ABD'de Cumhuriyetçi Senatör kürtajın ülke genelinde yasaklanması için tasarı sundu
ABD'de Cumhuriyetçi Senatör Lindsay Graham, kürtajın ülke genelinde gebeliğin 15. haftasından sonra yasaklanması için tasarı sunarken, Beyaz Saray konuya sert tepki gösterdi.
Graham, bugün Kongrede yaptığı basın toplantısında, kürtajın ülke genelinde yasaklanması için bir tasarı sunduklarını altını çizerek, "Amerika'yı dünyanın geri kalanı ile aynı seviyeye getirmek için bu tasarıyı sunuyoruz." ifadesini kullandı.
Sunulan tasarıya göre gebeliğin 15. haftasından itibaren kürtaj yasaklanacak, ensest ya da tecavüz sonucu oluşan gebelikler ya da annenin hayati tehlikesi olan gebelikler istisna olarak kabul edilecek.
Tasarının yasalaşması için önce Senato'nun, ardından Temsilciler Meclisinin, en son da ABD Başkanı Joe Biden'ın onayını alması gerekiyor.
BEYAZ SARAY'DAN TASARIYA SERT TEPKİ
Graham'ın basın toplantısının ardından Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre yazılı açıklama yaparak, konuya sert tepki gösterdi.
Açıklamada Jean-Pierre, "Bugün Senatör Graham, 50 eyaletin tamamında kadınların haklarını elinden almak için ulusal kürtaj yasağı tasarısını sundu. Bu tasarı, Amerikan halkının inandıklarından fersah fersah uzaktadır." ifadesini kullandı.
ABD Başkanı Biden'ın halkın sağlık giderlerini azaltacak tasarılara odaklandığını kaydeden Jean-Pierre, "Öte yandan Cumhuriyetçiler milyonlarca kadının hakkını elinden almaya odaklanmıştır." eleştirisinde bulundu.
Jean-Pierre, Biden'ın ve Kongredeki Demokratların kadınların kürtaj hakkının yanında olmayı sürdüreceğini kaydetti.
HAZİRAN'DA KÜRTAJ HAKKINI ANAYASAL GARANTİ ALTINA ALAN KARAR İPTAL OLMUŞTU
ABD Yüksek Mahkemesi, 24 Haziran'da ülke genelinde kürtaj hakkını anayasal olarak garanti altına alan 1973 tarihli "Roe-Wade kararı"nı 9 yargıçtan 6’sının oyuyla iptal etmişti.
Kararla kürtaj, anayasal bir hak olmaktan çıkarken, bu konudaki kanunlar eyaletlerin kendi inisiyatiflerine bırakılmıştı. Söz konusu karar, sağ cephede memnuniyetle karşılanırken, ABD Başkanı Joe Biden başta olmak üzere sol kesim kararı "kadın sağlığına saldırı" olarak yorumlamıştı.
Mahkemenin kararının ardından Yüksek Mahkeme önünde ve ABD'nin çeşitli kentlerinde, zaman zaman protesto gösterileri düzenlenmişti.