Hipertansiyon kalp krizine neden oluyor
Hipertansiyonun başta kalp damar hastalıkları (kalp krizi, kalp yetmezliği, felç), böbrek hastalıkları (dünyada kronik böbrek hastalığının en sık nedenleri), görme bozukluğu, diyabet gelişiminde artış gibi ciddi ve ölümcül hastalıkların en önemli sebebi...
Kayseri Özel Tekden Hastanesi İç Hastalıklar Uzmanı Dr. Hasan Tekşahin, hipertansiyon hastası olanların mutlaka bir hekime danışması gerektiğini belirterek, şu bilgileri verdi: “Hipertansiyon; kan basıncının belirlenen değerlerin üzerinde tespit edilmesidir. Tansiyon ölçülürken büyük (sistolik) ve küçük (diastolik) tansiyon olarak iki ayrı değer şeklinde ifade edilir. Büyük tansiyonun 140 mmHg, küçük tansiyonun 90 mmHg üzerinde olması hipertansiyon olarak ifade edilir. Her ikisi de önemli olduğu halde küçük tansiyon toplumun önemli bir kesimi tarafından önemsenmemektedir ki bu durum önemli sorunları da beraberinde getirmektedir. Tansiyon; mutlaka her iki koldan ve en az 5 dakika dinlendikten sonra ölçülmelidir.”
"HİPERTANSİYON CİDDİYE ALINMALI"
İç Hastalıklar Uz. Dr. Hasan Tekşahin, hipertansiyonun dünyada yaklaşık 1 milyardan fazla insanı etkilediğini anlatarak, “Bu kadar sık görülen bir hastalık olmasına rağmen hastaların büyük kısmı hasta olduğunun farkında değildir. Farkında olan ve tedavi alan hastaların da yine önemli bir kısmında hedef tansiyon değerlerine ulaşılamamaktadır. Hipertansiyon; başta kalp damar hastalıkları (kalp krizi, kalp yetmezliği, felç), böbrek hastalıkları (dünyada kronik böbrek hastalığının en sık nedenlerinden biridir), görme bozukluğu, diyabet gelişiminde artış gibi ciddi ve ölümcül hastalıkların en önemli sebebidir. Hipertansiyonun en sık nedeni, genetik yatkınlık ve birtakım çevresel etkenlerin bir araya gelmesidir.” diye konuştu.
"MERDİVEN ÇIKMADA İNSANI ZORLAR"
Hipertansiyonda çevresel etkenlerden en önemlisinin aşırı tuz kullanımı olduğunu anlatan Tekşahin, “Hipertansiyon; hastaların yüzde 5 kadarında ise endokrin (hormonal) bir neden, böbrek ya da böbrek damar hastalığına bağlı gelişmiş olabilir. Özellikle genç veya ileri yaşta teşhis edilen, ilaçlara dirençli olan veya düzenli seyrederken son dönemde ani yükselme ve düşmelerle seyreden hastalarda bu nedenler gözden geçirilmelidir. Hipertansiyonun en önemli belirtileri baş ağrısı, çarpıntı, nefes darlığı, yürüme ve merdiven çıkmada zorlanma, gece uyanıp idrara çıkma, dilde peltekleşme, vücutta uyuşmalar, bacaklarda şişlikler olarak sayılabilir. Fakat bu şikayetler hipertansiyona özgü değildir ve başka bir çok hastalıkta da görülebilir.” dedi.
"FAZLA KİLOLARIN VERİLMESİ GEREKİR"
Birçok hipertansiyon hastasında ise bu belirtilerden hiçbirinin görülmediğini ifade eden Uz. Dr. Tekşahin, şöyle devam etti: “Bu sebepten ötürü hiç sağlık problemi olmasa bile erişkin çağdaki insanlar, senede en az 2-3 kere tansiyonlarını ölçtürmelidir. Aile bireylerinde hipertansiyon olan kişiler ise daha sık ve düzenli bir şekilde tansiyon ölçtürmelidir. Hipertansiyonun tedavisi ve vereceği zararlardan korunmanın en önemli koşulu yaşam tarzında yapılacak değişikliklerdir. Fazla kiloların verilmesi, düzenli egzersiz, kolesterol yüksekliğinin tedavisi, diyabetik hastalarda kan şekerlerinin düzenlenmesi, sigaranın bırakılması, ilaçların düzenli kullanımı, doktor kontrolü, düzenli tansiyon ölçümü ve en önemlisi tuzsuz yemeğe alışılmalı.”