Mesele sadece İsveç-Finlandiya değil! Yaycı Paşa: İsrail ve Kıbrıs'ı NATO'ya alırlarsa...

TÜRK-DEGS Başkanı Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, Türkiye'nin NATO'dan çıkarılması yönündeki taleplerin arkasında yatan "böl-parçala-yönet" planının ayrıntılarını Haber7 okurları için aktardı.

GİRİŞ 24.01.2023 13:16 GÜNCELLEME 24.01.2023 17:30
Bu Habere 139 Yorum Yapılmış

Türkiye’nin NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) üyeliğinin tartışmaya açılması gerektiğini söyleyen Beyaz Saray eski Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, bu yönde geliştirilen kampanyalara destek verdi. Son dönemde yurt dışındaki Türkiye karşıtlarının dillendirdiği bu söylemin altında yatan sebepler tekrar konuşulmaya başlandı. Türk Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi (TÜRK-DEGS) Başkanı, İstanbul Topkapı Üniversitesi Öğretim Üyesi Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, Türkiye’yi NATO'da istemeyen anlayış ile yurt içindeki ‘Türkiye NATO’dan çıksın’ yönündeki taleplerin büyük ölçüde eşgüdümlü olarak yürütüldüğünü söyledi.

TÜRK-DEGS Başkanı Cihat Yaycı, Haber7’ye yaptığı değerlendirmede, İsveç ile Finlandiya’nın yanı sıra İsrail ve Güney Kıbrıs’ın NATO’ya dahil edilme planlarından bahsetti. Türkiye’nin NATO'dan çıkarılıp, dört bir yanından bölünüp-parçalanmasının ardından ‘küçük ve etkisiz’ şekilde yeniden NATO’ya dahil edilme planı olduğunu kaydeden Doç. Dr. Cihat Yaycı, dikkat çeken yorumlara imza attı.

YAYCI: NATO’DAN ÇIKARILMA KAMPANYALARI FETÖ HAMLESİYLE BAŞLADI

Türkiye’nin NATO’dan çıkarılma senaryosunun 2014 yılında FETÖ’nün “silahlı terör örgütü” olarak tanımlanmasının adından başladığını ifade eden Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı, Rus uçağının düşürülmesi ve 15 Temmuz darbe kalkışması sonrasındaki gelişmeleri bu yönüyle değerlendirdi.

Doç. Dr. Cihat Yaycı, “17-25 Aralık sonrasında Fetullahçı örgütün ‘paralel yapı’ ifadesinden çıkarılıp bir ‘silahlı terör örgütü’ olarak tanımlanması sürecinden sonra Türkiye’nin NATO’dan çıkarılması söylemleri yurt dışında başlamıştır. Yani bu kampanyanın başlatılması, FETÖ’nün başarısızlığı ile eşzamanlıdır.” dedi.

Yaycı, şöyle devam etti:

“TSK içerisindeki Fetullahçılar tarafından bir provokasyonla Rus uçağının düşürülmesi ile NATO’dan çıkarılması ve Türkiye’ye müdahale zeminin oluşturulması için provokasyon yapılmıştır. Türkiye ile Rusya karşı karşıya getirilmek istenmiştir. Rusya itidalli davranmıştır. Rus uçağının düşürülmesi ile ‘NATO’nun savaşa çekilmesinin kabul edilemez’ olduğu söylenilecek, Türkiye yalnız bırakılıp NATO’nun dışına atılacaktı. Fakat burada çatışmaya varmayan bir şekilde kriz yönetildi ve bu provokasyon başarısız kılındı.”

Cihat Yaycı, 15 Temmuz darbe kalkışmasının başarısız olmasının ardından ‘Türkiye’de demokrasi eksikliği’ denilerek tekrar NATO’dan çıkılmasına dair kampanyalar yapıldığını hatırlattı.

HEPSİNİN GÜNDEMİ AYNI!

