Deralılar, Ürdün'e geçebilmek için Kral 2. Abdullah'a çağrı yaptı
Esed rejiminin ateşkesi bozması üzerine Deralılar, Ürdün'e geçebilmek için Kral 2. Abdullah'a "Ürdün'e geçişimizin sağlanması için güvenli bir yol temin etmenizi istiyoruz" sözleriyle çağrı yaptı.
Beşşar Esed rejiminin Suriye'nin güneyindeki Dera ilinde ateşkes anlaşmasını bozmasının ardından kent merkezindeki Dera el-Beled Mahallesi sakinleri adına rejimle müzakere yürüten Dera Merkezi Komitesi üyeleri, rejim kuşatmasındaki Deralıların Ürdün'e geçebilmeleri konusunda kolaylık sağlanması için Kral 2. Abdullah'a çağrıda bulundu.
Suriye-Ürdün sınırındaki Dera'da 1 Eylül'de Rusya'nın ara buluculuğuyla varılan ateşkes anlaşmasının rejim güçlerince bozulmasının ardından, Dera Merkezi Komitesi üyeleri sosyal medya üzerinde bir video paylaştı.
Videoda, Dera halkının ileri gelenlerinden ve Uzlaşı Merkezi (Dera Uzlaşı Merkezi) üyelerinden Şeyh Faysal Eba Zeyid, Ebu Ali el-Muhamid ve sözcü Adnan Masalme de yer aldı.
Açıklamayı okuyan Şeyh Eba Zeyid, Esed rejimi ve İran destekli grupların saldırılarına maruz kalıp Dera el-Beled'den göçe zorlandıklarını belirterek, Ürdün Kralı 2. Abdullah'a şu ifadelerle seslendi:
"Uluslararası toplumda saygınlığı olan ve sözü dinlenilen sayın Kral'dan, kan dökülmesini önlemesi için duruma müdahale etmesini istiyoruz. Siz değerli Kral'dan, maruz kaldığımız olayların bir an önce durmaması halinde, Ürdün'e geçişimizin sağlanması için güvenli bir yol temin etmenizi istiyoruz."
Dera Merkezi Komitesi Sözcüsü Masalme, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Rusya'nın ara buluculuğuyla Dera kent merkezinde varılan ateşkes anlaşmasının rejim güçlerinin yeni taleplerde bulunması üzerine bozulduğunu ve kan dökülmemesi için bölgeden göç etmenin tek seçenekleri olduğunu söylemişti.
Esed rejimi ve destekçileri Dera el-Beled Mahallesi'ne 2,5 aydır abluka uygulamaya devam ediyor.
- DERA'DAKİ OLAYLAR NASIL BAŞLADI?
Esed rejimi ve destekçisi Rusya, 25 Haziran'da Dera el-Beled Mahallesi'nde yaşayan halktan ve oradaki muhaliflerden, ellerindeki hafif silahların tümünü teslim etmelerini ve evlerin aranmasına izin vermelerini istemişti.
Dera'daki Uzlaşı Merkezi ve bölge halkının ileri gelenleri, bu isteğe, Temmuz 2018'de Rusya ara buluculuğunda Esed rejimiyle sadece ağır silahların teslim edilmesi yönünde varılan anlaşmaya aykırı olduğu gerekçesiyle karşı çıkmıştı.
Bunun üzerine Esed rejimi güçleri, Dera el-Beled'de yaşayan yaklaşık 40 bin sivile 25 Haziran'da abluka uygulamaya başlamıştı.
26 Temmuz'da da Esed rejimi güçleri heyeti ile Dera'daki Uzlaşı Merkezi arasında Dera el-Beled Mahallesi'nde yaşayan halkın ve oradaki askeri muhaliflerin ellerindeki hafif silahların tümünü teslim etmeleri, evlerinin aranmasına izin vermeleri ve ablukanın kaldırılması konularında anlaşmaya varılmıştı. Ancak Esed rejiminin anlaşmanın dışına çıkarak mahalledeki hakimiyetini güçlendirmek amacıyla 29 Temmuz sabahı mahalleye kara operasyonu başlatması üzerine gerginlik Dera ilinin doğu ve batı kırsallarına da sıçramıştı.
Taraflar arasında çıkan çatışmalar sonucu Dera'daki yerel silahlı muhalifler, rejim güçlerine ait çok sayıda kontrol noktasını ele geçirip bazı rejim unsurlarını esir almıştı.
Esed rejimi güçleri heyeti ile Dera'daki Uzlaşı Merkezi arasında Rusya gözetiminde yapılan görüşmelerin sonuçsuz kalması üzerine rejim güçleri, mahalleyi 29 Temmuz'dan itibaren aralıklarla havan topu ve tank atışlarıyla hedef aldı.
Dera el-Beled'de bölge halkı adına müzakereler yürüten Merkezi Komite ile Esed rejimine bağlı heyet, 1 Eylül'de Rusya'nın ara buluculuğuyla, bir kez daha görüşmeler yaparak, ateşkes konusunda anlaşmaya varmıştı.
Orta Doğu'daki "Arap Baharı" dalgasının Suriye'ye de sıçramasıyla 15 Mart 2011'de bir grup öğrencinin okul duvarına, Beşşar Esed'e hitaben, "Ey doktor (Beşşar Esed) şimdi sıra sende" yazmasıyla başlayan halk ayaklanmasının fitili Dera'da ateşlenmiş, kent yıllar içinde muhaliflerin eline geçmişti.