Avrupa'da yeni tehlike: Savaş çıkmasa da bölünme ortaya çıktı!
Ukrayna ile Rusya arasında yaşanan gerilim giderek artıyor. İki ülkenin savaşa tutuşması an meselesi olarak görülürken, Kanal 7 Dış haberler Koordinatörü Taha Dağlı bölgede savaş çıkmasa dahi, bir bölünme ihtimalinin kuvvetli olduğunu yazdı
Ukrayna ile Rusya arasındaki kriz giderek büyüyor. Batı kanadının da dahil olduğu bu yüksek tansiyon düşürülmeye çalışılıyorsa da, araya girilme durumu henüz meyvelerini vermedi. Bölge için savaş ve işgal senaryoları konuşulurken savaşın yaşanmaması durumunda bile bölünmenin kaçınılmaz olduğu savunuluyor. Kanal 7 Dış Haberler Koordinatörü Taha Dağlı, Haber7.com'daki köşesinde bu ihtimali ele alan bir yazı kaleme aldı.
"ÇARPICI SONUÇLAR"
İki ülke arasında yaşananların Avrupa'yı da etkilediğini belirten Taha Dağlı, yaşanan gerilmelerle ilgili şunları yazdı:
"Ukrayna krizinde savaş çıkar mı bilinmez.
Ama bu kriz çok çarpıcı sonuçlar ortaya çıkardı, şimdiden.
Ukrayna-Rusya meselesi Avrupa’yı böldü.
Anglosakson ittifakıyla Almanya-Fransa’nın başını çektiği Avrupa ülkeleri arasındaki kamplaşma giderek derinleşiyor.
Geçen hafta Ukrayna Parlamentosunda Rusya-Ukrayna krizinde Ukrayna’nın yanında yer alan ülkelerin bayrakları asıldı. Almanya, Fransa, İtalya ve Macaristan bayrakları yoktu."
ALMANYA VE FRANSA'NIN TAVRINDAKİ ENERJİ VE SIĞINMACI DETAYI
Almanya ile Fransa Rusya'ya ABD kadar sert çıkmazken, Avrupa genelinde Moskova'ya bakış açısı noktasında ciddi bir fikir ayrılığı yaşanıyor. Dağlı bu konuyla ilgili şunları belirtti:
"Almanya ile Fransa, bu krizde İngiltere ve ABD kadar sert söylemlere yanaşmıyor.
Askeri anlamda Ukrayna’ya destek çıkmıyor.
Ukrayna’nın ısrarla istediği silahları Almanya satmadı, satmayacağını da duyurdu.
Berlin’in Ukrayna’ya desteği askeri miğfer vermekle sınırlı kaldı.
Bu ülkelerin Rusya’yı karşılarına almak istememelerinin iki önemli sebebi var.
Biri Rusya’ya olan enerji bağımlılığı.
Her ne kadar ABD, yeşil enerji alternatifini sunsa da Avrupa için bu yeterli değil.
Diğer sebep ise olası sığınmacı akını.
Rusya, geçtiğimiz aylarda Belarus-Polonya sınırındaki sığınmacını krizini körükleyerek, Avrupa’ya durması gereken yeri göstermişti, aslında.
Ukrayna’da ABD ile İngiltere’nin kışkırttığı şekilde bir çatışmanın çıkması Avrupa kapılarına on binlerce sığınmacının dayanması anlamına geliyor ki Avrupa Birliği böyle bir yükle yüz yüze gelmeyi asla arzu etmiyor."
AVRUPA'DAKİ GÖRÜŞ AYRILIĞI
Avrupa'da yaşanan bu görüş ayrılığı ile ilgili Taha Dağlı şu ifadeleri kullandı:
"Ukrayna-Rusya krizi Angosakson ülkelerle Avrupa içerisinde bir kamplaşmaya yol açtı.
ABD, İngiltere, Kanada, Avustralya gibi ülkeler, Rusya’ya karşı oldukça sert ve kışkırtıcılar.
Avrupa’nın başat güçleri olan Almanya ile Fransa ise diplomasiyi önceliyor.
Bu ülkelere İtalya ve Macaristan’ı da ekleyebiliriz.