Yaycı, devam edegelen süreçteki örnekleri şöyle sıraladı:

“Barış Pınarı Harekatı’nda da kampanya yapıldı. Bunu açıkça söylediler. Sonrasında hukuken Türkiye’nin NATO’dan nasıl çıkarılabileceği gündeme getirildi. Peşinden, Yunanistan’ın haksızlık ve hukuksuzluklarına Türkiye’nin tepkisi nedeniyle Türkiye’nin NATO’dan çıkarılması gerektiği söylendi. Sonra İsveç ve Finlandiya’nın üyeliğine karşı çıkması nedeniyle, Türkiye’nin NATO üyeliğinin askıya alınması gerektiği savunuldu. Yine Türkiye’nin Rusya ile ilişkilerini hiç bozmamasından dolayı Türkiye-NATO ilişkisi gündeme getirildi. Son olarak, Rockefeller Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı, eski Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanı ve ABD Avrupa Kuvvetleri Komutanı Yunan asıllı James George Stavridis, ‘Türkiye NATO’yu, -Türkiye mi, İsveç-Finlandiya mı- tercihi arasında bırakmasın’ dedi.”

İSRAİL’İ NATO’YA ALIRLAR, YUNAN’A DOKUNULDUĞU AN HAREKETE GEÇERLER!

Türkiye’nin NATO üyeliğinin ülkemizi NATO’ya karşı da, Amerika’ya karşı da, Rusya’ya karşı da koruduğunu belirten TÜRK-DES Başkanı Yaycı, Ankara’nın olası ittifaktan çıkış durumunda İsrail ve Güney Kıbrıs’ın birliğe dahil edileceğini dillendirdi. Cihat Yaycı şunları söyledi:

“Şu an Türkiye’ye doğrudan müdahale edemiyorlar. Ama Türkiye NATO’dan çıkarıldığı an Güney Kıbrıs’ı ve İsrail’i NATO’ya alırlar. Türkiye vetosu nedeniyle Güney Kıbrıs ve İsrail’in NATO’ya giremediğini unutmayalım. Onlar NATO’ya girdikten sonra GKRY, Kıbrıs’ın tek temsilcisi sıfatıyla Avrupa Birliği’ne alındığı gibi, NATO’ya alınır. Ve Türkiye NATO’dan çıkartılmış olur.

Ardından Yunanistan kara sularını artırır. Türkiye buna müdahale etmek isterse ‘hareketinin gayrimeşru olduğu, Yunanistan’ın meşru hakkını kullandığını, bunu NATO’nun ittifak dayanışması şartına aykırı olduğunu’ söyleyip Türkiye’yi NATO dışına çıkarırlar. GKRY’yi aldıktan sonra Türkiye ‘sözde NATO üyesi bir ülkenin topraklarını işgal etmiş bir devlet’ pozisyonuna sokulur. Ve Türkiye’ye 5’inci madde uygulaması yapılır. Yani Türkiye’ye ‘ya sen bundan çıkarsın ya da biz seni zorla çıkartırız’ derler.”

TÜRKİYE’Yİ PARÇALAYIP YENİDEN ALMAK İSTEYECEKLER

Türkiye’nin NATO’dan çıkarılması sonrasında yaşanabilecek tehlikeli gelişmelerin, sınırlarımızın değiştirilmesine kadar verilebileceğini söyleyen Yaycı, “Türkiye’nin PKK/YPG’ye yönelik operasyonları NATO’nun müttefiklerine yapılmış operasyon gibi kabul edilir. Afganistan’da, Sırbistan’da ne yaptılarsa tekrar o olur. Artı burada amaç şudur; ‘Türkiye’de bizim istediğimiz düzen gelene kadar Türkiye NATO’dan çıkartılsın. Daha sonra Türkiye’de bizim istediğimiz bir düzene sokulduktan sonra geri alalım.’ Yani ‘güneydoğusunda bir Kürdistan, doğusunda Ermenistan’a toprak parçası, kuzeyinde Pontus, İstanbul’da özerk bir ekümenik patrik devleti gibi şeyler oluşturulduktan sonra Türkiye’yi tekrar küçültülmüş şekilde NATO’ya alırız’ mesajı var.” sözlerini sarf etti.

