11 Eylül ile ilgili gündeme bomba gibi düşen çıkış
11 Eylül saldırılarının şüphelilerinden Muhammed Haydar Zammar, Washington Post'a verdiği röportajda, el-Kaide kamplarından DEAŞ'ın savaş sahalarına ve oradan da Suriye'nin ücra köşesindeki bir hapishane hücresine uzanan hikayesini anlattı.
Zammar, 11 Eylül saldırılarından bu yana ilk kez bir Amerikan basın kuruluşuna konuştu.
Terör örgütü el-Kaide'nin 11 Eylül 2001'de New York'taki Dünya Ticaret Merkezi'ne (İkiz Kuleler) ve ABD Savunma Bakanlığına (Pentagon) düzenlediği terör saldırılarının başlıca zanlılarından biri olan Zammar, Suriye'nin Kamışlı ilçesinde terör örgütü YPG/PKK'nın ana omurgasını oluşturduğu SDG'nin DEAŞ mensuplarını tuttuğu bir hapishanede kalıyor.
Hem Almanya hem de Suriye vatandaşı olan 57 yaşındaki Zammar, 10 yaşındayken ailesinin Almanya'ya taşındığını anlattı.
1991'DE AFGANİSTAN'A GİTTİ
Zammar ilk kez 1982'de bir silahlı çatışmanın içinde yer almak istediğini ve Ürdün'e giderek, Suriye'de Esed ailesine karşı ayaklanan gruplara geçmeye çalıştığını aktardı.
Ürdünlü yetkililerin kendisini geri çevirdiğini belirten Zammar, el-Kaide lideri Eymen ez-Zavahiri'nin Suriye'deki temsilcisi olarak da bilinen Ebu Halid es-Suri ile burada tanıştığını ve Suri'nin daveti üzerine 1991'de Afganistan'a giderek burada askeri eğitim almaya başladığını anlattı.
Zamanla örgütle ilişkilerinin güçlendiğini söyleyen Zammar, sık sık Afganistan'a ve Londra'ya seyahat ettiğini, aynı zamanda da Almanya'nın Hamburg kentindeki bir camide kendi çevresini de oluşturduğunu söyledi.
Zammar, burada ilk olarak şu anda 11 Eylül saldırganlarının tutulduğu Guantanamo Hapishanesi'nde kalan Yemen vatandaşı Remzi Binalshibh ile tanıştığını ardından, 11 Eylül saldırılarındaki uçakları kaçıranların elebaşı Muhammet Atta, Dünya Ticaret Merkezi'nin ikinci kulesine çarpan uçağı yönlendiren BAE vatandaşı Mervan eş-Şehi, Pensilvanya'da düşen uçağı yönlendiren Lübnanlı Ziad Samir Cerrah ve 4 diğer kişi ile tanıştığını belirtti.
O dönem üniversite okuyan bu kişileri Afganistan'a gitmeye ikna ettiğini söyleyen Zammar, bağlantıları ve seyahatleri Alman yetkililerin dikkatinden kaçmadığını ve Alman makamlar ile CIA'in de kendisini takip etmeye başladığını dile getirdi.
Araştırmacılar, Zammar önderliğindeki "Hamburg Hücresi" adı verilen bu ekibin 1999'da 11 Eylül saldırısını planladığını belirtirken, Zammar ekiple aynı zamanda Afganistan'da bulunmuş olmanın bir tesadüf olduğunu belirtiyor.
"11 EYLÜL SALDIRILARI HAKKINDA BİR ŞEY BİLMİYORDUM"
Afganistan'da 1999'da el-Kaide lideri Usame Bin Ladin ile tanıştığını, daha sonra bin Ladin ile bir iletişimi olmadığını aktaran Zammar, "Allah biliyor, tüm samimiyetimle söylüyorum, 11 Eylül saldırıları hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Bana hiçbir şey söylemediler." diye konuştu.
