Siyasi belirsizlik içindeki Libya’da son durum ne?
Uzun yıllardır istikrarsızlığın pençesinde olan Afrika’nın petrol ve doğal gaz zengini ülkesi Libya’da seçimler kangrene dönüşen sorunların anahtarı olarak görülüyor ancak ülkede uluslararası çabalara rağmen seçimler yapılamıyor.
Albay Muammer Kaddafi’nin 40 yıldan fazla bir süre demir yumrukla yönettiği Libya, 2011’den beri süren bir istikrarsızlık sarmalının içerisinde. Ülkede kapsamlı istikrarın sağlanması amacıyla başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere uluslararası kuruluşların seçim için sarf ettiği çabalar, derin anlaşmazlıkları tekrar ortaya çıkarıyor.
Şimdiye kadar Libya’ya atanan 6 BM Elçisi ve bir BM elçi vekili söz konusu anlaşmazlıkları sonlandırmayı başaramadı. BM’nin 7’inci Libya elçisi Abdoulaye Bathily de aynı kaderle mi karşı karşıya?
Bathily, 1 yıl önce başladığı işinde, ilk günden itibaren ülkeyi sonu olmayan bu çıkmazdan kurtarmaya ve geçici siyasi organların yıllardır süren görevlerine son vermeye çalışıyor.
Gerekli adımların atılabilmesi için, özellikle Trablus'taki Yüksek Devlet Konseyi ile Tobruk'taki Temsilciler Meclisi (TM) arasında çeşitli komiteler kuruldu ve müzakere yolları oluşturuldu. Ancak müzakereler ayrıntılara doğru yaklaştıkça bu çabalar bazı kesimlerin çıkarlarıyla çatışır hale geliyor.
Ülkedeki etkili kişi ve kuruluşlar, mevcut olmayan devlet otoritesini inşa edecek birleşik ve meşru kurumlara ulaşmak için gerekli tavizleri vermeyi kesinlikle reddediyor.
Bathily'nin girişimine paralel olarak, ABD'nin Libya Özel Elçisi Richard Norland da BM girişimini desteklediğini ima eden açıklamalar yapıyor ancak bunun ABD’nin bölgedeki gerçek niyetinin dışa vurumu olduğunu söylemek oldukça güç. Zira tüm güçler gibi hem ABD’nin hem de Avrupa Birliği’nin Libya konusunda kendi ajandaları var.
Bu gerilimin ortasında Abdülhamid Dıbeybe başkanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti’nin (UBH) yerine, çatışmalara taraf olmayacak, kurumları birleştirip ülkeyi seçimlere taşıyabilecek yeni bir uzlaşı otoritesinin kurulması yönünde sesler yükseliyor.
Mevcut Dıbeybe hükümeti, 2021 başında BM öncülüğünde ve Libyalı tarafların katılımıyla Cenevre'de düzenlenen diyalog forumunda mutabakatla seçildi ve temel misyonu ülkeyi genel seçimlere götürmekti. Aradan geçen 2 yıl, Afrika’nın petrol ve doğal gaz zengini ülkesinde sandıkların kurulmasına şahitlik etmedi.
Dolayısıyla bugüne kadar yaşanan çatışmalara taraf olmasa dahi 2011’den bu yana süren geçici hükümetler halkasına yeni bir halka eklemek, hem Libyalılar hem de uluslararası gözlemciler için “anlamlı bir adım” değil.
Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başbakanı Abdülhamid Dibeybe de geçtiğimiz aylarda yaptığı açıklamada, ülkede yeni geçiş dönemleri icat etmenin seçim sürecini akamete uğratacağını belirtti.
Öte yandan BM Temsilcisi Bathily'nin çağrısıyla Ocak 2024'te, Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Menfi, TM Başkanı Salih, Libya'nın doğusundaki silahlı güçlerin lideri Hafter ve Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Muhammed Tekele'nin katılımıyla 5'li Toplantı düzenlenmesi planlanıyor.
