Hamas lideri Heniyye: İşgalci İsrail ile ilişkilerin normalleşmesi son derece tehlikeli

Hamas Hareketi Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, 30'dan fazla İslam ve Arap ülkesinin liderlerine gönderdiği mektupta, İsrail'le ilişkilerin normalleştirilmesinin tehlikeleri konusunda uyarıda bulundu.

Hamas tarafından yapılan yazılı açıklamaya göre, Heniyye, 30'dan fazla İslam ve Arap ülkesinin liderlerine mektup gönderdi.

Heniyye, İsrail'le ilişkilerin normalleştirilmesini, Filistin halkının sırtından vurulması, büyük bir siyasi hata, öngörülebilir ve stratejik açıdan İslam ümmetinin çıkarlarına ve ulusal güvenliğine zarar veren bir davranış şeklinde değerlendirdi.

Hamas'ın ABD aracılığıyla bazı Arap ülkeleri ve İsrail arasında, ilişkilerin normalleştirilmesini öngören anlaşmaların imzalanmasını esefle izlediğini kaydeden Heniyye, "İşgalci İsrail ile ilişkilerin normalleşmesi konusunda İslam ve Arap dünyasında atılan herhangi bir adımı son derece tehlikeli buluyoruz." ifadesini kullandı.

Heniyye, İsrail'in, İslam ve Arap ülkelerinin tümünün ilk ortak düşmanı olarak kalacağına dikkati çekti.

İsrail'le ilişkilerin normalleştirilmesinin, ulusal güvenlikte büyük bir gedik açtığını, Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı tarafından yayınlanan normları, tüzükleri ve kararları ihlal ettiğini belirten Heniyye, şu ifadeyi kullandı:

"Normalleşmenin kazananı sadece işgal güçleri olurken, en büyük kaybedeni ise ilişkilerini normalleştiren ülkeler olacak."

Heniyye, bu anlaşmaların Filistin halkına ve Filistin meselesine fayda sağlayacağına ilişkin ülkelerin öne sürdüğü ve pazarladığı gerekçelerin, siyasi, insani ve stratejik bir zayıflık olduğunu, gerçeklik payı taşımadığını vurguladı.

Açıklamada, Heniyye'nin mesaj gönderdiği ülke liderlerine ilişkin detaylı bilgi verilmedi.

Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn, 15 Eylül'de Beyaz Saray'da düzenlenen törenle İsrail'le ilişkileri normalleştirme anlaşması imzalamıştı.

Bu iki ülke, 1979’da Mısır'ın, 1994'te de Ürdün'ün ardından İsrail ile normalleşme anlaşmasına varan üçüncü ve dördüncü Arap ülkeleri olmuştu.

Daha sonra Sudan ve Fas da bu normalleşme sürecine katılmıştı.