11 Eylül saldırılarından 3 ay sonra ortadan kaybolan Zammar, Fas ziyareti esnasında yakalanarak Suriye'ye iade edildi.
Sonraki 12 yıl boyunca Suriye'nin başkenti Şam yakınlarındaki Sednaya Cezaevi'nde tutulan Zammar, burada işkenceye maruz kaldığını ve aylarca hücre hapsinde tutulduğunu anlattı.
6 KİŞİYLE BİRLİKTE SERBEST BIRAKILDI
Zammar, 2013'de Suriye ordusunun el- Kaideli Suri ile istişareleri sonucu 6 kişiyle birlikte serbest bırakıldığını ve serbest kalmasının ardından DEAŞ'a katıldığını aktardı.
DEAŞ'ın ortaya çıkmasıyla ilgili uzun süre tartışılan "Suriye'de bazı örgüt üyelerinin serbest bırakılması" konusuna tam olarak açıklık getirmeyen Zammar'ın açıklamaları, soru işaretlerini gideremedi.
Hapishanede geçirdiği uzun yıllar nedeniyle sağlığının bozulduğunu ve bu nedenle de örgütte etkili bir rol almadığını savunan Zammar, DEAŞ'ın Suriye ve Irak'tan yavaş yavaş çekilmeye başlaması ile Zammar da örgütle birlikte hareket ettiğini ve Deyrizor'da iki kadınla evlendiğini belirtti.
"BAŞKA ŞANSIM YOKTU"
Buradayken DEAŞ saflarından ayrılarak, kendisini ve ailesini ABD önderliğindeki SDG'ye teslim etmeye karar verdiğini anlatan Zammar, "Çok hastayım. Bir arabam yoktu. Karım hamileydi. Ne yapabilirdim. Başka şansım yoktu." diye konuştu.
Alman makamlar Zammar ve Hamburg Hücresi üyelerini 11 Eylül saldırılarından suçlu bulurken, ABD makamları Zammar hakkında kesin bir sonuca ulaşamadı.
-
Kartal 5 yıl önce Şikayet Etyahu bunların ağababaları Siyonist Yahudiler..işte alın görün ABD düşman ilan ettiği örgütün elemanını sonunda kendi ülkesine kabul ediyor.niye yeterince kullandı..bu davarları paçavra gibi kullandı.artık gebrecekler nasıl olsa şimdi sıra diğer aile efradında.boşuna kabul etmiyor bu haçlı alçakları.Beğen
-
Kartal 5 yıl önce Şikayet Etya bu bir düzmece baksanıza kameralar önceden uçakların çarpacağı yönlere konumlanmış yani daha önceden uçakların çarpacağını biliyorlarmış,ikincisi uçaklar binaya jilet gibi girmez çarparken dağılır ama burada binanın içine giriyor,üçüncüsü uçaklar üst kısıma çarpıyor ama bina aniden eriyor.yani yahudilerin ve amerikanın müslümanlara saldırmak için uydurduğu bir bahane.O binada bir sürü yahudi çalışırken o gün neden işe gitmemişler.Beğen
-
Bozoklu 5 yıl önce Şikayet EtBu şahsın açıklamasından şunu anlıyoruz demekki tüm örgütlerin ipi abd'nin elinde bunlar abd'nin sadık köpekleri kamışlı kimin hakimiyetinde pkk/pyd ve onların sahipleri abd'nin elinde bu bilgili bence birileri bilerek sızdırdı yoksa bu kadar açık vermezlerdi alçaklar sürüsüBeğen
-
prof 5 yıl önce Şikayet Etneyi konuşmuş bişey bilmiorum mu demk istemişşş :))) hepsi düzmeceeBeğen Toplam 1 beğeni
-
Nazım Zengin 5 yıl önce Şikayet EtEn sonunda gidip ABD'ye sığınmış! Zaten baştan beri ABD menfaatleri için suyu bulandıran tipler bunlar!Beğen Toplam 14 beğeni