Erdoğan: Herşeyimizle Afrika'nın yanındayız

Güney Afrika Cumhuriyeti Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği Bakanlığında Türk Dış Politikası konulu bir konferans veren Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin her zaman Afrika'nın yanında olduğunu söyledi.

Erdoğan: Herşeyimizle Afrika'nın yanındayız
Erdoğan: Herşeyimizle Afrika'nın yanındayız
GİRİŞ 05.10.2011 12:04 GÜNCELLEME 05.10.2011 12:04

 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Sudan'dan Somali'ye, Kongo'dan Eritre'ye, Fildişi Sahili'nden Libya'ya kadar Afrika kıtasının bütün meselelerinde Güney Afrika Cumhuriyeti ile yakın işbirliği içinde olmak ve ortak hareket imkanlarını etkin şekilde değerlendirmek istiyoruz'' dedi.

Başbakan Erdoğan, Güney Afrika Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Kgalema Motlanthe'nin de yer aldığı konferanstaki konuşmasına, Güney Afrika Cumhuriyeti'ni ikinci kez ziyaret etmekten ve bu vesileyle Dışişleri Bakanlığı çatısı altında biraraya gelmekten mutluluk duyduğunu belirterek başladı.

Türk dış politikasına dair görüşlerini ifade imkanı sağlayan yetkililere de teşekkür eden Başbakan Erdoğan, Güney Afrika Cumhuriyeti'nin tabii güzellikleri, kültürel zenginliği ve misafirperverliğiyle kendilerini her ziyaretinde büyülediğini söyledi.

Güney Afrika Cumhuriyeti'nin demokrasi ve ekonomik kalkınma alanındaki başarıları ile küresel sorunların çözümünde yaptığı katkıları büyük bir ilgiyle izlediklerini dile getiren Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

''Apartheid döneminden sonra işleyen demokrasisi ve ekonomik alandaki atılımlarıyla Güney Afrika pek çok ülkeye ilham kaynağı olmuştur. Türkiye ile Güney Afrika, artan imkanları ve uluslararası alanda yükselen profilleriyle dünya düzenine taze bir soluk getirmiş iki ülkedir. Bu özellikleriyle Türkiye ve Güney Afrika için artık 'yükselen güç' tanımı yetersiz kalmaktadır. Sahip oldukları imkanları barış ve adalet için etkin olarak kullanan bu iki ülke dünya meselelerinin çözümünde herkesin katkısını ve işbirliğini talep ettiği önemli iki güç merkezidir.

Bu bağlamda ülkelerimiz arasında ikili ilişkilerde olduğu kadar küresel sorunlara yönelik çabalarda da sinerji ve eşgüdüm sağlanması önem taşıyor. Ülkemiz, yeni dış politikasıyla bütün ülkelere olduğu gibi Afrika'ya yönelik olarak da dostça bir politika yürütüyor.''

Erdoğan, Güney Afrika ile ilgilendikleri kadar Kuzey Afrika ve Orta Afrika ile de dostane ilişkileri güçlendirmeye azami çaba sarf ettiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:

''Bu politikamızda bizim için kıta ülkeleri ile yoğun ekonomik, ticari ve kültürel ilişkileri olan Güney Afrika çok önemli ve öncelikli bir yere sahiptir. Sudan'dan Somali'ye, Kongo'dan Eritre'ye, Fildişi Sahili'nden Libya'ya kadar Afrika kıtasının bütün meselelerinde Güney Afrika Cumhuriyeti ile yakın işbirliği içinde olmak ve ortak hareket imkanlarını etkin şekilde değerlendirmek istiyoruz. Türkiye olarak, Balkanlar'dan Kafkaslar'a ve Orta Asya'ya, Karadeniz'den Ortadoğu'ya ve Mağrib'e kadar uzanan geniş bir coğrafyanın merkezinde yer alan bir ülkeyiz. Bölgemizdeki bütün gelişmeler için ilgili bütün ülkelerle daha yakın işbirliği içinde olmak durumundayız. Güney Afrika'nın da bu bölgelere dair ilgi ve çabalarına katkı vermek için, 'tecrübe paylaşımı' dahil olmak üzere, her türlü desteği vermeye hazırız. Türkiye ile Güney Afrika arasındaki işbirliği potansiyeli ve ihtiyacı bölgelerimizdeki konuların çok ötesine geçmektedir.

G-20'deki beraberliğimiz ve son altı yıldır birbirini takip eden BM Güvenlik Konseyi üyeliklerimizin de etkisiyle ekonomik kalkınmadan terörizmle mücadeleye, Haiti'den Kuzey Kore'ye kadar birçok mesele ortak ilgi alanımızda bulunmaktadır. Bu ortak ilgi alanları ülkelerimizin beraber hareket etmesini bir zorunluluk haline getirmektedir. İşte bu anlayışla, Güney Afrika ile gerek ikili, gerek çok taraflı platformlarda diyalog ve işbirliğini geliştirmek için kararlılıkla çalışıyoruz. Bu yöndeki iradenin karşılıklı olduğunu görmekten de memnuniyet duyuyoruz.

Nitekim, son dönemde gerçekleştirilen yoğun üst düzeyli ziyaret trafiği de bu hususu teyit eder niteliktedir. Son olarak Devlet Başkan Yardımcısı Sayın Motlanthe'yi 2010 yılında Türkiye'de ağırladık.

Bunun yanı sıra, Birleşmiş Milletlerden Afrika Birliğine, G-20'den çeşitli konularda tesis edilmiş temas gruplarına kadar birçok forumdaki işbirliğimiz de memnuniyet verici şekilde gelişmektedir.''

