Avusturya’da Uygur Türkleri, otomobil üreticisi Volkswagen firmasını protesto etti
Viyana’da bir grup Uygur Türkü, Volkswagen firmasının Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki fabrikasında "yeniden eğitim merkezi" adı altında faaliyet gösteren kamplarda tutulan Uygurların "zorla çalıştırıldığı" yönündeki iddialara tepki gösterdi.
Avusturya Uygur Birliği Başkanı Mevlan Dilşat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünya genelinde 10 ülke ve 15 şehirde eş zamanlı olarak Doğu Türkistan Gençlik Kurultayı öncülüğünde Volkswagen’in protesto edildiğini söyledi.
Dilşat, Çin’in Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında insan haklarına aykırı bir şekilde tuttuğu Uygur Türklerinin, aralarında otomobil üreticisi Volkswagen’in de bulunduğu çok sayıda tanınmış markanın fabrikalarında zorla çalıştırıldığını söyledi.
Aralarında Almanya, Fransa ve Hollanda’nın da bulunduğu 10 ülkede başlayan gösterilerin her hafta düzenli olarak yapılacağını kaydeden Dilşat, protestoyu kısa sürede çok daha fazla ülkeye yaymak istediklerini ifade etti.
Dilşat, Avustralya Stratejik Politika Enstitüsü tarafından "satılık Uygurlar" başlığıyla yayımlanan bir raporda, aralarında Volkswagen’in de bulunduğu çok sayıda uluslararası markanın üretim merkezlerinde, kamplarda tutulan Uygurların zorla çalıştırıldığının rapor edildiğini anlattı.
Çin tarafından sayısız insan hakları ihlaline maruz kalan Uygur Türklerinin bir kez daha sömürüldüklerini vurgulayan Dilşat, "Volkswagen’in Doğu Türkistan’daki fabrikasını kapatması için her hafta gösteri düzenleyeceğiz." dedi.
Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki uygulamaları
Çin'de son yıllarda Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller, uluslararası kamuoyu tarafından eleştiriliyor.
Pekin'in "mesleki eğitim merkezleri" olarak adlandırdığı, uluslararası kamuoyunun ise "yeniden eğitim kampları" diye tanımladığı yerlerde, BM verilerine göre en az 1 milyon Uygur Türkü kendi rızası dışında tutuluyor.
Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde kaç kamp bulunduğuna, buralarda kaç kişinin olduğuna ve söz konusu kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor.
BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken, Çin, şu ana kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi.
Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini ise geri çeviriyor.