Batı'nın iki yüzlülüğü: Kanada'da terör, Türkiye'de özgürlük!

ABD’den Kanada’ya giren kamyon şoförlerine aşı zorunluluğu getirilmesiyle başlayan protestoda Kanadalı binlerce kamyoncu araçlarıyla başkent Ottawa başta olmak üzere bazı şehirlerde trafiği tıkadı, günlük hayatı ve ticareti engelledi. Kamyonculara aşırı sağ grupların da katılmasıyla Covid-19 kısıtlamalarına karşı yapılan protestolar genişledi. Ottawa’da cuma akşamı polisin başlattığı operasyonlarda, parlamento ve senato binası ile devlet kurumlarının çevresindeki protestoculara ait araçlar çekildi. Polis 191 eylemciyi gözaltına aldı, parlamento binası yakınına girmek isteyen göstericilere izin verilmedi. Ottawa polisi, eylemin başından bu yana 4 bine yakın trafik kuralı ihlal cezası keserken, 76 araç çekildi, 22 araç plakasına el konuldu ve 11 ticari araç operatörü ruhsatı da askıya alındı. Üç haftadan fazla süren gösterilerden sonra pazar günü Parlamento çevresindeki son “Özgürlük Konvoyu” araçları, Ottawa şehir merkezinden çıkarıldı.

DAVAYA GÖZLEMCİ OLMUŞLARDI

Türkiye’deki Gezi olaylarını, “özgürlük arayışı”, “barışçıl eylem” olarak değerlendiren Batı, Kanada’daki olayların terör eylemi olduğunu savundu. Gezi davalarını mahkemede takip eden ülkelerden biri olan Kanada geçtiğimiz aylarda Türkiye’ye karşı kaleme alınan hadsiz açıklamaya imza atan 10 ülkeden biriydi. Gezi olayları sırasında Türk polisinin şiddet kullandığını, eylemcilere kötü davrandığını iddia eden hatta yalan haberlerle Türkiye’yi karalama peşinde koşan Kanada; polisin sadece korna çalıp yolu trafiğe kapatan kamyonculara atlarla müdahalede bulunduğunu, eylemcileri terörist ilan edip, protestoya katılanların banka hesapları, sigortaları ve buna bağlı olarak mesleklerini sürdürmelerinin dondurulacağını açıkladı. Eylemcilerin araçlarına el koyan hükûmet, polisin müdahalesini haber yapan gazetecilerin takipte olduğunu da açıkladı.
Ottawa geçici polis şefi Steve Bell, 191 tutukludan 107’sinin suçlandığını söyledi.

POLİS DEVLETİ OLDUK

Ottawa’da ikamet eden Chris Mockler “Bu bir işgaldi ve göz korkutucuydu, tehdit ediciydi, sokağa çıkmak ürkütücüydü. Sanki Duck Hanedanlığı’nın ortasından çıkıp şimdi bir polis devleti olmaya gittik” dedi. Ancak protestocuların büyük bir kısmı ayrılmış olsa da, şehir haftalardır süren gösterilerin ardından hâlâ iyileşme sürecinde ve polis tedbirleri henüz hafifletilmedi.

Polis, şehir merkezinin çevresinde yaklaşık 100 kontrol noktası kurarak, yalnızca bölgede yaşayan ve çalışanların ya da “yasal” bir sebebi olanların orada bulunmasına izin verdi. Şehir, konvoydan arta kalan çöplerin yanı sıra çitler ve bariyerlerle dolu. Savaş Anıtı çevresinde, bir zamanlar kamyoncu kamplarından birinin bulunduğu geniş bir alanda, şimdi, hedeflerine ulaşmak için bölgeyi dolaşmak zorunda olan sakinlere kapalı bir polis hazırlık alanı var.

HESAPLARI DONDURULDU

Protestoculara mali desteğin sona erdirilmesi için Acil Durum Yasası çıkarıldı. Hükûmet, protestolarla bağlantılı 206 finansal hesabı, 306 kuruluşu, 253 Bitcoin siparişini ve 3,8 milyon dolarlık bir hesabı dondurduklarını söyledi. Sosyal medyada dolaşan videolar, protestocuların cuma günü polis atları tarafından yere düşürüldüğünü gösterdi. Protestolara katılan bir kadının polis atları tarafından çiğnendikten sonra hastanede öldüğünü iddia eden Fox News yazarı, daha sonra bu haberlerin yanlış olduğunu kabul etti. Öte yandan Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Ottawa’daki eylemler sırasında iş yerleri zarar gören veya ticari faaliyetine devam edemeyen esnafa, federal bütçeden geri ödemesiz 10 bin Kanada doları yardımda bulunacaklarını açıkladı.

ARAÇLARINI SATALIM

Ottawa Belediye Başkanı Jim Watson, protestoların yol açtığı masrafın karşılanması için polisin eyleme müdahalesinde el koyulan araçların satılması gerektiğini söyledi. Watson, federal hükûmet tarafından geçen hafta yürürlüğe sokulan Acil Eylem Kanunu’nun bu hakkı kendilerine verdiğini ifade etti. Ottawa Belediye Başkanı “Satıldıklarını görmek istiyorum, toplumumuzda bu kadar rahatsızlığa ve sıkıntıya yol açan bu kişilere geri vermek istemiyorum” dedi.

RİYAKÂR MEDYA

Gezi Parkı olaylarını takip etmek için muhabiri Derek Stoffel’i İstanbul’a gönderen Kanada’nın resmî televizyon ve radyo kanalı CBC, Türkiye’deki eylemlerde göstericilere şiddet uygulandığını iddia ederken, Ottawa’daki olaylarda ise eylemcilerin terörist olduğunu savundu.