Yeryüzündeki en eski sanat eseri: Çolpon-Ata Petroglifleri
Kırgızistan'ın Çolpon-Ata kent girişinde 42 hektar alanda kurulu Çolpon-Ata Petroglif Açık Hava Müzesi yer alıyor. Açık Hava Müzesi'nde üzerinde 30 santimetre ila 3 metre büyüklüğünde resimlerin yer aldığı yüzlerce kaya bulunuyor.
Yeryüzünün en eski sanat eserleri olarak kabul edilen petroglifler, kaya yüzeyine çizilmiş resimler anlamına geliyor.
Kırgızistan’ın Çolpon-Ata Petroglif Açık Hava Müzesi'ndeki eserlerde av kültürü, hayvanlarla mücadele sahneleri, avcı tasvirleri, sembolik çizgi, daire ve dikdörtgen şekiller yer alıyor.
ÇİZİMLER TARİHE IŞIK TUTUYOR
Söz konusu çizimler dönemin halkının hayat şartlarını yansıtıyor, yaşayış ve inanışı hakkında birçok bilinmezin aydınlanmasına ışık tutuyor ve insanların yaratıcılığa ilgisini yansıtıyor.
Dünya mirası adına önemli bir kaynak oluşturan söz konusu eserler, eski kültür ve yaşamın yanı sıra çizimlerin yapıldığı bölgenin tarihi hakkında bilgi sahibi olmaya da imkan tanıyor.
8 AYRI NOKTADA KAYA RESİMLERİ
Çolpon-Ata Petroglif Açık Hava Müzesi'ndeki kaya resimlerine benzer kaya ve taşlar, ülkenin Talas, Issık Göl ve Celalabad bölgelerinde 8 ayrı noktada bulunuyor.
Kaya resimleri dışında mezar taşları ve balbalların da yer aldığı Petroglif Açık Hava Müzesi'ne, her yıl dünyanın dört bir tarafından ziyaretçiler ilgi gösteriyor.
ZİYARETÇİLERDEN YOĞUN İLGİ
Issık Göl Devlet Tarih ve Kültür Açık Hava Müzesi Müdürü Janat Soodokeyev, Türkiye'den gelen ziyaretçilerin kaya resimlerine büyük ilgi gösterdiğini söyledi.
Soodokeyev, 42 hektar alanda kurulu açık hava müzesinde dağılmış şekilde yer alan kaya resimlerinde, av kültürü, hayvanla mücadele sahneleri, avcı tasvirleri, sembolik çizgi, daire ve dikdörtgen şekillerin yer aldığını söyledi.
TÜRK TARİHİNİN GEÇMİŞİ BURADA YATIYOR
Kırgız halkının bu açık hava müzesindeki sanat eserlerine büyük ilgi gösterdiğini anlatan Soodokeyev, "Kırgız halkı için buranın önemi çok büyük. Özellikle kültür açısından ata babalarımızın ve eski Türk tarihimizin geçmişi burada yatıyor" ifadesini kullandı.
Soodokeyev, kaya resimlerin üzerinde kullanılan figürlerin ve resimlerin halihazırda Kırgız geleneksel çadırlarında ve halılarında yoğun şekilde kullanıldığına da işaret etti.
Tanrı Dağları eteği ile Issık Göl arasında bulunan müzenin güzel bir enerjisi olduğunu aktaran Soodokeyev, müzenin eski Türk tarihine ilgi duyanlar ve tarihi İpek Yolu hakkında bilgi toplamak için gelenlerin adresi olduğunu vurguladı.