Putin ile Erdoğan'ın ihtilafa düştüğü konuyu açıkladı
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in danışmanı ve Rusya'nın dış politikasına yön veren teorisyenlerden Prof. Dr. Aleksandr Dugin, 29 Eylül günü Soçi'de gerçekleşen görüşmenin önemini anlatarak Türkiye hakkında konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında 29 Eylül günü Soçi'de gerçekleşen görüşmenin tarihi öneme sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Aleksandr Dugin, "Bu zirvede her iki ülke devlet başkanları kırmızı çizgilerini ve yeni bir dünya için yol haritası çizdiler. Türkiye ve Rusya artık yeni bir yola girdi ve bu, bölge dinamikleri kadar tüm dünyayı da etkileyecek" dedi.
"BİRÇOK KONUDA UZLAŞMA SAĞLANDI"
Soçi'de yapılan son görüşmeye dair arka plan bilgilerine vakıf olduğunu aktaran Dugin, "O gün Erdoğan ve Putin dünya dengeleri açısından hangi tarafta yer alacaklarını konuştu ve aldıkları kararı paylaştı. Kürt haritasından Kırım'a, Afganistan'dan Libya'ya, Kafkaslardan Suriye'ye tüm alanlara ilişkin hayati konularda kendi kırmızı çizgilerini çizdi. Başta İdlib olmak üzere birçok konuda uzlaştıklarını söyleyebilirim. Ancak bu tarihi buluşmada konuşulanların önemli bir kısmı sır olarak kalacak. Biz sadece sahada yansımalarını göreceğiz" dedi.
"ABD, SURİYE'DEN ÇEKİLECEK"
Putin’in dış politikasını belirleyen isimlerden Dugin, ABD'nin Suriye'den çekileceğini ve bunun kademeli olarak gerçekleşeceğini anlattı.
Amerika'nın çekilmesi ile tüm meselelerin hallolmayacağı görüşünü dile getiren Dugin, "ABD çekilse bile kriz üretmeye devam edecek. Bu noktada tek belirleyici unsur Rusya, Türkiye ve İran'ın tutumu olacak" diye konuştu.
ABD'NİN GÜCÜNÜ KIRACAK FORMÜL
İdlib'de yükselen tansiyonu ve Rusya'nın himayesinde Tel Rifat, Menbiç, Ayn İsa, Ayn el-Arap gibi beldelerde varlığını sürdüren PKK'nın saldırılarını da değerlendiren Aleksandr Dugin, şunları kaydetti:
"Tüm provokasyonların ardında ABD kışkırtması var. PKK-PYD militanlarını onlar tahrik ediyor. Hatta İdlib'de HTŞ ve Huras ed-Din, Ensar et-Tevhid gibi radikal gruplar ABD etkisinden bağımsız değil. Sahayı, üçüncü tarafları kullanarak provoke ediyorlar. ABD'nin gücünü kıracak yegâne formül; Suriye, Türkiye, Rusya, İran, Irak gibi aktörlerin birlikte hareket etmeleridir."
"TÜRKİYE'DE DARBE İHTİMALİ YOK"
15 Temmuz darbesi öncesi "Ordu içerisinde bir hareketlilik var" sözleriyle dikkat çeken Aleksandr Dugin, bu bilgiye güvenilir kanallardan gelen uyarılar ile ulaştığını söyledi:
"Batılı ülkeler, 2015 yılı uçak düşürme krizi sonrası Erdoğan'ın Rusya ile yakınlaşma iradesini çok iyi okudu. Bunun getirilerini hesap ettiler ve Türk-Rus yakınlaşmasına bir cevap ve tepki olarak 15 Temmuz darbesi planlandı ve uygulandı. Yeni bir dünyanın şekilleneceğini biliyorlardı. Ancak hem ABD hem de diğer ülkeler 15 Temmuz öncesi sahip oldukları gücü ve etkiyi kaybettiler. Erdoğan yönetimine karşı askeri darbe imkan ve ihtimali artık yok. Bu noktada Türk-Rus ilişkileri de belirleyici rol oynuyor. Başka yöntemler deneyebilirler, deneyeceklerdir de ama doğrudan darbe teşebbüsünde bulunamazlar."
