BM raportörleri İsrail skandalını açıkladı!
Birleşmiş Milletler (BM) raportörleri, İsrail'in, 8 Ekim'den bu yana Gazze'deki insanları kasten aç bıraktığını, halihazırda da insani yardıma ulaşmak isteyen sivilleri ve yardım konvoylarını hedef aldığını bildirdi.
BM raportörleri, İsrail'in Gazze'deki insanları açlığa mahkum etmesinin yanı sıra yardım konvoyları ve sivilleri vurmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, İsrail'in 29 Şubat'ta Gazze Şeridi'nde insani yardım almak için bekleyen Filistinlilere ateş açarak en az 118 kişiyi öldürmesi kınanırken, abluka altındaki bölgede kaçınılmaz açlık ve yerel gıda üretim sisteminin yok edilmesi bir "katliam" olarak nitelendi.
"İsrail, 8 Ekim'den bu yana Gazze'deki insanları kasten aç bırakıyor, şimdi ise insani yardıma ulaşmak isteyen sivilleri ve yardım konvoylarını hedef alıyor." ifadelerinin kullanıldığı açıklamada, İsrail'in sivilleri aç bırakma ve hedef almayı bırakması çağrısında bulunuldu.
Yardım konvoylarının koordinatlarının İsrail ile paylaşılmasına rağmen İsrail'in bunlara birçok kez ateş açtığı vurgulanan açıklamada, İsrail'in uluslararası yasal yükümlülüklerine ve Uluslararası Adalet Divanının geçici tedbir kararlarına uymadığı ve "vahşet suçları" işlemeye devam ettiği bildirildi.
"İSRAİL, İNSANİ YARDIM KONVOYLARINI BOMBALIYOR"
Açıklamada, "İsrail, kontrol noktalarında teslimatları engelleyerek, insani yardım konvoylarını bombalayarak ve insani yardım arayan sivillere ateş ederek Gazze'ye insani yardım girişini sistematik olarak reddediyor ve kısıtlıyor." ifadeleri yer aldı.
Tüm sivil nüfusun bu kadar hızlı ve benzeri görülmemiş bir açlığa maruz kaldığını görmekten endişe duyulduğu, raportörlerin, aylardır Gazze'de yaygın bir kıtlığın kapıda olduğunu söylediği hatırlatılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Çocukların yetersiz beslenme, susuzluk ve açlıktan ölmeye başlaması karşısında dehşete kapıldık. Çocuklar bu şekilde ölmeye başladığında, muhtemelen kıtlığın çoktan başladığı ya da çok yakında olduğu anlaşılır."
Açıklamada, insan haklarına saygıyı tesis etme ve uluslararası insancıl hukukun İsrail tarafından ihlal edilmesini durdurma görevinin bir parçası olarak tüm ülkelere, İsrail'e silah ambargosu ve yaptırımlar uygulanması yönündeki çağrı da yinelendi.