Bathily de geçtiğimiz günlerde Başkanlık Konseyi Başkanı Muhamed el-Menfi, Temsilciler Meclisi başkanı Akile Salih, Yüksek Devlet Konseyi Başkanı Muhammed Takale, Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dıbeybe ve komutanları davet ettiğini belirtti.
Libya’nın doğusundaki güçlerin lideri Halife Hafter’in söz konusu beş kurumla ya birlikte uzlaşıya varıp siyasi süreci ilerleteceğine ya da bu çıkmazı uzatıp Libya'nın barışçıl seçimler düzenlemesini engelleyeceğine inandığını kaydeden Bathiliy, bu uzun vadeli krizin temelinde rekabet ve güven eksikliğinin yattığını vurguladı.
Gelecek ay Mısır’da gerçekleşecek toplantı Libya’nın kaderini etkileyeceği gibi Bathiliy’nin de kariyeri üzerinde önemli bir etki yapacaktır.
Anayasal çerçeve hazırlığı
Libya Devlet Yüksek Konseyi ve Temsilciler Meclisi'nin altışar üyesinden oluşan Seçim Yasalarını Belirleme Komitesi, ülkede seçimlerin anayasal dayanağı kabul edilen Anayasa Beyannamesi'ndeki 13. değişiklik için Fas'ın kuzeybatısındaki Buznika kentinde bir süredir toplantılar düzenliyordu.
Komite üyelerinin Libya'da seçimlerin yapılmasının önünü açan yasaları 3 Haziran'da oy çokluğuyla kabul ettiği açıklanmıştı.
Buna karşın Devlet Yüksek Konseyi'nin 61 üyesinden 54'ü ile bazı Temsilciler Meclisi milletvekillerinin yanı sıra ülkenin en güçlü muhalefet partilerinden Adalet ve İnşa Partisi ile diğer bazı partiler, ayrı ayrı yaptıkları açıklamalarda Fas'taki toplantıdan çıkan sonuçları kabul etmediklerini duyurmuş ancak daha sonra Devlet Yüksek Konseyi alınan kararlara bağlılığını ilan etmişti.
Libya'da Seçim Yasalarını Belirleme Komitesi tarafından 9 Haziran'da yapılan yazılı açıklamada, seçim kanunları taslağının üyelerce oy birliğiyle onaylandığı, nihai olduğu ve gelecek seçimlerin bu kanunlara uygun şekilde gerçekleştirileceği belirtilmişti.
Libya Devlet Yüksek Konseyi, Seçim Yasalarını Belirleme Komitesi tarafından onaylanan seçim kanunlarının BM Libya Özel Temsilcisi Bathily'e sunulduğunu duyurmuştu.
Ülkedeki siyasi ve askeri hareketlilik
Libya’da siyasi alanda yaşanan hareketlilik her ne kadar askeri gelişmeleri arka plana atsa da henüz sorunlarını çözememiş aktörler için “güvenlik sektörü” hala en önemli alan.
Ülkenin doğusunda Halife Hafter hala tek askeri otorite olmayı sürdürürken, Batı’da da Başbakan Abdulhamit Dıbeybe konumunu güçlendiriyor. Öyle ki, Hafter ve TM ile yaşanan paralel hükümet krizinde Dıbeybe hükümetiyle ayrı düşen eski Batı Bölgesi Komutanı Usame Cuveyli’nin geri dönmesi önemli bir işaret olarak kabul ediliyor.
Geçtiğimiz günlerde Başkanlık Konseyi Başkanı Menfi'nin Libya Ordusu Batı Bölgesi Komutanı Tümgeneral Cuveyli ile görüşmesi, “Trablus’ta yeni askeri ittifaklar mı kuruluyor?” sorusunu gündeme getirdi.
Esasen Cuveyli’nin Dıbeybe saflarına katılması etkin olduğu Zintan şehri ve Batı bölgesinde hükümetin elini oldukça rahatlatacağa benziyor ancak bu durum içeride yeni sorunlar da doğurabilir. Zira Dıbeybe’ye yakın bazı komutanlar ile Cuveyli arasında sorunlar olduğu biliniyor.