Tarihi görüntüler! Bakan Akar'dan Libya'da büyük rest: Derhal bizden özür dileyin

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Libya'da Mehmetçik'le bir araya geldi. Orta Akdeniz'de görev yapan Türk Deniz Görev Grubu gemisi TCG Giresun'u ziyaret eden Bakan Akar, "Uluslararası hukuk, adalet neyi gerektiriyorsa bu manada buradayız. Libyalı kardeşlerimizle beraberiz. Bundan da vazgeçmemiz söz konusu değil" dedi. Akar, Fransa'nın yalan çıkan taciz iddiasından dolayı Türkiye'den özür dilemesi gerektiğini söyledi.

GİRİŞ 04.07.2020 14:12 GÜNCELLEME 04.07.2020 14:44
Bu Habere 26 Yorum Yapılmış

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ile Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası kapsamında yapılan faaliyetleri yerinde incelemek üzere geldiği Libya'nın başkenti Trablus'taki temaslarını sürdürüyor.

 

Akar, Libya'da Mehmetçik ile, Orta Akdeniz'de görev yapan Türk Deniz Görev Grubu gemisi TCG Giresun'da bir araya geldi.

 

"ERDOĞAN'IN DİREKTİFİYLE ÖNEMLİ FAALİYETLER YERİNE GETİRİLİYOR"

Akar, Mehmetçiğin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın direktifleri doğrultusunda karada, denizde ve havada önemli faaliyetleri yerine getirmeye devam ettiğini belirtti. Kahraman ve fedakar TSK mensuplarının "ölürsem şehit, kalırsam gazi" anlayışı içinde büyük fedakarlık ve kahramanlıkla gece-gündüz, dağ-bayır, yaz-kış demeden kendilerine verilen görevleri büyük kahramanlıkla yerine getirmeyi sürdürdüğünü dile getiren Akar, "Mehmetçiğimizin kahramanlık ve fedakarlığı, asil milletimizin sevgisi, güveni ve duası ile Sayın Cumhurbaşkanımızın talimat ve destekleriyle geldiğimiz bu nokta son derece gurur verici, övünç duyulacak bir noktadır" diye konuştu.

KOVİD-19 AÇIKLAMASI

Akar, konuşmasında yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı alınması gereken önlemler ile savunma ve güvenlik konularına değindi. Türkiye ile Libya arasında 500 yıla varan ortak tarih, kültür, anlayış ve inanç birlikteliği bulunduğuna işaret eden Akar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Burada ciddi sıkıntı, haksızlık, adaletsizlik vardı. Biz de burada atalarımıza yaraşır şekilde yapmamız gereken ne varsa, uluslararası hukuk, adalet neyi gerektiriyorsa bu manada buradayız ve sonuna kadar da burada olmaya devam edeceğiz. Libyalı kardeşlerimizle beraberiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın, bundan da vazgeçmemiz söz konusu değil."

"TÜRKLER GELDİ BURANIN KADERİ, HAFTER'İN DURUMU DEĞİŞTİ"

Yurt dışında görevli personelin sadece kendi görevlerini yapmadığını, aynı zamanda ülkelerini temsil ettiklerini ve bunun da kendilerine birtakım sorumluluklar yüklediğini bildiren Akar, şöyle konuştu: "Bizim buradaki görevimiz askeri eğitim iş birliği ve danışmanlık. Elimizden geldiğince Libyalı kardeşlerimize bu alanlarda katkı sağlamaya çalışıyoruz. Darbeci Hafter'in bütün Libya'ya hakim olmak gibi hayali neredeyse gerçek olmak üzereydi. Fakat sizlerin katkılarıyla dengelerin değişmesi bunu durdurdu, engelledi. Bunu sadece biz değil dünya genelinde basın, akademi kurulları ve askeri çevreler de 'Türkler geldi buranın kaderi, Hafter'in durumu değişti' hükmünü rahatlıkla söylüyor."

