İran'ın sinsi mülteci planı: Türkiye sınırında bekletiliyorlar!

Afganistan'da yaşanan yönetim değişikliği sonrasında, ülkede mülteci akımı başlamıştı. Ülkelerinden çevre ülkelere iltica eden pek çok Afgan göç sorununa yol açmıştı. Uluslararası bir kriz noktasına ulaşan bu mesele, Türkiye'yi de tehdit eder hale gelmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu konuda Avrupa başta olmak üzere tüm dünya ülkelerine uyarıda bulunurken, İran'ın konuya ilişkin sinsi bir plan hazırlığında olduğu iddia edildi.

Ülke TV'de yayınlanan ve Turgay Güler'in sunduğu Sıradışı Strateji programının yorumcusu Güvenlik ve Strateji Uzmanı Yusuf Alabarda, İran'ın bölgede yaşanan nüfuz kaybı nedeniyle farklı stratejiler ile tekrar güç kazanma çalışmasına gireceği, bunu da Afgan göçmenler üzerinden yapmaya hazırlandığını iddia etti.

"HAREKETLİLİĞİN SEBEBİ İRAN"

Yusuf Alabarda, bölgede özellikle Suriye sınırında yaşanan son hareketliliklerin arkasında İran'ın da bulunduğunu, İran'ın Şii milisler üzerinden YPG'ye destek verdiği bu noktada bölgesel bir hareketlenmenin arkasında İran destekli güçlerin bulunduğuna işaret etti:

"Tel Rifat bölgesi de dahil olmak üzere TSK ve emniyet güçlerimize yönelik saldırıların arkasında, YPG görünümlü, YPG ile iş birliği içindeki İranlı milislerin olduğuna emin olabilirsiniz. Kafkaslar'da kimyası bozulan İran'In her zaman yaptığı iş, Tahran'dan cevap vermek yerine çevreden oluşturduğu vekil savaşçılar ile verir. İran Bahar Kalkanı Harekatı'nda bunun cevabını aldı. Dolayısıyla Tel Rifat da olmak üzere son dönemde bölgede yaşanan hareketliliğinin, Dağlık Karabağ ve Kafkasya coğrafyasında ortaya çıkan görüntünün nasıl İran'ı ürküttüğüne bağlıyorum. "

"AFGAN MÜLTECİLERİ HAZIRLIYORLAR"

Alabarda, Afganistan'da yaşanan mülteci akımı sonrası en çok mülteci alan ülkelerden biri olan İran'ın bu mültecileri Türkiye'ye karşı kullanamaya hazırlandığını ifade etti. Alabarda, bu meselenin tıpkı bir terör tehdidi gibi değerlendirilip gerekli önlemlerin alınması gerektiğini, alınan önlemlerin de kamuoyu ile paylaşılması kanaatinde olduğunu söyledi:

"İran - Afganistan sınırında adeta akın akın göç var. 38 milyonluk bir ülke. Buraya göç eden kişilerin İran'da kalmayacağı, İran sınırından Türkiye'ye sokmak istendiği bilinen bir nokta. Bu noktada İçişleri Bakanlığımız ve İran sınırında muazzam tedbirler alındı. Bu düzensiz göç hareketi tıpkı bir terör gibi; Bir taraftan Suriye sınırı, diğer taraftan Irak sınırı, diğer taraftan ise İran'dan otobüslere bindirilerek Van-Erçiş-Çaldıran-Ağrı hattına kadar getirilip bırakılan Afganlar üzerinden Türkiye'ye baskı oluşturulmaya çalışılıyor. Bu konuda göç idaresiyle ilgili bu zamana kadar yapılan faaliyetlerin, alınan önlemlerin Türk toplumuna anlatmanın çok önemli olacağı kanaatindeyim."

KARIŞIKLIKTAKİ ABD PARMAĞI

Alabarda, son olarak Afganistan'da yaşanan kanlı eyleme de değindi. Bu saldırının DEAŞ tarafından Şii bölgede gerçekleştirilmesini, İran'a karşı kışkırtma eylemi olarak yorumladı. Özellikle ABD'nin burada parmağı olma durumuna değinen Güvenlik Uzmanı, pek çok ülkeyi de içine alabilecek bir karışıklığa karşı dikkat edilmesi gerektiğini ifade etti:

"Kunduz şehrinde Cuma günü yapılan saldırıyı DEAŞ üstlendi. Bu İran'a bir davet çıkartmak demektir. Buradaki Şiilerin katledilmesiyle İran'ın vekil savaşçılarının bölgeye davet edilmesi anlamına gelmektedir. Pakistan'ı, İran'ı, Afganistan'ı, Özbekistan'ı ve dolayısıyla Çin'e kadar sirayet edebilecek bir kaos ABD'nin bu bölgeye verdiği bir "hediyedir". Buna karşı dikkatli olalım."