Hong Kong'da eski güvenlik şefi John Lee baş yöneticiliğe seçildi
Çin'in Hong Kong Özel İdare Bölgesi'nde eski güvenlik şefi John Lee Ka-chiu baş yöneticiliğe seçildi.
Lee, baş yöneticiyi seçmeye yetkili Seçim Komitesi üyelerinin yaptığı oylamada geçerli 1424 oyun 1416'sını alarak Hong Kong'un yeni lideri oldu.
8 üye aleyhte oy kullandı.
Sonuçlar açıklandığında yerel basında 1461 olarak açıklanan lehte oy sayısı 1416 olarak düzeltildi.
Seçime tek aday olarak giren 64 yaşındaki Lee, bu sonuçla seçimi kazanması için yeterli basit çoğunluğu açık farkla kazandı. Sonuçların açıklanmasının ardından Lee ve eşi, zafer konuşması için destekçilerinin karşısına çıktı.
Yeni görevinde kente, ülkeye ve Hong Konglulara hizmeti sürdüreceğini ifade eden Lee, "Sağlam bir yönetimin temeli olan hukukun üstünlüğüne bağlı kalmayı sürdürecek ve gelecek zorluklara güvenle göğüs gererek ülkemizin egemenliğini, ulusal güvenliğini ve kalkınma çıkarlarını koruyacağız." dedi.
Lee, "Hong Kong'u iç ve dış tehditlere karşı koruyacağı ve istikrarın en önemli önceliği olacağı" mesajını verdi.
Çin merkezi yönetimine yakın bir isim olarak bilinen Lee, Yasama Meclisi, meslek grupları ve iş dünyasından temsilcilerin yer aldığı Komitenin büyük bölümü Çin yanlısı üyelerinden 786'sının desteğiyle aday olmuştu.
Lee, Baş Yönetici Carrie Lam'ın görev süresinin dolacağı 1 Temmuz'da göreve başlayacak.
Seçim yoğun güvenlik tedbirleri altında yapıldı
Seçim, bu sabah saatlerinde Wan Chai ilçesinde, Victoria Limanı yakınındaki Hong Kong Toplantı ve Sergi Merkezi'nde gizli oy yönetimiyle yapıldı.
Seçim nedeniyle güvenlik önlemlerinin artırıldığı kentte 7 bin polis memuru görev yaptı. Hong Kong Radyo ve Televizyonunun (RTHK) haberine göre, polis kentteki bazı ana yolları barikatlarla kapatırken, "anti-terörizm tedbiri" kapsamında devriye faaliyeti yürüttü.
Kentte Omicron vakalarının tetiklediği salgın nedeniyle karantina altında bulunan 6 Komite üyesi için de Lantau Adası'ndaki Penny's Bay karantina merkezinde kurulan sandıkta oy kullanıldı.
Lee'nin adaylık süreci
Lee'nin adaylık süreci, Hong Kong Baş Yöneticisi Carrie Lam'ın 4 Nisan'da gelecek seçimlerde ikinci dönem için aday olmayacağını açıklamasıyla başlamıştı.
O günlerde Hong Kong hükümetinin iki numaralı konumu olan baş sekreterlik görevini yürüten Lee, 6 Nisan'da istifasını sunmuş, 13 Nisan'da baş yönetici adaylığı için başvuruda bulunmuştu.
Lee'nin, Çin'in Hong Kong'daki irtibat ofisinden bir yetkilinin üst düzey yerel siyasetçilere merkezi hükümetin liderlik yarışında destekleyeceği tek adayın Lee olacağını söylemesinin ardından aday olduğu ileri sürülmüştü.
ABD'nin yaptırım uyguladığı isimler arasında
Görevdeki Baş Yönetici Carrie Lam gibi merkezi hükümete yakın çizgideki bir siyasetçi olarak bilinen Lee, yerel hükümette en yetkili ikinci konum olan Baş Sekreter görevine Çin Devlet Konseyi tarafından, Carrie Lam'ın tavsiyesiyle 25 Haziran 2021'de atanmıştı.
Daha önce İç Güvenlik Sekreteri olan polis kökenli Lee'nin, 2019'da suçluların iadesi yasa tasarısına karşı başlayan hükümet karşıtı protesto hareketinin bastırılmasında ve 2020'de kabul edilen Ulusal Güvenlik Yasası ile muhaliflere karşı yürütülen soruşturmalardaki rolü nedeniyle ödüllendirildiği yorumları yapılmıştı.
Lee ve Carrie Lam, ABD'nin, muhalefete yönelik baskılar nedeniyle yaptırım uyguladığı Hong Konglu yetkililer arasında yer alıyor.
Hong Kong'un statüsü
Hong Kong, 1898'de imzalanan "kira sözleşmesi" ile uzun yıllar İngiltere hakimiyetinde kaldıktan sonra 1997'de Çin'e devredilmişti.
İmzalanan ortak deklarasyon çerçevesinde Hong Kong'a 2047'ye kadar basın, ifade, toplanma, inanç ve serbest akademik çalışma gibi özgürlükleri ile bağımsız idari ve hukuki yapısını koruma hakkı tanınmıştı.
Hong Kong, Çin'e bağlı olmasına rağmen kendisine ait para birimi, dil, hukuk sistemi ve kimlik kullanıyor. Özerk yapılı bölgenin sadece savunma ve dış politika gibi konularda Pekin'e bağlı olduğu bu yönetim modeli, "bir ülke, iki sistem" olarak adlandırılıyor.
Pekin yönetimi, son yıllarda Ulusal Güvenlik Yasası gibi yasal değişikliklerle bölgenin özerk yönetim yapısını aşındırdığına yönelik eleştirilere hedef oluyor.