Filistin'de İntifada Sanatı
İsrail işgaline karşı Filistin direnişinin sembolü haline gelen taşlar, Gazzeli Emel el-Kehlut'un elinde birer sanat eserine dönüşüyor.
Kudüs ve Batı Şeria'daki "İntifada"yı küçük taşlara çizen genç ressam Kehlut, verilen mücadeleyi sanatıyla ölümsüzleştiriyor.
AA muhabirine konuşan Kehlut, "Kudüs ve Batı Şeria'daki Filistinlilerin İsrail'e karşı başlattıkları "İntifada"ya küçük taşlara çizdiği resimlerle destek olmaya çalıştığını" söyledi.
"Taşların sadece Filistinlilerin İsrail tanklarına, uçaklarına ve kurşunlarına karşı kullandığı bir silah olmadığını" dile getiren Kehlut, "Bilakis üzerine işlediğimiz sanatla taşlara hayat veriyoruz" ifadelerini kullandı.
Kehlut, bir yandan elindeki taşın üzerine Mescid-i Aksa'nın resmini çizerken diğer yandan da taşlara resim çizme fikrinin taşların, Filistin davasında önemli bir yere sahip olmasından geldiğini anlattı: "Çünkü taşlar mücadelenin başından beri hep Filistin direnişinin ve Filistinlilerin İsrail zulmüne karşı duruşunun sembolü oldu"
Taşların kendisi için cansız birer varlık olmadığını, Filistin halkının hakları uğruna giriştiği İntifadayı dünyaya duyurmak için bir yol olduğuna dikkati çeken Kehlut, "Direniş silahını sanatla buluşturmak istedim" dedi.
Kehlut, Kudüs ve Batı Şeria'daki "İntifada" da dikkatini çeken kişi ve sahneleri taşlara resmettiğini, bunları görenlerin ise şaşırdığını ve etkilendiğini kaydetti.
Çocukluk yıllarından itibaren resim çizen Kehlut, kağıt, karton ve taşın yanında yumurtaya da resim çizdiğini ve sıradan boyaların yanında makyaj malzemeleri ve kahveden de yararlandığını belirtti.
Çalışmalarını hazırladığı odasında eski Filistin Devlet Başkanı Yasir Arafat başta olmak üzere ünlü bazı şahsiyetlerin resimleri ve intifada için resimler çizdiği taşlar dikkati çekerken, Kehlut, Gazze'de, yaptığı sanatı destekleyip, geliştirme ve sergileyebilmesine olanak tanıyacak müesseselerin eksikliğinden şikayet ediyor.
Filistin topraklarında 1948'de kurulan İsrail devleti, Doğu Kudüs ve Batı Şeria'yı da 1967'den beri işgal altında tutuyor. İşgal altındaki Doğu Kudüs'te 200 bin, Batı Şeria'da ise 400 bin civarında Yahudi yerleşimci bulunuyor. Uluslararası hukuka göre buralardaki tüm Yahudi yerleşim birimleri yasa dışı kabul ediliyor. Gazze Şeridi ise 2006'dan bu yana İsrail tarafından abluka altında tutuluyor. İsrail inşa ettiği ayrım duvarı ile Batı Şeria'da yaşayan Filistinlilerin Kudüs'e girişlerini engelliyor.
Bu arada Yahudi yerleşimciler, ağustos ayında Nablus'ta Devabişe ailesinin evini kundaklamış, olayda anne, baba ve 18 aylık bebekleri hayatını kaybederken yalnızca 4 yaşındaki diğer çocukları Ahmed sağ kurtulabilmişti. Söz konusu olayın başlattığı gerginlik, Mescid-i Aksa'ya yönelik baskınlarla giderek tırmanmış, Batı Şeria ve Gazze'nin çeşitli bölgelerinde düzenlenen gösterilerle çatışmalar ciddi boyutlara ulaşmış, İsrail askerlerinin müdahaleleri sonucu 100'ü aşkın Filistinli hayatını kaybetmişti.