Erbil Bağdat arasında Peşmerge-PKK gerilimi
PKK ile Irak Kürt Bölgesel Yönetimi arasındaki gerilim devam ediyor. Duhok'un Amediye ilçesi Sêgirkê bölgesinde, dün gece saat 22.00 sıralarında IKYB peşmergeleri ile terör örgütü PKKarasında yaşanan çatışmada, PKK'lı 3 teröristin öldüğü, 3'ü ağır olmak üzere 14 PKK’lı teröristin de yaralandığı öğrenildi. PKK ile Peşmerge arasında yaşanan bu gerilimi uzmanlar Haber7.com'a değerlendirdi.
Haber7-Enes Taha Ersen
PKK ile Irak Kürt Bölgesel Yönetimi arasındaki gerilim günden güne artarak devam ediyor. Sincar anlaşması öncesinde de yaşanan gerilimde taraflar arasındaki sürtüşme artmış çatışma boyutuna varmıştı.
O çatışmalara bir yenisi daha eklendi. Dün akşam Irak'ın kuzeyindeki Duhok kentine bağlı Amediye ilçesi Sêgirkê bölgesinde, dün gece saat 22.00 sıralarında IKYB peşmergeleri ile terör örgütü PKK arasında yaşanan çatışmada, PKK'lı 3 teröristin öldüğü, 3'ü ağır olmak üzere 14 PKK’lı teröristin de yaralandığı öğrenildi. PKK ile Peşmerge arasında yaşanan bu gerilimin katlanarak artması, sürecin nerelere gideceği sorusunu da beraberinde getirdi. Uzmanlar konuyu Haber7.com'a değerlendirdi. Gazeteci Yazar Faruk Aktaş ve Orta Doğu siyaseti uzmanı Ali Semin PKK ile Peşmerge arasında yaşanan gelişmelere ilişkin önemli açıklamalar yaptı.
FARUK AKTAŞ: SİNCAR OLAYLARIYLA DORUĞA ÇIKMIŞ BİR MESELE
Gazeteci yazar Faruk Aktaş, PKK ile Peşmerge arasında yaşanan bu gerilimin Sincar meselesiyle tavan yaptığı, sürecin Kuzey Irak tarafından hafifletilmeye çalışmasına karşılık tahmin edilenden daha büyük bir mesele olduğuna dikkat çekti:
"Hatırlarsanız yaklaşık 1 ay önce de benzer bir şekilde gerilim yaşanmıştı. Bu sefer PKK'lılar Peşmergelileri vurmuştu. Dün gelen bilgiler de PKK'lıların bir araçla geçişi sırasında Peşmerge teröristleri durdurmaya çalışıyor. Bunlar da durmayınca çatışma çıkıyor. Üç PKK'lının ağır yaralandığı söyleniyor. Kuzey Irak kaynaklarında bu durum basite indirgenmeye, gerilimi dindirmeye yönelik bir yaklaşım var ama PKK kaynaklarında bu çatışma doğrulanıyor. PKK'da buna karşılık verileceğine yönelik bir yaklaşım var. Bu Sincar olaylarıyla doruğa çıkmış bir gelişme."
"PKK'YI DAHA DA SALDIRGAN HALE GETİRİYOR"
Sincar anlaşmasının şartlarının PKK açısından bir kayıp olduğuna dikkat çeken Aktaş, bu durumun PKK'yı daha da saldırgan bir hale getirdiğini savundu:
"PKK'lılar Sincar Dağı'na geri dönmüşlerdi. Iraklı yetkililer ile yapılan anlaşma neticesinde geri dönmeyi kabul etmişlerdi. Her halükarda Sincar'daki PKK açısından büyük bir kayıp. Stratejik bir noktayı kaybetmiş oldular. Sincar ile ilgili Erbil Yönetimi'nin Bağdat'a ciddi bir tepkisi var. Anlaşmanın uygulanmasını istiyorlar. Bu durum PKK'yı çok daha saldırgan bir hale getiriyor. Dikkat edildiğinde Cemil Bayık, Duran Kalkan, Murat Karayılan hafta içinde yaptıkları açıklamalarda Sincar'ın Bağdat'a yönelik tepkilerini dile getirdiler. Bu gerginlik sürüyor. Önümüzdeki günlerde mevcut gidişat PKK ile Peşmerge arasında daha kapsamlı çatışmaların ortaya çıkabileceğini gösteriyor."