İKİ LİDERİN İHTİLAF ETTİĞİ KONU
Soçi'de en ciddi ihtilafın Kırım konusunda yaşandığını kaydeden Dugin, "Rusya'nın bu konuda taviz verme ihtimali yok. Kırım'ı kendi toprağı olarak görüyor. Bizim Ukrayna ile olan ilişkimiz tıpkı Türkiye'nin Yunanistan ile olan sorunlarına benziyor. Bizim Türk-Yunan konusuna karışmadığımız gibi Türkiye'nin de Ukrayna ile olan tartışmalarda taraf olmaması gerekiyor. Şayet Türkiye, Kırım konusunda iddiasından vazgeçerse Rusya da KKTC'yi meşru devlet olarak tanır" şeklinde görüş bildirdi.
"TÜRKİYE İLE KARŞI KARŞIYA GELMEYİZ"
Dugin'e göre bundan sonra Rusya ve Türkiye, askeri ve ekonomik açıdan bir daha karşı karşıya gelmeyecek. Dugin, "Rusya, Türkiye'nin Mavi Vatan doktrinini destekliyor. Akdeniz'de gücünü pekiştiren Türkiye'nin sondaj faaliyetleri, Libya meselesinin çözümü konusunda da belirleyici rol oynuyor. Rusya bu açıdan Türkiye'nin güçlenmesine destek veriyor" dedi.
-
Osman 3 yıl önce Şikayet EtHem ABD, hem de Rusya, çıkarları doğrultusunda iş yaparlar. Kesinlikle güçlenmesini istemez. İstiyorsa eğer işin içinde yine çıkarı vardır ve daha güçlü rakibine göre dizayn etmek ve elini güçlendirmek için yapar. TR üzerinde ki (ABD) etkinliğini en aza indirmek ve kendi çıkarları doğrultusunda güçlenmek için destekleyebilir. Aynı şekilde ABD'de Ukranya'dan motor alımı ve ortak kullanım için ve Rusya etkinliğini kırmak için TR'yi destekleyebilir ki Ukranya'daki motor fabrikasını Çin'liler almıştı ve ABD baskısı ile iptal edilip TR ile ortaklık yapıyor şuan. Günün sonunda güçlü olamazsanız büyük devletlerin çıkarları doğrultusunda hareket etmek zorunda kalırız..Beğen
-
cem 3 yıl önce Şikayet Etartık abd nin bütün hedefi secimler! iyi okuyun resimi.Beğen
-
Kayan yildiz 3 yıl önce Şikayet Etamerikaninda rusyaninda yüzlerini tanidik..özelikle amerikanin..amerika gibi sömürgeci bir millet daha yok..Milletleri kendine esir etmek istiyor.Bence GELECEK RUSYA´VE TÜRKIYENINDIR.Birakin irani´iran bir alet.Karar verenler rusya ve Türkiyedir.Bu iki dil cok cok yakin gelecekte tüm asya ülkelerinin konu$cagi dil olcakdir.Beğen Toplam 1 beğeni
-
Sakaryalı Mustafa 3 yıl önce Şikayet EtHer ülke kendi menfaatini gücü yettiğince kollamak ister. Ne kadar güç o kadar menfaat.Beğen Toplam 1 beğeni
-
bir bilen 3 yıl önce Şikayet EtRusyayla anlaşalım,beraber pkk ypg yi suriye topraklarından atalım,suriye toprak bütünlüğünü sağlayalım,suriyede demokratik seçimleri oluşturalım bizdeki suriyelileride memleketlerine gönderelim.Beğen Toplam 8 beğeni