PKK ve İran istihbaratı el ele verip devreye girdi, sokaklar karıştı
Haber7 yazarı Taha Dağlı "Kuzey Irak'ta neler oluyor?" adlı köşe yazısında, bölgedeki son gelişmeleri kaleme aldı ve Sincar'dan PKK'nın çıkarılmasının nasıl engellendiğini anlattı. Dağlı ayrıca, bu gelişmenin ardından başlayan sokak olaylarına da değindi.
Kuzey Irak bölgesel yönetiminin PKK terör örgütüyle arasına belirgin bir çizgi çekmek istediğini belirten Dağlı, bunun için IKBY'nin Bağdat'la anlaştığını kaydetti. Ancak işin içine İran destekli Haşdi Şabi militanlarının dahil olduğunu aktaran Dağlı, "İddiaya göre İran istihbaratı ve PKK arasındaki işbirliği neticesinde sokak olayları baş gösterdi. Kuzey Irak'ta çok büyük hareketlilik var. Ancak kimin eli kimin cebinde tam olarak kestirilemiyor. Erbil, Bağdat, PKK, DAEŞ, Haşdi Şabi, İran, Iraklı Yahudiler bunların hepsinin adının geçtiği bir kaos ortamından bahsediliyor. Tüm bu aktörlerin tepesinde duran ve bölgede yıllardır uçan kuşun bile hesabını soran ABD'nin, söz konusu denklemin neresinde durduğu, özellikle de Irak’taki Kürtlerin Trump sonrası göreve gelecek olan Biden için sevindikleri böyle bir dönemde" ifadelerini kullandı.
İşte Taha Dağlı'nın o yazısı;
Kuzey Irak karıştı. Önce PKK’nın Sincar’dan çıkarılması için Erbil ile Bağdat arasındaki anlaşma yapıldı ardından da Süleymaniye’de şiddet olayları patlak verdi.
Kuzey Irak’ta bir kaos ortamı var. Ana aktörler Barzani yönetimi, Bağdat hükümeti, PKK terör örgütü. Onların dışında adı geçenler ise DAEŞ teröristleri ile İran istihbaratı.
Sincar 2014’de DAEŞ işgalindeydi. Sonra PKK işgaline girdi.
Bölgede PKK’nın Ezidi kolu olan YBŞ ile İran destekli Irak hükümetine bağlı Haşdi Şabi militanlarının da tasarrufu bulunuyordu.
Bağdat ile Erbil, PKK’yı Sincar’dan çıkarmak için anlaşmaya vardı.
Sincar çevresine operasyon için peşmergeler gönderildi.
Sonra bir grup PKK teröristi, Sincar’dan çıkarken görüntülendi.
Ancak anlaşıldı ki, PKK’lılar Sincar’ı terk etmemişlerdi, kıyafet değiştirip ve sayıca daha da güçlenerek yeniden Sincar’a dönmüşlerdi.
Sincar’da bunlar yaşanırken Beyci’de petrol rafinerilerine saldırı düzenlendi. Saldırıyı yapanlar ise 2016’da ABD’nin "zafer ilan ettiği" DAEŞ terör örgütüydü. Bu detay da gözden kaçmadı.
Bağdat ile Erbil Sincar konusunda bir anlaşmaya varsa da Kuzey Irak petrol gelirleri konusunda kriz devam ediyordu. Erbil, Bağdat’tan tahsilatı yapamayınca bir süredir bölgede ağır ekonomik kriz başladı.
Ekonomik kriz sokak olaylarını tetikledi. Süleymaniye’de sokaklar karıştı, parti binaları ateşe verildi, ölen ve yaralananlar oldu.
Süleymaniye, Irak’ta PKK terör örgütünün en güçlü şekilde yapılandığı şehir.
Bu şehrin kasabalarındaki halk ayaklanmasında ekonomik krizi bahane edip sokakları karıştıranların ise PKK teröristleri olduğu anlaşıldı.
Bölgedeki çatışmalar sırasında bir cezaevinin ise kapıları açıldı. Muhtemelen cezaevine müdahale edenler PKK’lılardı. İçerde ise 1500’e yakın DAEŞ teröristi vardı. Tüm bu karmaşanın ortasında yüzlerce DAEŞ teröristi de hapishaneden firar etmiş oldu.
Süleymaniye’nin adı sadece PKK ile de anılmıyor. Talabani’lerin şehrinde ayrıca İran’ın da bir nüfusu olduğu biliniyordu.
Gelinen noktada Süleymaniye’de özellikle Kuzey Irak siyasi partilerinin hedef alındığı sokak olaylarında PKK teröristlerinin yanı sıra İran istihbaratının da parmağının olduğu öne sürüldü.
Daha bitmedi.
Sincar’da, Süleymaniye’de bunlar yaşanırken aynı günlerde Kerkük’te de tuhaf bir hareketlilik vardı. Yüzlerce Irak yahudisinin bir süredir Kerkük’te arazi satın aldıkları ve tam da bu süreçte gruplar halinde Kerkük’e yerleşmeye başladıkları yönünde haberler çıktı.
Toparlayacak olursak, Kuzey Irak bölgesel yönetimi, PKK terör örgütüyle arasına belirgin bir çizgi çekmek istedi, bunun için Bağdat’la anlaştı.
Ancak işin içine İran destekli Haşdi Şabi militanları dahil oldu.
İddiaya göre İran istihbaratı ve PKK arasındaki işbirliği neticesinde sokak olayları baş gösterdi.
Kuzey Irak’ta çok büyük hareketlilik var. Ancak kimin eli kimin cebinde tam olarak kestirilemiyor.
Erbil, Bağdat, PKK, DAEŞ, Haşdi Şabi, İran, Iraklı Yahudiler bunların hepsinin adının geçtiği bir kaos ortamından bahsediliyor.
Tüm bu aktörlerin tepesinde duran ve bölgede yıllardır uçan kuşun bile hesabını soran ABD’nin, söz konusu denklemin neresinde durduğu, özellikle de Irak’taki Kürtlerin Trump sonrası göreve gelecek olan Biden için sevindikleri böyle bir dönemde.
-
xray 3 yıl önce Şikayet EtYine iran, yine kaos, yine ölüm ve islam toplumlarını karıştirma. Bu akıl ve fitecilik bir iran da bir de siyonistletde bulunur.Beğen
-
TC arap 3 yıl önce Şikayet EtRahmetli saddam bu acemlerin hep kafasını eziyordu o gitti İran kafasına göre at kosturuyor Allah rahmet etsin seni SaddamBeğen Toplam 6 beğeni
-
cahil 3 yıl önce Şikayet Etbu iranın başını ezmek gerekiyor bu bölgedeki çıban bunu dağlayarak söküp atmamız gerekiyor. Tüm iranlı ajanları tek tek avlanması zamanı geldi hepsini taksimde teşhir etmemiz lazım kafirin uşakları bunlara bu hakaretler övgü olmuştur.Beğen Toplam 9 beğeni
-
xray 3 yıl önce Şikayet EtYine acem oyunu, yine fitne!Beğen Toplam 15 beğeni
-
ezo 3 yıl önce Şikayet Etİran en büyük fitnedirBeğen Toplam 30 beğeni