G20 Sonuç Bildirgesi yayımlandı: İmzalanan İstanbul Anlaşması'ndan memnunuz
G20 Sonuç Bildirgesi'nde, İstanbul'da imzalanan tahıl anlaşmasından duyulan memnuniyete vurgu yapılırken, "Nükleer silahların kullanımı kabul edilemez. Çatışmalar barış yoluyla çözülmeli. Bugünün çağı, savaş çağı olmamalı" denildi.
- Endonezya'da düzenlenen G20 Zirvesi'nin sonuç bildirgesi yayımlandı:
- Nükleer silahların kullanımı kabul edilemez. Çatışmaların barış yoluyla çözümü hayati önemde. Bugünün çağı, savaş çağı olmamalı.
- Küresel gıda güvenliğine yönelik mevcut gelişmelerden derin endişe duyuyoruz. Özellikle kırılgan ülkelere yönelik acil önlemler almayı taahhüt ediyoruz.
- Türkiye ve BM'nin aracılık ettiği İstanbul Anlaşması'ndan memnunuz. İlgili tarafların, anlaşmayı tam, zamanında ve devam edecek şekilde uygulaması önemli.
- G20 merkez bankaları, amaçlarına uygun şekilde fiyat istikrarını sağlamada güçlü kararlılığa sahip ve enflasyon beklentilerindeki fiyat baskılarını izliyor.
- Merkez bankaları parasal sıkılaştırmanın hızını, verilere dayalı ve açık şekilde, enflasyon beklentilerinin çıpalandığından emin olarak ayarlamayı sürdürecek.
G20 Zirvesi Sonuç Bildirgesi, liderlerin iki gün süren toplantılarının ardından 52 madde halinde yayımlandı.
Bildirgede, dünyada birçok krizin aynı anda yaşandığı dönemde zirvenin gerçekleştiği ifade edildi.
"Bugünün çağı, savaş çağı olmamalı"
Uluslararası hukuk, barış ve istikrarı koruyan çok taraflı sistemi desteklemenin esas olduğu kaydedilen bildirgede, "Bu, silahlı çatışmalarda sivillerin ve altyapının korunması da dahil olmak üzere Birleşmiş Milletler tüzüğündeki prensiplere ve uluslararası insan hakları hukukuna bağlı kalınmasını içeriyor. Nükleer silahların kullanılması veya buna yönelik tehdit, kabul edilemez. Çatışmaların barışçıl çözümü, diplomasi ve diyaloğun sürdürülmesi hayati önemde. Bugünün çağı, savaş çağı olmamalı" ifadeleri kullanıldı.
Bildirgede, birçok üyenin Ukrayna'daki savaşı kınadığı ve savaşın insani acılara ve küresel ekonomideki mevcut kırılganlıkların derinleşmesine yol açtığı belirtilerek, şöyle denildi:
"Savaş, büyümeyi kısıtlıyor, enflasyonu artırıyor, tedarik zincirlerini aksatıyor, enerji ve gıda güvensizliğini tırmandırırken, finansal istikrar risklerini artırıyor. Durum ve yaptırımlara ilişkin farklı görüşler ve değerlendirmeler de var. G20'nin güvenlik sorunlarını çözecek bir forum olmadığını belirtmekle birlikte, güvenlik sorunlarının küresel ekonomi üzerinde önemli sonuçları olabileceğinin farkındayız."
Bildirgede, küresel ekonomi için kritik olan bu dönemde G20'nin gerekli ve net adımları atmasının önemi vurgulandı.
Özellikle en az gelişmiş ve küçük ada ülkeleri dahil olmak üzere gelişmekte olan ülkeleri küresel zorluklara karşı desteklemeye devam edileceğinin aktarıldığı bildirgede, bu amaç kapsamında bütüncül ve güçlü bir toparlanmayı, istihdam artışını ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlayacak şekilde 5 adımda aksiyon alınacağı belirtildi.
"Türkiye ve BM'nin aracılık ettiği İstanbul Anlaşması'ndan memnuniyet duyuyoruz"
Bildirgede, mevcut çatışma ve tansiyonların küresel gıda güvenliğindeki zorlukları derinleştirmesinden derin endişe duyulduğuna işaret edilerek, şu ifadeler kullanıldı:
"Bu nedenle, gelişmekte olan ülkelerdeki kırılgan toplulukları merkeze alacak şekilde hayatları kurtarmak, açlığı ve besin yetersizliğini önlemek için acil adımlar atmayı taahhüt ediyoruz. Sürdürülebilir, dirençli tarım ve gıda sistemlerinin sağlanması için çağrıda bulunuyoruz. Türkiye ve BM'nin aracılık ettiği İstanbul Anlaşması'ndan memnuniyet duyuyoruz. Tüm ilgili tarafların, anlaşmayı tam, zamanında ve devam edecek şekilde uygulamasının öneminin altını çiziyoruz."
Küresel para politikalarına ilişkin kararların yer aldığı bildirgede, G20 merkez bankalarının amaçlarına uygun şekilde fiyat istikrarını sağlamada kararlılığa sahip olduğu ve enflasyon beklentileri üzerindeki fiyat baskılarını yakından izlediği bildirildi.
Bildirgede, "Merkez bankaları parasal sıkılaştırmanın hızını, verilere dayalı ve açık şekilde, enflasyon beklentilerinin çıpalandığından emin olarak ayarlamayı sürdürecek" denildi.
Jeopolitik, enerji ve enflasyon krizlerinin yanı sıra tüm dünyayı etkileyen iklim krizine de dikkatin çekildiği bildirgede, iklim finansmanının artırılması çağrısında bulunularak, "Gelişmiş ülkeleri, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak üzere 2020'den itibaren sağlamayı taahhüt ettiği yıllık 100 milyar dolar finansmanı harekete geçirmeye çağırıyoruz" ifadelerine yer verildi.
-
Misafir 2 yıl önce Şikayet EtSanki kabul edilemez vurgusu, lgbt lar için yapılmış gibi başlık atıyorsunuz. İstanbul tahıl sözleşmesi olmalıydı. Kasıtlı ve bilinçli bir başlık...Beğen Toplam 1 beğeni
-
İsmail 2 yıl önce Şikayet EtBunun bizde çok iyi bir deyişi vardır; '' kan kusturup çanak tutmak'' Kendi Ülkelerinin dışında daha çok görünüyorlar ve işleri güçleri sömürmek.....Beğen
-
Adnan 2 yıl önce Şikayet EtBugünün çağı savaş çağı olmamalı diyenler, ABD, Rusya, Fransa, İngiltere, Almanya, İsrail vs. Dünyayı karıştıran bunlar. Bunları BM'den çıkarın bakın dünya nasıl yaşanır bir dünya oluyor.Beğen
-
Hasan 2 yıl önce Şikayet EtÇatışmalar barış yoluyla çözülmeli nükleer silaha hayır diyenlerin dunyayi yıkacak nükleer silahı bu ne perhiz ne lahana turşusu adil düzen gelmeden Reisin başka dünya mümkün tezi islemeden ne savaşlar biter ne dünya barışı gelirBeğen
-
cahil 2 yıl önce Şikayet Etnükleer silah kabul edilemez cümlesine imza atan nükleer sahipleri silahlarını imha etsin öyleyseBeğen