Gebelikte hormonlu gıda bebeğin sağlığını bozuyor
Anne adaylarının, gebelik döneminde hormonlu gıdalarla beslenmesi, özellikle erkek bebeklerde hormonal dengeyi bozarak başta birçok ürolojik soruna yol açıyor.
Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tarkan Soygür, AA muhabirine yaptığı açıklamada, anne adayları için dengeli beslenme kadar hormonlu ve yapay gıdalardan uzak durmanın da çok önemli olduğunu belirterek, gebelik sürecindeki beslenme alışkanlığının bebeğin sağlığını doğrudan etkilediğini ifade etti.
Son yıllarda yapılan araştırmalara göre, anne karnındayken çocuğun üretmesi geren erkeklik hormonu dengesindeki bozukluklarda, hormonlu olarak adlandırılan gıdaların sorumlu tutulduğuna dikkati çeken Soygür, "Erkeklik hormonundaki bozuklukların yol açtığı ve toplumda en sık karşılaşılan, doğuştan sünnetli gibi görünüm veren ve bundan dolayı halk arasında peygamber sünneti diye isimlendirilen, tıpta hipospadias olarak tanımlanan sorundur" diye konuştu.
Soygür, sorunun erkeklerde, işeme deliğinin cinsel organın uç kısmında değil; penis, torbalar veya daha alt bölgelerde bir yerlerde olması ile kendini gösterdiğini dile getirerek, çocuklarda sünnet derisinin genellikle penisin alt kısmında birleşmediğinden dışardan sünnetli gibi göründüğünü anlattı.
Hastalığın, çocugun henüz anne karnındayken, idrar yolunun gelişimindeki kusurdan kaynaklandığına işaret eden Soygür, "Yani bir gelişim kusurudur. Son yıllarda, anne adaylarının beslenmesinde hormonlu gıdaların yer almasının, erkek bebeklerde hormonal dengeyi bozarak ürolojik sorunlara yol açtığı düşünülmektedir" diye konuştu.
Hastalığın görülme sıklığı yüzde 50 arttı
Çocukluk döneminde en sık görülen gelişim anomalisi sorununun, on yıl öncesine kadar görülme oranının 600 yenidoğandan bir şeklinde olduğunu ifade eden Soygür, bunun son yıllarda yarı yarıya arttığını söyledi.Soygür, "Son araştırmalar, bunun 300 kişide bire çıktığını gösteriyor.Yani her 300 yenidoğandan birinde peygamber sünneti ile karşılaşılıyor" ifadesini kullandı.
Peygamber sünnetli çocuklarda, anormal yerde bulunan işeme deliğinin, bazen olması gerekenden daha dar uçla sonlandığını anlatan Soygür, şunları kaydetti:
"Bu nedenle, çocuklarda idrarı rahat yapamama ya da idrar yaptıktan sonra damla damla gelme gibi sorunlarla karşılaşılmaktadır. Bu da çocukların, idrarlarını rahat yapamamalarına yol açar ve buna bağlı gelişen basınç hem mesane hem de böbrek harabiyetine neden olmaktadır.
Bu çocuklarda penisin kendi anotomisinde de bozukluk görülmektedir. Şekli olması gerektiği gibi değildir ve cinsel gelişim döneminde bu daha bariz görünmeye başlar. Anormal bölgeden idrar yapmak, psikolojik birçok soruna yol açmaktadır.
Bu sorun, inmemiş yumurtalık başta olmak üzere birçok gelişim kusuru ile beraber seyretmektedir. Peygamber sünneti ile doğan çocuklarda, penis küçüklüğü, inmemiş yumurtalık, torbaların gelişim kusurları normalden daha sık görülmektedir."
"Sünnet yapılan çocuk, durum fark edildiğinde bu şansını kaybetmektedir"
Soygür, tedavinin cerrahi ile mümkün olduğunu belirterek, ameliyat öncesinde hormon uygulanmasının ise hala çalışma aşamasında olduğunu vurguladı.
Ameliyatın bebeğin 6. ayını doldurmasıyla birlikte yapılabileceğini dile getiren Soygür, şu uyarılarda bulundu:
"İdrar kanalının uç kısmında darlık varsa açılmalı; bebek 6. ayını doldurduktan sonra ise peygamber sünneti ameliyat edilmelidir.
Peygamber sünnetinde her zaman sünnet derisinin alt kısmı açık olacak, dışardan bakıldığında her zaman anlaşılabilir diye bir şart yoktur. Daha önemlisi, sünnet derisi, bazı hastalarda işeme kanalı oluşturmada kullanılmaktadır. Sünnet yapılan bir çocuk, daha sonra durum fark edilip hekime getirilecek olursa, bu şansını kaybetmektedir. Çocuklar, sünnet öncesinde mutlaka işeme deliğinin normal yerinde olup olmadığı açısından muayene ettirilmelidir."
Ameliyat için ileri yaşların beklenmemesi gerektiğinin altını çizen Soygür, "Cinsel organ gelişimi başladıktan sonra, işeme deliğinin olması gereken noktaya getirilmesi için gereken mesafede uzayacaktır ve bu durumda cerrahi başarı oranı azalmaktadır. Ayrıca, cinsel uzva yönelik cerrahi işlem, çocuğun aklının yettiği dönemde yapıldığında, ergenlik yaşlarında psikolojik açıdan ciddi cinsel problemlere neden olmaktadır" görüşünü sözlerine ekledi.