"DAHA YOĞUN ÇATIŞMALAR YAŞANABİLİR"
PKK ile Peşmerge arasında yaşanan bu gerilimli sürecin nereye varazağına ilşkin değerlendirmelerde de bulunan Aktaş, özellikle bu noktada ABD'de yeni gelecek olan yönetimin tavrının da önemli bir etken olacağına değindi:
"Ancak burada yeni ABD yönetimi ve İran'ın etkisini de görmek lazım. Onlar eğer burada PKK'yı koruyan ve Erbil'in PKK'ya yönelik tavrını yumuşatmasını isteyen bir yaklaşım içerisine girmemeleri halinde gidişat iki tarafın daha yoğun çatışmalara girebileceğini gösteriyor. Özellikle Süleymaniye'deki gösteriler PKK'nın kışkırtıcı hatta olayları organize edici bir rol üstlenmesinin Erbil yönetiminde büyük öfkeye yol açtığı bu nedenle Erbil'in PKK'ya karşı giderek sertleştiğini bir önemli bir not olarak eklemek gerek. Bu nedenle önümüzdeki günlerde PKK ile Peşmerge arasında gerilimin önümüzdeki günlerde çok daha tırmanma olasılığı yüksek."
ALİ SEMİN: PKK'YI CİDDİ BİR ŞEKİLDE RAHATSIZ ETTİ
Orta Doğu Siyaseti Uzmanı Ali Semin de PKK'nın bu hamlelerinin altında Sincar konusunun yattığına ilişkin açıklamalarda bulundu. Semin, terör örgütünün bu anlaşmadan duyduğu rahatsızlık nedeniyle halen bu eylemlerin gün yüzünde olduğunu belirtti. Semin ayrıca Sincar Dağı'na çekilen teröristlerin de Sincar'ı tam olarak terk etmediğini ve bu durumun da bu tarz çatışmalarda etkili olduğunu belirtti:
"Öncelikle bu konuyu değerlendirirken Sincar'dan başlamak gerek. Çünkü Sincar hem Türkiye için hem de bölge açısından çok önemli. Sincar anlaşması Bağdat ile Erbil arasında 9 Ekim tarihinde imzalandı. Bu anlaşma üç aşamada uygulanacaktı. Öncelikli olarak güvenlik. Şehirde bulunan devlet dışı silahlı gruplar tamamen geri çekilecekti. Yani PKK, HBŞ, YBŞ ve Haşdi Şabi. Birinci aşama olarak bu görünüyor. Irak polisleri, güvenlik güçleri ve istihbarat buraya gelecek. Geri çekilmenin ardından 2 bin 500 Sincar yerlisi yeni bir askeri güvenlik gücü kuracak. Yönetim idari olarak atanacak bir kaymakam ile gerçekleştirilecek. Bağımsız, Irak yargısına saygılı, kimseye bağlılığı bulunmayan, şehirdeki herkese eşit mesafede olacak bir kişinin atanması gerçekleştirilecek. Üçüncüsü ise en zor olan parça, yeniden imar kısmı. Sincar'da 2015 yılından bu yana zarar gören her şeyi, alt yapılar da dahil olmak üzere yeniden yapılacaktı. Sincar'dan kaçan, göç eden insanların buraya geri dönmeye teşvik edecek bir plandı. Bu durum PKK'yı ciddi bir şekilde rahatsız etti. Bu süreçte PKK burayı boşaltmadı, yalnızca Sincar Dağı'na çekildi. Bu tür açıklamaların hepsi yanlıştır. Bunu KDP'li Sincar Kürtleri dahi doğruluyor. Şu anda PKK'dan boşalan bölgelerdeki teröristlerin Irak Güvenlik Güçleri'ne katıldığı da iddia ediliyor. Bu da Sincar'ın tamamiyle temizlenmediğini gösteriyor. Sincar Dağı'na çıkmanın esas manası Kandil'in yeniden buraya aktarılması olarak okunmalı. Sincar'dan çekilenler, Kandil'den gelen teröristlerdir. Yani yerli PKK'lılar geri çekilmedi. Bunun altını çizmekte fayda var."
