Aynı senaryo: Mesele yine ağaç değil
Türkiye'nin ciğerlerini yakan yangınlar, birileri tarafından provokasyon malzemesi olarak kullanılıyor. Geçmişte "Mesele ağaç değil" diyenler, bugün yine aynı senaryoyu oynatmaya çalışıyor. Haber7.com yazarı Taha Dağlı konuyu ele aldı.
Türkiye'nin ciğerleri bir haftadır süren yangınlar ile alevlerin arasında kaldı. Yangınlara karşı müdahale dört bir koldan devam ederken, yetkililer, bakanlar olay merkezinden bir an olsun ayrılmadan çalışmaların başında bekliyor.
Sahada çalışanlar alevlerle mücadele ederken, yetkililer de sosyal medyadaki provokasyonlar ve yalan haberler ile mücadele etmeye çalışıyor. Bu noktada iyi niyetli kişilerin de malzeme edildiği ancak amacı belli olmayan sözde kampanyalar hayata geçirilmeye çalışılırken, sosyal medyadaki kirli eller meselenin" yine ağaç olmadığını" açıkça ortaya koydu.
Kanal7 Dış haberler Koordinatörü ve Haber7.com yazarı Taha Dağlı, dünyanın çeşitli bölgelerinde devam eden yangınlar ile Türkiye'deki yangınlarda yürütülen kampanyaları ele alan bir yazı kaleme aldı.
DAHA ÖNCE SÖYLEDİKLERİ GİBİ "MESELE AĞAÇ FALAN DEĞİL..."
23 Ağustos 2007’de Yunanistan yandı.
5 gün sürdü yangın.
Ama bilanço çok ağırdı. Tam 84 kişi hayatını kaybetti.
18 Ağustos 2012’de Yunanistan’ın Sakız adası yandı.
Adadaki alevler ancak 11 gün sonra kontrol altına alınabildi.
23 Temmuz 2018’de Yunanistan bir kez daha yandı.
Sadece iki noktada çıkmıştı yangın.
4 günde söndürüldü.
Ancak ölü sayısı rekor düzeyde oldu tam 102 kişi can verdi.
20 Temmuz 2003’de Portekiz’de başlayan yangın günler içerisinde Fransa, Lüksemburg, Hollanda, İspanya, İtalya, Almanya, İngiltere, İrlanda, İsviçre ve İsveç’e sıçradı. AB’nin yarısı tam 1 ay boyunca yandı. Ağır sıcak hava dalgası, ormanların yanmasının yanı sıra katliam gibi bir bilanço da ortaya çıkardı. Ölü sayısı öyle böyle değildi tam 70 bin insan sıcak nedeniyle hayatını kaybetti.
Avustralya’da Haziran 2019’da başlayan yangınlar aylarca söndürülemedi.
2020’nin Mayıs’ına kadar devam eden yangınlar oldu.
480 kişi hayatını kaybetti.
5 Şubat 2019’da Yeni Zelanda’da başlayan yangın 6 Mart’a kadar devam etti.
Yangının tamamen söndürülebildiği tarih ise 8 Temmuz’du.
2010’da İsrail yandı.
Ormanda yangın çıktı, cezaevi nakil aracı alevlerin ortasında kalıp, küle döndü, tam 44 kişi, mahkum ve gardiyanlar hepsi yanarak öldü.
ABD’nin yangınlarına gelince.
Başta Kaliforniya olmak üzere her yıl onlarca noktada yangınlar çıkar.
Alevlerin söndürülebilmesi haftalar hatta bazen aylarca sürer.
İnternet’e girip bakın, Kaliforniya yangın, diye aratınca sadece 2019’dan itibaren yığınla küle dönmüş kasaba, şehirler görürsünüz.
Havada uçan ve su püskürten uçak görüntülerine de sıkça rastlarsınız ama alevler çaresizce izlenir, insanlar panikle kaçar ve her yer küle döner, bunun önüne asla geçilemez.
ABD demişken.
Sadece yangın değil. Basit bir ev yıkımı bile ibretlik tablodur aslında.