BUNU DİYEN KRİPTODUR

Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı, “Türkiye içerisinde ‘Türkiye NATO’dan çıksın’ diyenlerin bazıları gerçekten NATO karşıdır ama bazıları NATO ve Amerikan yanlısı olarak bunu söylemektedirler. Kriptodurlar. Kripto olarak bunu söylemektedirler. İçeriden gizli Amerikancılar ve gizli Atlantikçiler ‘Türkiye NATO’dan çıkarılsın’ veya ‘NATO’dan çıkalım’ diyerek onların sözcülüğünü yapıyorlar. Çünkü ABD’deki senatörler, temsilciler meclisi, Amerikan dış işleri bakanı, savunma bakanı, özel kuvvetler komutanının söyledikleri ortada. Hepsi Türkiye’nin NATO’dan çıkartılmasını istiyor. Çünkü Türkiye’yi bu haliyle istedikleri gibi dizayn edemediklerini gördüler. Şimdi dizayn etmek için bunu istiyorlar. O zaman içeriİçeride de kamuoyu oluşturup onların işlerini kolaylaştırıyor. Çok dikkat etmek lazım.” şeklinde konuştu.

Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO), Soğuk Savaş döneminde 1949 yılında kuruldu. Türkiye, askeri ittifak olan NATO’ya 18 Şubat 1952 tarihinde girdi. 1951 yılında Kanada’da gerçekleştirilen NATO toplantısı sonucunda Türkiye ve Yunanistan’ın NATO’ya davet edilmesine karar verild. Bu karar 1952 yılında NATO tarafından onaylandı.  

 

Cihat Yaycı'dan NATO uyarısı: Dokuz yıl önce oynanmaya başlayan tiyatronun şimdiki perdesiCihat Yaycı'dan NATO uyarısı: Dokuz yıl önce oynanmaya başlayan tiyatronun şimdiki perdesi

KAYNAK: HABER7
Faruk Arslan Haber7.com - Özel Haber Sorumlusu
Haber 7 - Faruk Arslan

