Raporda ortaya çıktı! Almanya'dan camilere skandal muamele

Ilımlı İslam konferanslarına destek veren, liberal İbn-i Rüşd Camisi projesine ev sahipliği yapan ve FETÖ’cülere kucak açarak Diyanet’e bağlı merkezleri hedef alan Almanya, İslam düşmanı politikalarına devam ediyor. İslam’ın altını oymak adına her türlü uygulamaya vize veren Berlin hükümetinin, şimdi de yüzlerce camiyi izlediği öğrenildi. Alman iç istihbarat örgütü Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın kamuoyuna açıklanan son raporu, her 8 camiden 1’inin takibe alındığını ortaya koydu.

Deutsche Welle’nin haberine göre, Alman istihbaratının Kuzey Ren-Vestfalya (KRV) eyaleti ile ilgili 2018 yılı raporu açıklandı. Raporda Müslüman Kardeşler (İhvan) bahane edilerek her caminin cemaati ile birlikte takibe alındığı görüldü.

109 CAMİ FİŞLENDİ

Raporu açıklayan istihbaratın KRV eyaleti Başkanı Burkhard Freier bölgedeki her 8 camiden 1’inin teşkilat tarafından takip edildiğini itiraf etti. Eyalet teşkilatının 2018 yılı istihbarat raporunu düzenlediği basın toplantısında kamuoyuna sunan Freier, eyaletteki 850 camiden 109’unun istihbari takip altında olduğunu söyledi. Selefilerin ve DEAŞ’ın takip edildiği vurgulanan raporun özellikle Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı camilere yer ayrılması da tüm bu radikallik argümanlarının fişleme için sunulan bahaneler olduğunu gözler önüne serdi. Raporda cemaatler için “yasal çerçevede faaliyet göstermelerine rağmen şiddete başvurmamakla birlikte aşırılıkçı oldukları” tespiti yapıldı.

IRKÇI TERÖRE TEŞVİK

Camilerin hücre evi gibi takip edildiğini ortaya koyan skandal rapor, ülkede giderek artan İslam karşıtlığını körükler nitelikte. Söz konusu rapor Müslümanları ‘potansiyel terörist’ olarak tanıtırken, camileri de "hücre evi" olarak sunarak neo-Nazilerin hedefi haline getiriyor.

DiTiB’e saldırıların suflesi FETÖ’den

15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra binlerce FETÖ mensubunu bağrına basan Alman hükümeti, FETÖ’nün yönlendirmesi ile Almanya’da Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’nin (DİTİB) imamlarının terör örgütlerine dair Ankara’ya bilgi gönderdiğini öne sürerek imamları casuslukla suçladı. Akabinde DİTİB’in İslam din dersleri müfredatını belirlemesi ve imamların Türkiye’den gelmesinin önüne geçmek amacıyla alternatif oluşumlar kurulmaya başlandı. Hedef seçilen DİTİB’e karşı önce “Seküler İslam Girişimi‘” kuruldu. Türkiye düşmanlığı yapan bazı Alman medya kuruluşları ise “DİTİB, Ankara ile bağını tamamen kopartsın” kampanyası başlattı. DİTİB projelerine onay verilmezken, kuruma yönelik desteği kesen adımların peşini camilere saldırılar izledi.