Erdoğan PKK’yı çaresiz bıraktı
- GİRİŞ31.12.2024 08:21
- GÜNCELLEME02.01.2025 09:29
İmralı’dan gelen mesajın bence çok fazla tartışılacak tarafı yok…
Mesajda özetle; “PKK’yı lağvetme çağrısına hazırım” deniyor…
Ben bu mesajın ‘olumsuz’ bir mesaj olmadığı kanaatindeyim.
PKK’nın, başka isimlerle faaliyet gösteren YPG-PYD gibi terör örgütlerinin ‘herhangi bir pazarlık yapmadan silahlarını bırakarak teslim olması ve kendini lağvetmesi her açıdan Türkiye için daha avantajlıdır.
Bu sürecin siyasi saiklerle okunmaması gerekir.
Zaten siyasi saikle hareket ediliyor olsa farklı bir strateji ortaya konabilirdi.
Bu zamanda böyle bir risk alınmazdı.
Bu süreç, geçmişteki çözüm sürecine benzer bir süreç değildir.
Türkiye’nin ve çevresinin PKK teröründen arındırılması, aynı zamanda kardeşliği güçlendirme sürecidir.
Terörden arındırılma iradesinde herhangi bir değişiklik söz konusu değildir.
PKK, Türkiye’den, Suriye’den ve Irak’tan silinecek.
Nokta…
Burada PKK’ya iki seçenek sunulmuş durumda…
Ya kendini lağvederek, teslim olarak yok olursun…
Sözde mücadelen küresel koalisyonun taşeronluğunu yapmak değilse demokratik ortamda sözünü söylersin, kararı milletin takdirine bırakırsın…
Ya da tüm unsurlarınla birlikte yok edilirsin.
Üçüncü bir seçenek söz konusu değil…
Türkiye’de özellikle muhalif kesimde ciddi bir hastalık var.
Her yaşadığımız gelişmede sürekli olarak geriye bakmak hastalığı…
Çözüm sürecinde olduğu gibi…
Geriye bakmak ‘alınacak dersler dışında’ bizi bir santimetre ileri götürmez.
İleriye bakmanın daha doğru olduğunu yaşıyor ve görüyoruz.
Bir de bu gelişmelerin nasıl yaşandığına mercek tutmak gerek…
Bu sürecin buraya gelmesinde; PKK’nın köşeye sıkışmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iradesi ve politikası etkili olmuştur.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu diplomatik ve stratejik başarının bizi bugünlere getirdiğini rahatlıkla ifade edebiliriz.
Erdoğan, PKK’yı çaresiz bıraktı.
Millî savunma sanayii geliştirildi ve teröristler inlerinden kafalarını çıkaramaz hale getirildi.
Devletin içinde yuvalanmış FETÖ örgütü bertaraf edildi ve terör örgütlerinin birbirlerine bilgi aktarımı sıfırlandı.
Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı sürecinde PKK’nın Kürtleri kandırmak için kullandığı tüm argümanları elinden aldı.
Batıda ne varsa; her şeyi doğu ve güneydoğuya da götürdü.
Kürtçe konuşmaktan dahi çekinen Kürt kardeşlerimizin özgüvenli ve onurlu biçimde yaşamalarını sağlayacak ortamı tesis etti.
TRT Kürdi kuruldu…
Kürtlere, herkesin olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin birinci sınıf vatandaşı olduğu samimiyetle hissettirildi.
PKK’nın en büyük zararı Kürtlere verdiği görünür hale getirildi.
Gabar’da neyin jandarmalığını yaptığını hep birlikte gördük.
Şimdi o dağda öncelikle bölge halkının kazancına olumlu etki yapacak petrol kuyuları aktif hale getirildi.
Hakkari’nin dağlarında teröristler mağaralarda kalırken şimdi 5 yıldızlı otellerde yerli ve yabancı turistler misafir ediliyor.
Eskiden o bölgeye sadece yabancı istihbarat örgütlerinin ajanları gelirken şimdi turistler o doğal güzelliklerin tadını çıkarıyor.
Bölge halkı ve esnafı da bundan istifade ediyor.