"PKK'YA GÖZ YUMDULAR, FATURASINI ÖDÜYORLAR"
PKK'nın terör faaliyetlerinin arkasında aynı zamanda, girişimler karşısında sessiz ve etkisiz kalan bölgesel yönetimin de etkisi olduğunu söyleyen Semin, Terör örgütü karşısındaki bu sessizliğin bugün fatura olarak bölgesel yönetimin karşısına çıktığını ifade etti:
"PKK Sincar anlaşamasından sonra Kuzey Irak'ı karıştırmaya başladı. Mesela geçtiğimiz haftalarda da PKK ile Peşmerge arasında çatışmalar yaşandı. Bir Peşmerge de yaşamını yitirmişti. Bu PKK'nın Peşmerge'yi hedef aldığını, dolayısıyla Kuzey Irak Yönetimi'nin de hedef alındığını gösteriyor. Bu durumun nedenine baktığımızda şunu görmekte fayda var; Şu anda Kuzey Irak'ta geçtiğimiz haftadan bu yana gösteriler, protestolar devam ediyor. Eylemciler ikiye bölünmüş durumda. İlk başta bölgedeki ekonomik kriz, hizmetten yoksun kalma durumları nedeniyle gösteri yaptılar. Bu barışçıl bir gösteriydi başlangıçta ancak PKK Süleymaniye, Germiyan ve Halepçe dediğimiz Erbil'in aşağısındaki bölgelerde ayaklanma başlattılar. Talabani grubunun olduğu KDP yerleşim yerlerinde bu faaliyetleri gerçekleştirdiler. Teröristler buralardaki yapılanmalarını harekete geçirerek kamu binalarını ateşe vererek kargaşa oluşturdular. PKK'nın bu şekilde cevap verdiğine de dikkat çekmekte fayda var, yalnızca askeri çatışma değil, Kuzey Irak'ta huzursuzluk çıkarıp kendini bu şekilde göstermeye çalışıyor. KYB bölgesi uzun süredir PKK'nın faaliyetlerine göz yumdu, şimdi bunun faturasını ödüyorlar. Kürt Yönetimi'ni de bu işin içerisine katmak gerek."
"TÜRKİYE İÇİN HAZIRLANAN YENİ BİR PLAN OLABİLİR"
Bölgede yaşanan çatışmaların devamlı olarak sürdüğüne değinen Orta Doğu Siyaseti Uzmanı, buradaki çatışmanın Türkiye'nin karşısına çıkartılabilecek yeni bir plan olabileceğine değindi. Özellikle ABD'nin YPG ile PKK'yı birbirinden ayırma çalışmaları neticesinde bu faaliyetlerin yaşanabileceğini ifade eden Semin, oluşturulabilecek yeni planalara karşı dikkatli olma çağrısında bulundu:
"Sürekli böyle çatışmalar yaşanıyor. Duhok bölgesinde. Akra dediğimiz, Amadi denilen bölgede dün gece PKK'lı bir araç Peşmerge kontrolünden geçmek istemiş, o süreçte de havaya ateş açılması sonrasında çatışmalar yaşanmış. Bu çatışmalarda da Roj Peşmerge, yani Suriye'nin Kürtlerinden oluşturulan Peşmerge güçlerinden bir kişi yaşamını yitirdi. Bu çatışma ikinci defa yaşanıyor. Bunun sonucunda karşı karşıya getirilmeye çalışılıyorlar. PKK bölgede bir çatışma çıkarmaya çalışıyor, bunun altını çizmek lazım. Bu sadece PKK açısından değil, ABD ve İsrail'in de parmağı olduğuna inanıyorum. ABD Biden ile birlikte Suriye'nin Kuzeyi'ndeki YPG/PKK terör örgütünü Irak'ın Kuzeyi'ndeki Kandil yapılanmasından ayırmaya çalışıyor. Ve bunu dünyaya, başta Türkiye'ye göstermeye çalışıyorlar. Bu çatışmalar yaşanırken Kuzey Irak'a bağlı Kürt medya grupları Mazlum Kobani dediğimiz YPG(PKK terör örgütünün sözde yöneticisi ile röportaj yaptı. Bu röportajda şu soru soruldu: KDP ile PKK arasında bir çatışma yaşanırsa siz nasıl bir