Avrupa’nın kalanında özellikle İskandinav ülkeleri ve Baltık ülkelerindeki tutum ise ABD-İngiltere’den yana. Bu ülkelerin Rus varlığını tehdit olarak görmeleri de Rusya’ya karşı askeri tedbir almalarının önünü açıyor.
Anglosakson ittifakı ile Almanya-Fransa arasındaki kamplaşma aslında sadece bugüne ait bir durum değil.
2003 Irak işgalinde de benzer görüş ayrılığı vardı.
ABD ile İngiltere işgali ısrarla savunurken, Almanya ve Fransa çekimser kalmıştı."
AUKUS KRİZİ DETAYI
Dağlı, Fransa'nın da içinde bulunduğu bu diplomatik anlaşmazlık ile ilgili, geçtiğimiz aylarda yaşanan AUKUS krizinin de etkili olduğunu belirtirken, bu çatlağın ne kadar büyüyebileceğin de göstergesi olduğunu ifade etti:
"Bugünkü kamplaşmanın yakın zamanda da bir altyapısı var.
Geçen Ekim ayındaki AUKUS krizini unutmamak gerek.
ABD ile İngiltere, Fransa ile Avustralya arasındaki nükleer denizaltı projesini iptal ettirmişti.
Avustralya söz konusu projeyi Fransa’dan alıp, İngilizlere vermişti.
Neticesinde Fransa yaklaşık 90 milyar dolarlık kayba uğramış, ABD ile ciddi bir kriz yaşamıştı.
AUKUS krizi aslında bugün Rusya’ya karşı alınan tavırda, Batı ülkeleri arasındaki görüş ayrılığının temelini de oluşturuyor, diyebiliriz.
Hem AB hem NATO üyesi olarak Almanya ile Fransa’nın ABD-İngiltere safından giderek uzaklaşması, AB için de NATO içinde orta vadede kırılmaları beraberinde getirebilir.
Yani Rusya-Ukrayna gerginliği bir çatışma ile sonlanmasa dahi batı dünyasının içinde zaten bir süredir olan çatlağın giderek büyüyeceği görülmekte."
-
tepki 2 yıl önce Şikayet Etnato bitik yani kim guvenir ise biter ayni hatayi biz de yapiyoruz natoya asla guvenmez usa ise cikari icin avrupa nato fark etmez herkesi satar nerde ise yalvariyor rusya isgal et diye akli sira kaos cikarip silah satmak avrupa kendini køle etmez avrupa dersen bitti tek gucleri maske hirsizligi onu iyi yapiyor bir savac da rusya kadar avrupa zarar gørur savac da natoya asker vermeyin o hata bize pahali patlar askeri suriye irak da pkk karsi kullanacagim askeri sorunu var deBeğen Toplam 1 beğeni
-
misafir 2 yıl önce Şikayet EtHristiyan dünyasının, yıkılmış şehirleri şavaş katliamlarını, mültecileri, ölen askerleri, savaş mağduru aileleri, çocukları anlaması için, haçlı birliğinin bozulması için, müslümanların yakasından düşmeleri, kendi dertleri ile uğraşmaları için bu savaş çıksın. elbette bize de faturası olacak ama empati kurmaları için buna değer.Beğen
-
Bağı şık 2 yıl önce Şikayet Et2030'u göremeyecekler.Beğen
-
ABUZER 2 yıl önce Şikayet EtBende merak ediyordum acaba taha dağlı bu konuda ne diyecek diye.Beğen
-
Doğrusu 2 yıl önce Şikayet EtFazla merak eyi değildur Abuzer.Beğen Toplam 1 beğeni
-
İsmail 2 yıl önce Şikayet EtAlman şirketleri rusyayla çok ciddi ticaret yapıyor almanya her zaman kendi cebini düşünür bu pazarı kaybetmek istemez zaten alman ekonomisi dar boğazda pandemi den dolayı.Beğen Toplam 1 beğeni
-
Ali 2 yıl önce Şikayet Etalmanya kim ki ABD mandası sömürülen bir ülke savaşak askeri dahi yok sadece görüntüBeğen Toplam 1 beğeni