"Armut vücutlar"da kronik hastalık riski düşük
Beslenme ve Diyet Bölümü'nden Dyt. Yeşim Çelik, vücut şekillerine göre beslenme düzeni hakkında bilgi verdi.
Çelik, kalçalar daha belirgin ve üst beden daha zayıfsa "armut"; bacaklar gövdeye oranla daha ince kalıyorsa "elma tipi" olarak tanımlanan vücut şekline sahip olunduğunu söyledi. Çelik, vücut tipine göre beslenerek, doğru egzersizleri yaparak, ideal kiloya kavuşulabileceğini kaydetti.
Vücut yağının yoğunlaştığı bölgeye göre vücut tipini 2 gruba ayıran Çelik, "Yağ dokusunun bedenin üst bölümlerinde toplanmasına "android" veya "elma tipi şişmanlık" denir. Yağlar göbek çevresinde toplanmıştır. Bu vücut şekli genellikle erkeklerde bayanlara oranla daha sık görülür. Bedenin üst kısmı şişman olanlarda; koroner kalp hastalıkları, insüline bağımlı olmayan tip II diyabet (şeker hastalığı) ve hipertansiyon daha sık görüldüğü için, özellikle elma (android) tipi şişman olanların kesinlikle zayıflaması gerekmektedir. Yapılan son çalışmalar, özellikle öğle ve akşam yemeklerinde 1 kase yoğurt veya 1 bardak ayran tüketenlerde karın bölgesindeki yağların azalma oranının tüketmeyenlere oranla daha fazla olduğunu göstermektedir. Bu nedenle ana öğünlerle beraber süt ve ürünlerini tüketmeye özen göstermek önemlidir" dedi.
Armut şekli vücuda sahip olanların kronik hastalıklara yakalanma riskinin daha düşük olduğunun altını çizen Çelik, "Yağ dokusunun vücudun alt bölümlerinde (kalça ve uyluklarda) toplanmasına "jinoid" veya "armut tipi şişmanlık" denir. Vücudun şekli armudu hatırlatır. Bayanlarda erkeklere oranla daha sık görülen bu tip yağlanmaya özellikle menapoz sonrası kadınlarda daha sıklıkla rastlanır. Estetik olarak hiç kimsenin memnun olmadığı bu durum aslında sağlık yönünden avantajdır. Çünkü yağ hücrelerinin kalça ve üst bacakta birikmesi göbekte birikmesinden daha iyidir. Bu yüzden elma tipi yağlanmaya oranla kronik hastalıklara yakalanma riski daha düşüktür. Unutulmaması gereken şudur ki; vücut dokusunda oluşacak her türlü yağ dağılımındaki artışın hipertansiyon başta olmak üzere yukarda belirtilen pek çok hastalığın tetikleyicisi olacağıdır. Vücut tipi değişmemektedir. Yağ hücrelerinin yerini değiştirmek mümkün olmayacağı için böyle bir durumdan söz etmek doğru değildir. Ancak egzersize ek olarak yeterli ve dengeli beslenmeyle elma ve armudu daha küçük elma ve armuta dönüştürmek mümkündür. Bunun bilincinde olarak, bölgesel zayıflama tuzaklarına dikkat edilmelidir. Zayıflama diyetlerinde vücuttaki fazlalıklar nerdeyse en fazla yağ yakımı da o bölgeden olacaktır. Bu nedenle sadece basenleri küçülten diyet veya sadece göbeği eriten egzersizden bahsetmek doğru olmaz. Kalori kısıtlaması, depo yağların yakılmasını sağlar. Egzersiz ise kas kuvvetini artırarak kasın yağ yakma kapasitesini artırır ve enerji harcamasıyla kalori yakımına yardımcı olur" diye konuştu.
Çelik, vücut yağlanmasını artıran 5 faktörü ise şöyle sıraladı:
"1. Düzensiz ve dengesiz beslenme: Uzun süre aç kalmak, öğün atlamak, bir öğünde tüketilmesi gerekenin çok altında besin tüketmek, tek tip beslenme vücutta dengesiz yağlanmaya (Özellikle basen ve karın bölgesinde) neden olmaktadır. 3 ana öğün başta olmak üzere, ara öğün yapmaya dikkat edilmeli ve her besin grubundan bir arada tüketmeye özen gösterilmelidir.
2. Fazla yağ tüketimi: Vücuda alınan enerjinin fazlası vücutta yağ olarak depolanacağı için tüketilen besinlerin yağ miktarına da dikkat edilmesi gerekir. Yağlı yiyeceklerin enerjisinin yüksek olduğu unutulmamalıdır.
3. Alkol tüketimi: Sık aralıklar ve fazla miktarda tüketilen alkol, özellikle karın bölgesindeki yağlanmayı artıracaktır. Yanında tüketilen aperatif besinlerle beraber alınan kalori miktarı daha da artacağı için vücut yağlanması daha da fazla olacaktır.
4. Hareketsizlik: Sağlıklı ve zinde bir yaşam için hareket, olmazsa olmazların başında gelir. Tempolu yürüyüş, jimnastik, kondisyon bisikleti, koşu, yüzme, tenis gibi aktiviteler çok önemlidir. Eğer bunları yapacak zamanınız yoksa, işyeri çok uzak değilse ve zaman elveriyorsa; işe yürüyerek gidip gelmek veya en azından yolun bir kısmını yürümek, kısa mesafelerde ulaşım vasıtalarını kullanmayıp yürümeyi tercih etmek, günlük alışverişleri yapmak böylece yürüme fırsatı oluşturmak gerekir. İşe gidiş gelişlerde zaman açısından problem varsa öğle tatilini değerlendirip yürümek de doğru bir alternatiftir. Mecbur kalmadıkça asansör kullanılmamalıdır.
5. Yetersiz su tüketimi: Araba için benzin ne anlama geliyorsa vücut içinde su aynı anlama gelir. Her yemekten önce içilecek 1 bardak su, kilo vermeye de yardımcı olacaktır. Su tüketme miktarının yeterli olup olmadığı, idrar rengine bakılarak anlaşılabilir. Koyu renk, az su içildiğini gösterir. Masanızda, çantanızda, arabanızda her zaman su bulundurmaya özen göstermek yeterli miktarda su tüketmenizi sağlayacaktır".