Avrupa ırkçılığı gizleyemeyecek
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), Avrupa’da birçok mağdur, polise başvurmadığı için kayıt dışı kalan ırkçı ve İslamofobi saldırıları raporlamak için internet sitesi kuruyor.
Son yıllarda Avrupa’da giderek yükselen yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve İslam düşmanlığı kaynaklı saldırılar endişe veren boyutlara ulaştı. Ancak Almanya, Fransa ve Avusturya’nın başını çektiği Avrupa ülkeleri saldırıların gerçek boyutunu gizliyor. TBMM Avrupa’da Yükselen Irkçılık ve İslamofobi İnceleme ve Araştırma Alt Komisyonu’nda bir sunum yapan Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Abdullah Eren, ırkçılık ve İslamofobinin gerçek yüzünü ortaya koyacak bir çalışmayı anlattı.
SADECE YÜZDE 20’Sİ POLİSE GİDİYOR
Eren, şu bilgileri paylaştı: “Bir ayrımcılıkla karşı karşıya kalan kişilerin sadece yüzde 20’si yapılan saldırıyı ilgili mercilere bildiriyor. Bu oran Almanya, Fransa, Avusturya gibi Müslüman sayısının fazla olduğu ülkelerde. Finlandiya, Letonya gibi ülkelerde ise bu oran yüzde 5’in altına düşüyor. İnsanlar bildirmiyor, bunun çok farklı sebepleri var. Birincisi, bu kişiler polisle muhatap olmak, başına dert almak istemiyor. İkincisi, yasal takip. Bildirse dahi avukat masrafları devreye giriyor ve yasal takip konusunda kurumsal bir mekanizma yok. Üçüncü olarak da polis, genellikle bu saldırıları nefret suçu olarak kayda geçmiyor. Bu konuda çalıştığımız derneklerden aldığımız verilere göre, sadece beş büyük Avrupa ülkesinde, Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda ve Avusturya, son 5 yılda 15 binin üzerinde İslam düşmanı vaka var. AB Temel Hakları Ajansı, sadece son 5 yıl değil, son 8 yıl içinde AB üyesi tüm ülkelerde, ‘206 İslam düşmanlığı var’ diyor.
SALDIRILAR SİTEYE RAPORLANACAK
Hak ihlalleri ve nefret suçlarını raporlama ve takip için “Hate and Extremism Litigation and Prevention” isimli site kullanıma açılıyor. YTB’nin kendi desteklediği site olacak. İnsanlar, bir saldırıya uğradığı zaman, Avrupa’nın neresinde, ne zaman ve nasıl bir saldırıya uğradığını bu siteye raporlayabilecek. Raporlandıktan sonra da STK’lar ve avukatlar eliyle bu kişilere gerekli destek sağlanabilecek. Site sayesinde, saldırıya uğrayanlar hem gerekli desteği alabilecek hem de Avrupa’daki ırkçılık ve İslamofobi kaynaklı saldırılara ilişkin gerçek tablo da gün yüzüne çıkmış olacak. Ayrıca siteye sadece Türk vatandaşı değil tüm ırkçılığa uğrayanlar da başvuru yapabilecek. Daha sonra sitedeki veriler raporlanacak ve ilgili ülkelere sunulacak.”
YENİŞAFAK