24 Haziran’da Miami’de 12 katlı bir apartmanın bir kısmı göçmüştü.
90’dan fazla insan enkaz altında kaldı.
5 hafta sonra bulundu o cesetler.
Bırakın yaralıları sağ olarak enkazdan çıkarabilmeyi, cesetler dahi betonların arasından çıkarılamadı.
Almanya, Belçika ve Hollanda’yı vuran geçen ayki seli de unutmayın.
100’den fazla kişi göz göre göre can verdi.
Selin daha ilk gününde 100’e yakın kayıp vardı.
O kayıplar sağ olarak değil günler sonra ceset olarak bulunabildi.
Antalya’da ilk yangının başladığı gün Avrupa’da Fransa, İtalya, İspanya, Romanya, Bulgaristan ve Yunanistan’da yüzlerce noktada yangın çıktı.
İtalya ve Yunanistan’dakiler hala söndürülemedi.
Orman yangını böyledir, dünya bunu çok iyi biliyor, kolay kolay söndürülemez, öyleleri vardır ki, dünyadaki bütün uçakların içini su doldurup, onları kullansanız bile o alevlerin biri söner, diğeri sönmez. Ve bunlar sıradandır, kimse kimseyi suçlamaz, hepsinde ortak payda küresel ısınmadır ve buna odaklanılır.
Türkiye’de de her yıl oluyor, bu yangınlar.
Ama bu kez işin içine PKK terör örgütü de dahil oldu.
Aynı anda sistematik bir yangın sürüsü ortaya çıktı.
Kolay değil, ciğerlerimiz yandı.
Ama yanı başımızdaki ülkelere bakınca bizim bu başımıza gelen onların yıllardır yaşadığının yanında felaket bile sayılmıyor.
Meselesi gerçekten ağaç olan, orman olan, insan olan, memleket olan, elbette üzülüyor, bir şeyler yapmak istiyor.
Ama ortada hainler cirit atıyor.
Yabancı askerlerin memleketimize gelmesinden bahseden mi ararsınız, dış güçlerin yardım ayağıyla müdahalesine razı olan mı, hepsi var maalesef.
Çok dikkatli olmak lazım, bugünler bunu gerektiriyor.
Çünkü daha önce de dedikleri gibi bu hainlerin meselesi ağaç falan değil insan, memleket zaten hiç değil, hiçbir zaman da böyle bir dertleri olmadı onların.
Daha evvel kendi ağızlarıyla itiraf etmişlerdi, “mesele ağaç falan değil sen hala anlamadın mı” diye, hala aynı ihanetle devam ediyorlar.
-
Abdullah Er 3 yıl önce Şikayet Etbu hainler ülkemizin başına gelen her musibetten nemalanmaya çalışıyor. Allah bunları kahretsin.Beğen
-
Atakan 3 yıl önce Şikayet EtBirlik olalım Allahım izniyle bununda üstesinden geliriz yalnız yanan yerler olduğu gibi tümüyle ağaçlandırılmalı rant söylentilerine mahal verilmemelidirBeğen
-
Serıf 3 yıl önce Şikayet EtDemedımı Fondas medya. Erdoganin gıtmesı ıcın büyük yangınlar, felaketler olması lazım dıye. Bunlarda ALLAH korkusu yok. Herşey beklenir.Beğen
-
ercan 3 yıl önce Şikayet EtHİÇ KAFAN BASMIYOR. Kasıtlı yangın oldukları net sen ihmal diyorsun hani 1 - 2 yangın çıkar ihmal dersin sen de hiç mi mantık yok her tarafta yangınlar eş zamanlı olarak ihmal sucu oluştuğunu düşünüyorsunBeğen
-
Ömer 3 yıl önce Şikayet EtMesela elbette ağaç değil ülkeye diz çöktürmektir Ama bu millet diz çökmeyecektir.Allah yardımcımız olsun. Devletin bütün birimleri canla başla çalışıyorlar.Bundan hiç şüphemiz yoktur.Allah yardımcıları olsun.Beğen