-Afrika Kıtası-

İnsanlığın beşiği Afrika Kıtası'nın, günümüzde sorunları kadar potansiyeliyle de küresel sahnede giderek daha fazla önem kazandığını ifade eden Başbakan Erdoğan, ''Halen iç savaşlar, ihtilaflar, fakirlik, göç, kaçakçılık, örgütlü suçlar, radikalizm ve deniz haydutluğu gibi ciddi sorunlar varlığını korusa da bütün kıta genelinde demokratikleşme ve kalkınmada umut verici gelişmeler yaşanıyor'' dedi.

Küresel krize rağmen bilhassa Sahra altı Afrika ülkelerinin, hızlı büyüme oranlarını yakalaması, iş ve yatırım imkanlarının artmasının, kıtanın geleceği için umutları güçlendirdiğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

''Türkiye'nin Afrika'ya açılım politikasının temelinde de kıtanın geleceğine duyduğumuz bu güven duygusu var. Beklentimiz ve inancımız, Afrika'nın artık kendi güvenlik ve refahını kendisinin üretmesidir. Bunun için mevcut ihtilafların barış ekseninde çözümlenmesi, yönetimlerin daha şeffaf ve demokratik olması, gelir kaynaklarının çeşitlenmesi, rekabet gücünün artması ve dış yardımlara bağımlılığın azaltılması çok önemlidir.

Türkiye'nin Afrika'ya yönelik yaklaşımı da bu unsurlar üzerinde şekilleniyor. Bizler Afrika'nın barış ve istikrara kavuşarak kalkınmasının bütün insanlığın faydasına olacağını biliyoruz.

Geçen hafta BM Genel Kurulunda da ifade ettiğim gibi dünyanın bir bölgesi acı ve ızdırap çekerken, geri kalanının mutlu olması mümkün değildir. 2008 yılında Afrika Birliğinin Türkiye'yi 'stratejik ortak' ilan etmesi ve aynı yıl İstanbul'da düzenlenen Birinci Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi ile kurumsallaşan ilişkilerimiz, Türk dış politikasının asli unsurlarından biri olmuştur.

Nitekim, 2008 zirvesinde Türkiye-Afrika ilişkilerine dair kabul edilen yol haritası bizi daha parlak bir ortak geleceğe taşıyacak önemli bir vasıta ortaya koymuştur. Bugün bu yol haritası çerçevesinde ilişkilerimizi çeşitlendiriyor, somut işbirliği mekanizmaları tesis ediyoruz.

Bu yıl aralık ayında Dışişleri Bakanları düzeyinde İstanbul'da gerçekleştireceğimiz Gözden Geçirme Konferansı'nın çalışmalarımıza daha da ivme kazandıracağına inanıyorum. 2013 yılında bu defa bir Afrika ülkesinde düzenlenecek 2. Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi ile ilişkilerimizi daha da ileri bir seviyeye taşıyacağız.''

-Ticaret-

İkili ilişkileri geliştirmek için kıtadaki temsilcilik sayısını artırdıklarını anlatan Başbakan Erdoğan, 2009 yılında Afrika'da 12 temsilcilik olduğunu, son iki yılda Tanzanya, Fildişi Sahili, Kamerun, Gana, Mali, Uganda, Angola, Madagaskar, Zambiya, Mozambik, Namibya, Nijer, Zimbabve ve Moritanya'da da büyükelçilik açıldığını anlattı.

Erdoğan, şöyle dedi:

''Temsilcilik sayımızı 2012 yılında 34'e çıkarmayı düşünüyoruz. Bütün bu çabalarımız neticesinde Afrika ülkeleriyle ticaret hacmimiz son yıllarda önemli gelişme göstermiştir. Sahranın güneyindeki Afrika ülkeleriyle 2000 yılında 742 milyon dolar olan ticaret hacmimiz, 2008 yılında 5,7 milyar dolara yükselmiş, 2011 yılının ilk altı ayında ise halihazırda 3 milyar doları geçmiştir. Tüm Afrika'ya yönelik rakamlara bakıldığında ise 2000 yılında 4 milyar dolar olan ticaret hacminin 2010 yılında 16 milyar dolar civarında gerçekleştiğini görüyoruz.

Bu noktada, Güney Afrika Cumhuriyeti ile ticaret hacmimizin gerçek potansiyelini henüz yansıtmadığını söylemek zorundayım. Ticaretimizi küresel ekonomik krizden önceki 2,7 milyar seviyesine çıkarmamız ve daha da artırmamız gerekiyor. Zira dünyanın iki yükselen ekonomisi olarak daha fazla ticaret ve işbirliği yapmalı, aynı şekilde yatırımlarımızı da artırmalıyız.

Türk yatırımcılarının Afrika'ya ilgileri her geçen gün artıyor. Örneğin Etyopya'daki Türk yatırımları 1,5 milyar doları bulmuştur. Keza Afrika'nın en büyük tekstil fabrikası bir Türk yatırımıdır. Bu çerçevede, Güney Afrika Cumhuriyeti'nde 400 milyon dolara yaklaşan yatırımlarımızı da artırmayı hedefliyor, bunun için iki ülke arasında yeterli potansiyelin fazlasıyla bulunduğuna inanıyoruz. Zaten bu inançla ziyaretimde bana 125 kadar iş adamı arkadaşım bana refakat ediyor. Bu bağlamda, Afrika genelinde yatırımlarımız bakımından özellikle altyapı inşaatı, enerji ve savunma sanayi sektörlerinin karşılıklı çıkara dayalı işbirliği alanları arasında öncelikli yer tuttuğunu düşünüyorum.''

AA

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Büyük şehirden sıkılanlar için kaçış noktası! İşte Türkiye'nin en düşük nüfuslu ilçeleri
Ankara'da 3 kişiyi bıçakla yaralayan saldırgan vurularak etkisiz hale getirildi