Golan Türkmenlerinden tepki: Tapusu bizim!

İsrail’de yapılan son seçimler sonrası yeniden başbakan seçilen Benyamin Netanyahu, ilk icraat olarak işgal bölgesi Golan’a gitti. Netanyahu, Kudüs’ün Siyonist devletin başkenti olarak kabul edilmesi ve 42 yıllık işgal bölgesi Golan’ın İsrail toprağı sayılması için büyük çaba sarfeden Donald Trump’ın isminin Golan’da bir bölgeye verileceğini söyledi. 

Netanyahu’nun açıklamasını ‘tarihi skandal’ olarak değerlendiren Golan Türkmenleri, Siyonist lidere cevaplarını Yeni Şafak’tan verdi: “Netanyahu’nun poz verdiği bölgeler tapulu ecdâd yadigârıdır; hakkımızdan vazgeçmeyiz.”

SEÇİM RÜŞVETİ: O KARARI TANIMIYORUZ

Esed ordusunda 32 yıl savaş pilotu olarak görev yapan Golanlı Hasan Ahmed, “Trump’a peşkeş çekilmeye çalışılan arazi bizim tapulu toprağımız ve bize ecdâd yadigârıdır. İşgali ve bölge isminin Trump adıyla değiştirilmesini tanımıyoruz” dedi.

Kudüs provokasyonu ve Golan’ın İsrail toprağı ilan edilmesinin ‘seçim rüşveti’ olduğunu söyleyen Ahmed, “Şimdi Siyonistler Trump’a teşekkür amaçlı yeni bir provokasyon peşinde. Trump adının verileceği bölgedeki Ayn Zivan köyünde 5 bin dönüm arazimiz var. Hafız Esed başkanlık için Golan’ı İsrail’e teslim etmişti, oğul Esed ise iktidarda kalma adına bu teslimi tescilledi” ifadelerini kullandı.

BİR GÜN MUTLAKA O TOPRAKLARA GERİ DÖNECEĞİZ

Suriye Türkmen Meclisi Golan Temsilcisi Yaser el-Hüseyin ise İsrail’in Filistin genelinde uyguladığı ‘Yahudi yerleşimci getirme’ taktiğini Golan’da devam ettireceğini, gasp edilen topraklara çok yakında 20 binden fazla Yahudi getirilmesinin planlandığını anlattı. Hüseyin şöyle konuştu: “Netanyahu’nun seçim sonrası ilk gezisini Golan’a yapması, Şeyh Tepesi, Camla Irmağı ve Nemrud Kalesi’nde fotoğraf çektirmesi hukuk tanımazlığın ve haydutluğun açık ilanı oldu. Siyonist işgale karşı Uluslararası hukuk nezdinde haklarımızı arayacağız. Golan Türkmenleri bir gün yeniden evlerine dönme idealiyle yaşıyor. Bu umudumuzu hiçbir zaman kaybetmedik, kaybetmeyeceğiz. Bir gün mutlaka o topraklara geri döneceğiz.”

ÇOK BOYUTLU İHANET

Suriye Demokratik Türkmen Hareketi Başkanı Abdulkerim Ağa, “1920’lerin başında Golan Tepeleri’nde 1860 kilometrekarelik alanın tamamı ve Filistin içlerinde Safad dağlarına kadar Türkmen toprağıydı. Türkmen Musa Ağa bu toprakları canı, kanı pahasına savundu; oğlu Halife Ağa bu uğurda şehid düştü. Fransız işgaliyle birlikte Türkmenlerin bölgeden çıkarılması için özel bir plan devreye sokuldu” dedi. Birinci Dünya Savaşı’nda Sina, Çanakkale ve Balkan cephelerine binlerce Golanlı gencin katıldığını ve yüzlerce şehit verdiklerini anlatan Ağa, “Golan’da Arap ırkçılığı ile İsrail etkisi eşzamanlı artış gösterdi. Suud ve BAE bölge halkından bir çoğuna maaş bağladı. Oturum hakkı tanıdı ve arazilerini toplayarak haklarının İsrail’e devrinde aktif rol oynadı. Şu an o bölgenin halkından birçoğu BAE ve Suud’a yerleşti. Bu insanların hiçbiri işgal ve ilhaka karşı hak talebinde bulunmuyor. Ortada çok boyutlu bir ihanet var” diye konuştu.