Sözde Kürtlerin hakkını savunuyorum diyerek küçük yaştaki Kürt kızlarını kandırıp terörist ele başlarının koynuna sokan terör örgütünün ne olduğu, esnafa kepenk kapattırarak onları ekmeklerinden edenin kim olduğu, öğretmenleri şehit ederek Kürt çocuklarının eğitimsiz kalmasının neden istendiği açık seçik ortaya döküldü.
Hasılı Türkiye’de bir Kürt sorunu olmadığı, sorunun bir terör sorunu olduğu pek çok kesim tarafından görülmesi tesis edildi.
Bu süreçten sonra da tescil edilmiş olacak.
Yani görmeyen kalmayacak.
Bunu sadece Türkiye için söylemiyorum.
Irak ve Suriye’yi de bunun içine katarak düşünmemiz gerekir.
PKK’nın lağvedilmesi çağrısı çok yakında yapılacaktır.
Verilecek yanıt ne olursa olsun Türkiye adına olumlu sonuçlar doğuracaktır.
Kendisini lağvederek yok olursa Türkiye ve çevresi adına daha sorunsuz bir dönem olacaktır.
Lağvetmeden yok olursa da herkes her şeyi açıkça görmüş olacaktır.
Yeni takvim yılı eskilerinden daha da hayırlı olacaktır.
Artık Türkiye eski Türkiye değil…
DÜŞMAN OKLARI DOĞRUYU GÖSTERİR
İmam Şafiî’ye “Fitne zamanı hak ehlini nasıl tanırız?” diye sormuşlar…
“Düşman oklarını takip ediniz, o sizi hak ehline götürür” yanıtını almışlar…
Bu veciz sözden hareketle bakalım…
İran, YPG bitmesin telaşı içindeyken…
ABD, İsrail, Pentagon, Sendcom, Mossad da can suyu vermeye çalışırken…
Suriye’de yaşanan gelişmeler sonrası kıskaca alınan ve çözülmeye başlayan YPG’nin, yapılacak çağrıyla daha da hızlı çözülmesine olanak sağlayacak çağrının Türkiye’ye ne gibi bir zararı olabilir?
Aksine yararı olur.
Ama bu süreci içeriden baltalamaya çalışanların derdinin Türkiye olmadığı ve çevresinin güvenliği olmadığı aşikâr.
Terörist başı Abdullah Öcalan’ın posterlerini ve Atatürk posterleriyle yan yana koyarken ‘bebek katilliğini’ ağzının değil beyninin kenarına getiremeyen ve miting miting dolaşıp hep beraber oy isteyenler, bugün ‘asla siyasi olmayan’ ve terör sorununu ortadan kaldıracak hamleler ile ilgili eleştirilerde bulunuyorlar…
1 Ekim sonrası tarihi bir sorumluluk alan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, “Abdullah Öcalan örgütün lağvedildiğini söylesin” demesi onu terörist başı ile iş birlikçi yapmaz.
“Başkan Apo'nun heykelini dikeceğiz” diyen Selahattin Demirtaş'a selam yollamadan konuşmalarına başlayamayanlar bu konuda bence hiç ağzını açmasın…
TERÖRLE MÜZAKERE Mİ? MÜCADELE Mİ?
Terörü kaynağında yok etme stratejisi kapsamında Türk Silahlı Kuvvetleri ve Millî İstihbarat Teşkilâtı 2024 yılı boyunca operasyonlarını aralıksız sürdürdü.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yıl içindeki operasyonlarında, toplam 3 bin 57 terörist etkisiz hale getirildi.
Teröristlerden bin 481'i Irak'ın kuzeyinde, bin 576'sı Suriye'nin kuzeyinde etkisiz hale getirildi.
Yine Millî İstihbarat Teşkilâtı da yıl içinde pek çok kritik operasyona imza attı.
29'u sözde sorumlu düzeyde olmak üzere 59 teröristi etkisiz hale getirdi.
Etkisiz hale getirilen sözde sorumluların 18'i Irak'ın kuzeyinde 11'i ise Suriye'nin kuzeyinde tespit edildi.
Yani terörle mücadele konusunda herhangi bir taviz söz konusu değil…
Ben değil, rakamlar öyle söylüyor…
Yorumlar29