Almanya'daki seçimde ipi göğüsleyen Scholz, Alman siyasetinde nasıl yükseldi?
2017'deki yüzde 10 oranını dünkü seçimlerde yüzde yaklaşık yüzde 26'ya yükselten SPD'nin başbakan adayı Olaf Scholz'un yükselişinde neler etkili oldu.
Eski bir avukat olan SPD'nin başbakan adayı Olaf Scholz, Angela Merkel'in ilk hükümetinde bakan yardımcısıydı. Hamburg Eyaleti Başbakanı olduktan sonra 2018'de Maliye Bakanı olarak federal hükümete girdi.
Scholz'un partisi SPD, 2017'deki genel seçimde oyların yüzde 10'unu aldı. Bu partinin tarihindeki en düşük oy oranıydı.
2019'da SPD'de liderlik yarışını kaybetmesi Scholz için ağır bir darbeydi. Ancak Scholz hızla imajını yeniledi.
Almanya'da genel seçimi kazanan parti belli oldu
Scholz'un yükselişini üç faktöre bağlamak mümkün:
1) Olaf Scholz, G7 Zirvesi'nde alınan, çok uluslu şirketlerin faaliyette bulundukları her ülkede belli bir düzeyde vergilendirilmeleri kararının mimarıydı. Bu, onun Merkel'in gölgesinden çıkmasını sağladı. Alman ekonomisinin iyi ve sağlam durumda olmasında, Scholz'un hakkı teslim edildi.
2) Scholz, geçmişte işçi sınıfından müvekkilleri temsil eden bir avukat olarak Almanya'da yüksek bir asgari ücretin belirlenmesini sağladı.
3) Scholz, iki rakibi seçim kampanyasında sendelediği için şanslıydı. Yeşiller Partisi'nin başbakan adayı Annalena Baerbock, CV'sini "süsleyerek zenginleştirdiği" gerekçesiyle eleştirildi, kitabında da intihal yaptığı iddia edildi. Ancak en önemlisi Armin Laschet'in gaf yapma konusundaki mükemmel performansıydı. Laschet, sel kurbanları için yapılan bir törende şaka yaparken görüntülendi. Bu, Laschet'in kampanyasında attığı bir dizi yanlış adımın sonuncusuydu.
Scholz popüler bir isim olarak ön plana çıktı çünkü düzenin devamını temsil eden bir adaydı. Soğukkanlı, ehil ve biraz da sıkıcı biri olarak görüldü. Alman seçmenler bunu sever.