Arap ülkeleri, Sudan'daki tarafları "itidal"a çağırdı

Mısır Dışişleri Bakanlığı, Sudan'da olağanüstü hal ilan edilmesi, hükümetin feshedilmesi ve Başbakan Abdullah Hamduk ile bazı sivil yöneticilerin ordu tarafından gözaltına alınmasının ardından yazılı bir açıklama yayımladı.

Açıklamada, Sudan'daki tüm kesimlere "itidalli olmaları, vatanın üstün menfaatini öncelemeleri ve ulusal uzlaşı" çağrısında bulunuldu.

Sudan'da yaşanan gelişmelerin yakından takip edildiği kaydedilen açıklamada, Sudan'ın güvenlik ve istikrarının, Mısır ile bölgenin güvenlik ve istikrarının ayrılmaz bir parçası olduğu vurgulandı.

SUUDİ ARABİSTAN

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada da Sudan'da sükunetin sağlanması ve siyasi çevreler arasındaki birliğin korunması için ekonomik ve siyasi kazanımların korunması gerektiği ifade edildi.

Açıklamada, Riyad yönetiminin, Sudan halkının yanında yer almaya ve ülkenin güvenlik, istikrar, kalkınma ve refahını sağlayacak her konuda Sudan'a destek vermeye devam edeceği kaydedildi.

CEZAYİR

Cezayir Dışişleri Bakanlığı da Sudan'daki askeri ve sivil çevreleri, diyalog yolunu benimsemeye ve mevcut krizin çözümü için Anayasal Bildiri Anlaşması ile Güney Sudan'da silahlı hareketlerle imzalanan Cuba barış anlaşmasına bağlı kalmaya çağırdı.

Sudan'da yaşanan gelişmelerden büyük endişe duyduğunu belirten Cezayir yönetimi, yaşananlar karşısında sorumluluk sahibi olmak, soğukkanlılığı korumak ve geçiş sürecinin kazanımlarını boşa çıkaracak her türlü eylemden uzak durmak gerektiğine işaret etti.

Açıklamada Sudanlı taraflar, sorunların çözümü ve çağdaş tarihinde önemli bir aşamadan geçen ülkenin karşılaştığı siyasi ve güvenlik sorunlarıyla mücadele için diyaloğa davet edildi.

KATAR

Katar Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada da Sudanlı taraflara, "gerginliği artırmama, aklın sesine öncelik verme ve istikrar, adalet ve barış için halkın maslahatı doğrultusunda çalışma" çağrısında bulunuldu.

Bakanlık açıklamasında, Sudan halkının taleplerinin gerçekleştirilmesi için ülkedeki siyasi sürecin gidişatını düzeltmenin gerekliliğine işaret edildi.

ARAP KONSEYİ'NDEN "FARKLILIKLARIN DİYALOG VE MÜZAKEREYLE ÇÖZÜLMESİ" ÇAĞRISI

Eski Tunus Cumhurbaşkanı Munsif el-Merzuki'nin başkanlığındaki Tunus merkezli sivil toplum kuruluşu Arap Konseyinden yapılan yazılı açıklamada, "Sudan'da sivil otoriteye ve demokratik sürece yönelik askeri darbeyi şiddetle kınıyoruz. Sudan Başbakanı ile bakanlar ve siyasi liderlerin alıkonulmasını kınıyoruz." ifadesine yer verildi.

Açıklamada, geçiş dönemi yönetiminde yaşanan anlaşmazlıkların çözümünün; silah zoruyla, tutuklamayla, özgürlüğün kısıtlanmasıyla olağanüstü hal ve sıkıyönetim ilan edilerek değil, önceden belirlenmiş kurallar çerçevesinde diyalog ve müzakere yoluyla gerçekleşebileceği vurgulandı.

Sudan "devriminin" kazanımlarına yönelik darbeyi haklı göstermek için ekonominin kötüleşmesini öne sürmenin, "Arap Baharı"na pusu kurmayı bekleyen şer eksenin desteğiyle birçok Arap ülkesinde gerçekleştirilen karşı devrimleri hatırlattığı aktarıldı.

Açıklamada ayrıca Arap Konseyinin Sudan halkıyla tam bir dayanışma içerisinde olduğu, darbeye karşı her türlü barış yanlısı direnişi desteklediği kaydedildi.

 SUDAN'DA DARBE GİRİŞİMİ

Sudan'da sabah saatlerinde Başbakan Abdullah Hamduk ve çok sayıda siyasetçi alıkonuldu.

Sudan Enformasyon Bakanlığı, Başbakan Hamduk'un darbeyi reddettiği için alıkonularak bilinmeyen bir yere nakledildiğini duyurdu.

Ülkenin birçok yerinde elektrik ve internet hatları kesilirken, askeri güçlerin, başkent Hartum'un Umdurman bölgesindeki radyo ve televizyon merkezini basarak çok sayıda çalışanı gözaltına aldığı bildirildi.

Darbe girişiminin ardından hükümetin sivil kanadı ve çok sayıda siyasi parti, halka sokağa inme çağrısı yaptı.

Çağrının ardından Hartum'un farklı bölgelerinde bir araya gelen binlerce Sudanlı, askeri müdahaleye karşı gösteri düzenlemeye başladı.

SUDAN'DAKİ SİYASİ KRİZ

Sudan Meslek Odaları Birliği, Aralık 2018'deki "halk devrimine" sahip çıkılması ve sivil yönetime geçiş talebiyle yaklaşık 2 haftadır birçok kentte "devrimi" ve mevcut sivil hükümeti destekleyen gösteriler düzenliyordu.

Birlik, daha önce de eski Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir'in 30 yıllık iktidarına son veren kitlesel halk protestolarına öncülük etmişti.