"KAHİRE'DE KENDİLERİNE GÖRE BİR ŞEYLER YAPMAYA ÇALIŞIYORLAR"

Libya'yı temsil eden Fayiz es-Serrac hükümeti ile yapılan mutabakatların yanı sıra Başbakan Serrac'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yazdığı davet mektubu üzerine Libya'da görev yapmaya başladıklarını bildiren Akar, "Şimdi, o kadar devlet başkanının bulunduğu ve üzerinde mutabık kaldığı metni bir tarafa bırakmışlar Kahire'de kendilerine göre bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Bunlar işi sulandırmaktan, kaçak dövüşmekten başka bir anlama gelmiyor. Bu arada Mısır da kendince bir şeyler yapmaya çalışıyor. Bunların hiçbirinin geçerliliği yok, bunların niyetleri herhangi bir şekilde çözüm, birlik ve beraberlikten yana değildir. Kendi kişisel menfaatlerini yerine getirme çabasındalar. Bunların niyetleri belli" ifadelerini kullandı.

LİBYA'DA BULUNAN CESETLER

Libya ordusunun, başkent Trablus'un güneyi ile Terhune ve çevresinde Hafter'e bağlı güçler tarafından oluşturulan toplu mezarlardan aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 200'den fazla ceset bulduğunu anımsatan Akar, "Bu bir insanlık suçudur. Bunlara karşı mücadele eden insanlarla berabersiniz. Bu, onurlu bir durum ve tutumdur. Kederde de kıvançta da Libyalı kardeşlerimizle beraberiz. Libya Libyalılarındır. Biz Libyalıların hak ve hukukunu alması konusunda kendilerine uluslararası hukuka uygun metinler çerçevesinde yardımcı olmaya çalışıyoruz" diye konuştu.

"BURADA YAPTIĞIMIZ TARİHTEKİ YERİNİ ALACAKTIR"

Libya'daki Mehmetçiğin görevini güzide bir şekilde yerine getirdiğine dikkati çeken Akar, "Burada yaptıklarınız tarihteki önemli yerini mutlaka alacaktır" dedi.

HASTANEYE ZİYARET

Bakan Akar ve Orgeneral Güler, daha sonra Mitiga Hastanesi'ne geçti. Bir dönem Hafter milislerinin saldırılarına hedef olan hastanede incelemelerde bulunan Akar ve Güler, buradaki Türk sağlık personeli ile de sohbet etti.

HELİKOPTERLE TCG GİRESUN'A GİTTİ

Bakan Akar ve Orgeneral Güler daha sonra askeri helikopterlerle Mitiga Havaalanı'ndan, Orta Akdeniz'de görev yapan Türk Deniz Görev Grubu gemisine geçmek üzere hareket etti. Helikopterle TCG Giresun'a inen Akar ve Güler, Savaş Harekat Merkezi'nde çalışmalara ilişkin bilgi aldı. Harekat Merkezi'ndeki görevlilerle tek tek görüşen Bakan Akar ve Güler gemi personeli ile bir araya geldi.

YUNANİSTAN'A GÖNDERME

Savunma ve güvenlik konularına ilaveten Akar, buradaki konuşmasında, Yunanistan'ın Ege'de son dönemde gerginliği artıran davranışlarına da dikkati çekti. "Uluslararası anlaşmalara aykırı olarak 23 adanın 16'sının silahlandırılması, askeri statü kazandırılması kabul edilemez" diyen Akar, "Bu çok açık ve net şekilde Lozan'ı ihlaldir. Dünyanın hiçbir yerinde karasuları 6 mil, hava sahası 10 mil olan bir ada yoktur. EGEAYDAK'da hiçbir şekilde mutabakat sağlanmamışken 'Hepsi benim' diyorsunuz. Bazı Yunan akademisyenler, siyasiler, emekli askerler de bizim dediğimiz yönde yorumlar yapmaya başladı. Yunanlı dostlarımızdan aklıselimle yapılan bu değerlendirmeleri dikkate almalarını bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

"MENFAATLERİMİZİ KORUMAYA KARARLILIKLA DEVAM EDECEĞİZ"

Deniz Kuvvetleri'nin Türkiye'nin hak, alaka ve menfaatlerini korumaya kararlılıkla devam ettiğini dile getiren Akar, şöyle devam etti: "Ege, Akdeniz ve Kıbrıs ile ilgili hiçbir oldu bittiye meydan vermeyecek, müsaade etmeyeceğiz. Türkiye'nin içinde olmadığı hiçbir çözüm uygun bir çözüm olmayacaktır, bunu herkesin bilmesi lazım. Türkiye, Kıbrıs'ta garantördür. Kıbrıslı Türk kardeşlerimizin ve kendi haklarımızın gereği neyse bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da aynı ciddiyet ve samimiyetle, aynı dikkat ve hassasiyetle yapmaya devam edeceğiz. Bizim hak ve menfaatlerimizin çiğnenmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Diğer taraftan da iyi komşuluk ilişkileri, diyalog, barışçıl yol ve yöntemler çerçevesinde uluslararası hukuka, deniz hukukuna uygun şekilde yapılması gereken ne varsa yapacağız."

