Bugüne kadarki en tehlikeli hamle: Esed, çoğunluğu Sünnilerden oluşan müftülüğü kaldırdı
Suriye'de 137 yıldır ülkedeki dini otorite sayılan ve çoğunluğu Sünni Müslümanlardan oluşan Başmüftülük, Esed rejiminin kararnamesiyle kaldırıldı. Muhalifler, kararın Esed tarafından atılan en tehlikeli adım olduğu görüşünde
Suriye'de 2011'den beri yüz binlerce sivilin ölümüne neden olan Esed rejiminin hedefinde bu kez de Sünni Müslümanlar var.
Esed rejimi, 50 yılık iktidarından bu yana belki de en tehlikeli kararnamesini yayınladı.
Esed, yeni yayınlanan kararnameyle Suriye Arap Cumhuriyeti Başmüftülüğünü kaldırdı ve yerine tüm mezheplerde n üyelerin yer aldığı Fıkıh Bilimleri Konseyi'ni getirdi.
Bu kararla birlikte fetva 137 yıldır çoğunlukta olan Sünni Müslüman cemaati azınlığa dönüşmüş oldu.
ESED KAPIYI ARDINA KADAR AÇTI!
Bu kararnameyle Esed, devrimden önce Suriye nüfusunun toplu olarak yüzde on altısından fazlasını oluşturmayan diğer mezheplerin fetva sürecine katılması için kapıyı ardına kadar açtı.
Ürdün'deki Suriyeli mülteciler geri gönderilme endişesi yaşıyor
Şok rapor: İhtiyaç sahipleri için yapılan yardımları Esed kullanmış
Esed rejimi ülkeye dönen mültecilere bunu yapıyor!
İslami gruplar ve entelektüel akımlar konusunda uzmanlaşmış yazar, Muhammed Hayr El-Musa, bu kararnamenin Beşşar Esed'in iktidara geldiği günden bugüne dini kurumlar nezdinde çıkardığı en tehlikeli kararname olduğunu söyledi.
Kararnamenin iki şeyi kapsadığını söyleyen Musa, şöyle devam etti:
"Birincisi, fetva kurumundan Sünni nüfuzunun kaldırılmasıdır. Sünni Müslümanların referansı tehlikede ve kararname sadece genel fetvayı kaldırmakla kalmadı, aynı zamanda vilayet ve şehir müftülüğünü de kaldırdı"
"ESED REJİMİ Şİİ İRAN HEGOMONYASI ALTINDA"
"Başmüftü resmi devlet doktrinini temsil eder ve bu doktrin kişisel statü kanunlarında ve birçok kanunda şart koşulmuştur" diyen Musa, "Bu konumu kaldırarak, başta Şii otoriteler olmak üzere Dürziler, İsmaililer ve Aleviler gibi Sünnilerin de taraf olduğu ilmî bir fıkıh meclisine dönüştürmek, Sünni mezhebinin artık devlet mezhebine referans olmadığı ve Suriye'deki Sünnilerin çoğunluk değil, bir mezhepler grubu olduğu anlamına geliyor" düşüncesini dile getirdi.
Musa, rejimin İran Şii otoritesinin eksenine girdiği ve yasal bir şekilde İran hegemonyası altında çalıştığını vurguladı.
"SOSYAL KİMLİĞİN KORUNMASI GEREKİR"
Musa, konu düzeltilmezse Suriye'de bir kimlik silme operasyonuyla karşı karşıya kalınacağını, bu hamlenin demografik yapıda yıkıcı bozulmalara neden olacağını aktardı.
Muhammed Münir el-Fakir, Orient ile yaptığı bir röportajda, Suriye'deki Sünnilerin yarısının yerinden edilmesinden ve şehirlerinin yıkılmasından ve mülkiyeti ortadan kaldırmak için kanunların çıkarılmasından sonra rejimin bugün, yeni kanunlar çıkardığını söyledi.
Fakir, Suriye İslam Konseyi'nin bugün bile farklılıkları, yapısı ve çıkarları ile olay düzeyinde olmaması gerektiğini, İslam Konseyi'nin bu rolü üstlenmesi ve dini ve sosyal kimliği koruması gerektiğini vurguladı
-
Sivaslı 3 yıl önce Şikayet EtEset ile muaviyenin yezidin hiçbir farkı yokBeğen Toplam 1 beğeni
-
hhüseyin 3 yıl önce Şikayet EtSünni alevi çatışması çıkarmaya çalışıyorlar. Hem mezhep çatışmalarına hemde mezhepsizlik savunanlara dikkat etme zamanı !!! Çünkü bu ancak müslüman düşmanlarının ekmeğine yağ sürer kardeşlerim.Beğen Toplam 1 beğeni
-
hakan 3 yıl önce Şikayet Etbu eset ortadan kaldırılmadan suriye sorunu bitmezBeğen Toplam 3 beğeni
-
Fehmi 3 yıl önce Şikayet Etİranın islam ülkesi safında görenler en kısa sürede bir psikoloğa uğrasın. İran İSrailin arka bahçesi İslamın önündeki en büyük engel. İran ile İsrail iyi polis kötü polis oynuyorlar islam dünyasına karşı...Beğen Toplam 5 beğeni
-
anadolu 3 yıl önce Şikayet Ettürkiye de sunni müslüman sözde çoğunlukta lakin sözü geçen kemalistler.Beğen Toplam 5 beğeni