tavır alırsınız? denildi. Kobani "Bu olaylar, onların kendi aralarında yaşanıyor. Biz karışamayız." Yani kendilerini PKK'dan ayrıştırmaya çalıştıklarının göstergesi olarak karşımıza çıkıyorlar. İyi okumamız lazım bu ifadeleri. Son zamanlarda ABD'nin üçüncü hamlesi olarak Suriye'nin Kuzeyi'ndeki PKK yapılanmasını meşrulaştırmak için artık Kandil ile PKK/YPG arasındaki makası açarak burada ikisinin beraber olmadığını, birbirlerinin uzantısı olmadığını ortaya koymaya çalışıyorlar. Kandil'deki PKK'lılar uzun süredir Suriye'de bulunuyor. Türkiye'deki PKK'lı teröristlerin Suriye'nin Kuzeyi'nden temizlenmeye çalışılıyor. Geçtiğimiz günlerde ABD'nin Suriye Temsilcisi'nden bir açıklama geldi: Suriye'nin Kuzeyi'nde yabancı güçler kalmayacak dedi. Yabancı güçlerden kasıt şudur Kandil'den gelen PKK'lıları tasfiye ederek bana göre Kandil'i devreden çıkarmaya çalışıyorlar. Kandil'in de miadı doldu bence ABD ve Dış Mihraklar için. Irak'ın Kuzeyi'ndeki partiler PKK'ya destek verdiler. Ancak şimdi bunlar da PKK'dan rahatsız oluyor. Son zamanlarda özellikle PKK'lılar yalnızca Türkiye için değil Orta Doğu Kürtleri için büyük tehlikeye neden oluyor. PKK'lıların Suriye'den ayrıştırılması durumu Türkiye için hazırlanan bir plan olarak çıkabilir önümüzdeki günlerde. Dikkat etmemiz gerekiyor."
"ORTA VE UZUN VADEDE ÇATIŞMAYA NEDEN OLABİLİR"
Çatışmaların ne kadar süreyle devam edeceğine de değinen Ali Semin, orta ve uzun vadede araya girilmemesi durumunda çatışmaların artarak devam edebileceğini söyledi:
"Kuzey Irak'taki bu çatışmalardan aslında KDP ve Süleymaniye tarafındaki kürtler de rahatsızlık duyduklarını belirttiler son zamanlarda. Bunun sonucunda bir çatışma ben beklemiyorum ancak temizlenmesi için belli bir profilde ciddi bir çatışma olmadan operasyon gerçekleştirilebilir. Barzani'nin şöyle bir sözü var, -ki bunu KDP'li yetkililer de açıklıyorlar: PKK bir daha 90'lı yıllarda olduğu gibi bir daha Kürtler ile çatışmayacaktır. Buna izin vermeyeceğim yaşadığım müddetçe. Ancak son yıllarda PKK bunu kullandığını, Barzani'nin niyetini suistimal ettiğini ve bu niyetini devam ettirirse gerekirse çatışırız diyorlar. Orta vadede bu bir çatışmaya dönüşebileceğine inanıyorum. Çünkü PKK pek tabii bir terör örgütü. Bu saldırılarını sonlandırmazlarsa Barzani de bu noktada bir tepkiyle karşılaşacaktır. Bu yüzden Orta ve uzun vadede bir çatışma yaşanabileceğine inanıyorum."
-
Vatandaş 4 yıl önce Şikayet EtOnlar plan yapa dursun. Allah'ın da planı vardır.Beğen Toplam 1 beğeni
-
GAGA 4 yıl önce Şikayet Etpeşmergeye hava desteği verilmeli...Beğen Toplam 1 beğeni
-
vedat 4 yıl önce Şikayet EtMazlum kobani kim oluyor Cemil Bayıkın ,Murat Karayılanın yanında. Kandil baronları yok olmadan PKK ,PYD ye dönüştürülemez organik bağ devam eder.Beğen Toplam 3 beğeni
-
Mgl 4 yıl önce Şikayet EtBakmahın onların birbirine havladıhına it iti ısırmsz,vardır bir planları yakın takipBeğen Toplam 3 beğeni
-
Burhan 4 yıl önce Şikayet EtPKK da KDP de IKYB de teröristtir.Beğen Toplam 5 beğeni