Türk ve Yunan savunma bakanlıklarından askeri heyetlerin, ikisi Atina'da olmak üzere üç defa toplantı yaptığını hatırlatan Akar, dördüncü toplantının Ankara'da yapılmasını beklediklerini de söyledi.

"FRANSA'DAN ÖZÜR BEKLİYORUZ"

"Türk donanmasının Fransız askeri gemisini taciz ettiği" yönündeki iddialara da değinen Akar, bunun tamamen gerçek dışı olduğunu kaydetti.

Bununla ilgili Türkiye’nin haklılığını kanıtlayan bilgi, belge, görsel kayıtların müttefikler ve NATO karargahındaki sivil ve askeri yetkililerle paylaşıldığını anımsatan Akar, Fransa'nın ise kendi iddialarını kanıtlayan herhangi bir belge sunamadığına dikkati çekti.

Akar, "Tüm bu olaylardan sonra yapılanın askeri değil tamamen politik birtakım hesaplar peşinde yapılan kumpaslar olduğunu, dolayısıyla Fransa'nın Türkiye'den özür dilemek zorunda olduğunu ifade ediyoruz" dedi.

NATO’nun hala dünyanın en güvenilir, caydırıcı ve sürdürülebilir ittifakı olmaya devam ettiğini vurgulayan Akar, şunları kaydetti: "İttifakın sağlığı yerindedir, 'beyin ölümü' gerçekleşmemiştir. NATO, gücünü değişen güvenlik ortamına başarıyla adaptasyonuna borçludur. Fransa dahil 30 NATO ülkesi, karada, havada, denizde, sivil ve asker unsurları ile dünya ve bölge barışı, istikrarı için gece gündüz mücadele ederken, 'NATO’nun beyin ölümü gerçekleşmiştir' gibi ifadeler doğru değildir. İttifakın temsil ettiği dayanışma ve müttefiklik geleneğine ciddi zarar veren bu söylemler, NATO’nun gerçekten beyin ölümünü isteyenlerin işini kolaylaştırır."

KAYNAK: AA
YORUMLAR 26
  • Aynen 4 yıl önce Şikayet Et
    Firansa somurmek pesinde zehir yesin firansa oysa turkiye huzur pesinde lanet olsun sana firansa
    Cevapla
  • memo-se 4 yıl önce Şikayet Et
    Hulusi baba kadar o koltuğa yakışanı görmedim reis bu işi gerçekten çok iyi biliyor
    Cevapla
  • hoca 4 yıl önce Şikayet Et
    Allaha şükür ki bu ülkenin askeri asker, ordusu ordu oldu. Unutmadık: her gün askerlerimizin basılıp kuşuna dizildiğini görmeyip Ankarada hükümet peşinde olan, ülkeyi koruyamayıp rejimi koruma gayretinde olan üniformalı asker sahtelerini. Askerimsilerin bir hırlamasıyla ekmek fiyatı tam iki katına çıkmıştı. Hangi hortuma gitti o paralar? Erdoğan hortumladı mı diyeceksiniz? Diyemezsiniz! Çünkü o hapisteydi. Allah o askerleri bir daha bu ülkeye göstermesin. Aldıkları da helal olmasın, yiyemesinler.
    Cevapla
  • Ömer 4 yıl önce Şikayet Et
    Hulusi baba kadar o koltuğa yakışanı görmedim reis bu işi gerçekten çok iyi biliyor
    Cevapla
  • Yigido 58 4 yıl önce Şikayet Et
    Adamin dibi hulusi akar.gurur duyuyoruz seninle bakanimiz.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
AB'yi bu kış zor günler bekliyor! Katar Avrupa'ya karşı en büyük kozunu kullanıyor!
Maliye, kayıt dışı mal sevkiyatlarının peşine düştü