Editör Hakkında

İstanbul’da doğdu. Aslen Erzurumlu. Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler mezunu. 2010 yılından bu yana gazete ve internet haberciliğinde. 2013-2022 yılları arasında Akit Medya bünyesinde birçok vazife üstlendi. Dosya haberleriyle ödül ve plaketler aldı. Alanında uzman isimlerle röportajlar, mülakatlar, beyanatlar gerçekleştirdi. Çeşitli kurum, kuruluş ve STK’lara metin yazarlığı desteği verdi. Alanıyla ilgili seminerlerde, konferanslarda, çalıştaylarda, panellerde yer aldı. Uluslararası Medya Enformasyon Derneği ve İletişim Platformu Derneği üyesi. Kasım 2022’den beri Haber7 kadrosunda.
YORUMLAR 139
  • eski türk 1 yıl önce Şikayet Et
    3/5 PKK li ve 1 Mayyak yüzündan isveçi Vito etmek Hayacan in Akilni engellemesi demektir. NATO dan cikip Rus ile Çina siğinmak yamurdan kaçip Doluya yakilanmak demektir.
    Cevapla
  • Mustafa 1 yıl önce Şikayet Et
    Yorumların çoğunda natodan çıkalım rusya ile Çin ile ittifak yapalım diyenler dünyadan bihaber hayalperestler.
    Cevapla
  • hüseyin 1 yıl önce Şikayet Et
    İyi de adamların amacı Türkiye'ye saldırmaksa bir şekilde bunu zaten yaparlar NATO üyesi olsak bile yaparlar. NATO içinde kalmak ta yeterli bir çözüm değil
    Cevapla
  • Manisali 1 yıl önce Şikayet Et
    Hiçbir zaman sana güvenmedim yazdiklarinada Türkiyenin Natodan çikmasi Natonun çökmesi demektir
    Cevapla
  • A.Çokgüngör 1 yıl önce Şikayet Et
    Paşam son yıllardaki yorum ve görüşlerinizi ilginç ve çok faydalı buluyorum. Endişeleriniz doğru. Ancak zaman gösterdi ki, Türkiye eski Türkiye değil. Tuzağa düşmez. Ayrıca Cenab-ı Allah’ın kaderi koruması var Türkiye için. Türkler yeniden ayağa kalkacağına dair Kur’an’da işaret var. Her türlü entrika ve komplo o zaman hükümsüz kalır, ki kaldığını görüyoruz. Türkiye’nin bölünmesi 200 yıllık Osmanlı döneminden kalan bir proje. Bu komplonun Türk devlet iradesiyle yakında nasıl son bulacağını herkes görecek. Türkler bir misyon için Asya steplerinde binlerce sene kader tarafından eğitildi. Bu misyon sürecek. Biz kimin askeriyiz unutulmasın?
    Cevapla
  • A.Çokgüngör 1 yıl önce Şikayet Et
    BEKİR'e CEVAP: Kur’an ayetlerinin her birinin sayısız mana mertebeleri vardır. Ve her bir ayet her sayısız bakışı vardır. Anadolu’ya Kur’an İslam’ın doğuşundaki Rum adı ile bakar. Ve Rum Suresi bu konuda her asra baktığı gibi 20. asra bakar. İlk ayetler Türk’ün mağlup olacağı tarihi olarak ebcedle 1909 ve 1913 tarihi ile işaret eder. Ve “bade sinin” ile Asr-ı sadette 3-9 yılda Rumların putperest İran'a yeniden galip geleceğine i var. 20 yüzyılda 30-60 ile 1909-1913 tarihinden 30 yıl sonra İslam topraklarını işgali eden Batılılar birbiriyle savaşacağına,60 yıl sonra ise 1999-2002 tarihine. Manalarına gelince şimdilik susmak lazım. Yakında herkes görecek.
    Cevapla
  • A.Çokgüngör 1 yıl önce Şikayet Et
    BEKİR'e CEVAP Kur’an ayetlerinin her birinin sayısız mana mertebeleri vardır. Ve her bir ayet her sayısız bakışı vardır. Anadolu’ya Kur’an İslam’ın doğuşundaki Rum adı ile bakar. Ve Rum Suresi bu konuda her asra baktığı gibi 20. asra bakar. İlk ayetler Türk’ün mağlup olacağı tarihi olarak ebcedle 1909 ve 1913 tarihi ile işaret eder. Ve “bade sinin” ile Asr-ı sadette 3-9 ile Rumların putperest İran'a yeniden galip geleceğine işaret eder. 20 yüzyılda 30-60 ile 1909-1913 tarihinden 30 yıl sonra İslam topraklarını işgali eden Batılılar birbiriyle savaşacağına,60 yıl sonra ise 1999-2002 tarihine. Manalarına gelince şimdilik susmak lazım. Yakında herkes görecek.
    Cevapla
  • Bekir 1 yıl önce Şikayet Et
    Kuranin neresinde oyle bir isaret var merak ettim?
    Cevapla
  • abdulbaki 1 yıl önce Şikayet Et
    sayın paşam bunu yapmaya güçleri yetse bu gün yaparlar. nato bahanesinede sığınmazlar. Türkiye avrupada önce macar kardaşları ile, ardından balkanlardaki kardaşları ile sıkı ilişkiler kurmalı. azerbaycan büyük bir devlet haline getirilmeli. pakistan ile sıkı ilişkiler geliştirmeli ve katar ile nakit yönünden destek alınmalı. gerisi ise gelsinler demek kalır inşaallah
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Bakan Fidan ve Ahmet eş-Şera Kasyun Dağı'nda! Şam'a karşı çay içtiler
Kızıldeniz'de gerilim had safhada: ABD uçağı havada imha edildi!