İsrail Suriye'de işgalini genişletecek mi?

  • GİRİŞ19.01.2025 09:10
  • GÜNCELLEME19.01.2025 09:10

Lübnan ve Gazze'de ateşkes ilanının ardından gözler Suriye'de. İsrail ordusu, Esed rejimi devrilirken hızla harekete geçti. Baas'a yüzlerce hedef vuruldu. Balistik füzeler, savaş uçakları ve donanmanın tamamı kısa sürede imha edildi. Hama'ya yapılan indirme operasyonunda yeraltı tesisindeki füzeler kullanılamaz hale getirildi.

Suriye içindeki operasyonlar bununla sınırlı kalmadı. Golan Tepeleri'ndeki birlikler harekete geçirildi. Şam'a 20 km mesafeye yaklaşıldı. Gazze'nin 2-3 katı kadar alan daha İsrail'in kontrolü altına girdi. Kuşkusuz en kritik mevziyse, Hermon Dağı'ydı. Bölgenin en yüksek dağına radar sistemi yerleştirildi. Böylece fırlatılabilecek balistik füzelerin erken tespitinin sağlanması amaçlandı.

Suriye'nin yeni yönetimi kabul görme çabasında. Dolayısıyla İsrail'le yeni bir çatışmaya ne askeri olarak gücü var; ne de uluslararası toplumu karşılarına almak istiyorlar. Toprak bütünlüğü yönünden haklılar. Ancak sahada kazanılmayan hiçbir zafer, diplomatik başarıyı getirmiyor. Bu yüzden elleri kolları bağlı. Daha fazla ilerleme olmamasını umuyorlar ve son çare olmadıkça çatışmadan kaçınıyorlar.

İsrail'in mevcut yönetimi, yayılmacı bir politika izliyor. Fakat bu konudaki başarısızlıkları, özellikle Gazze'de gözler önüne serildi. Defalarca yaptıkları baskınlara rağmen, Hamas'ı iktidardan indiremediler. Hem de geniş çaplı abluka ve ABD'nin sınırsız mühimmat desteği varken. Hizbullah için aynısı söylenemez elbette. Litani Nehri çevresinden çekilmelerini sağladılar operasyonla. Kendilerine fırlatılan füzeler de buradan geliyordu.

Netanyahu hükümetinin politikaları bölgede büyük bir öfkeye sebep olmuş durumda. Dolayısıyla İsrail askerlerini sahaya yaymak doğru bir hamle değil. Üstelik ABD'de değişen yönetim yeni bir savaş istemiyorken. Tüm bu durum ele alındığında, İsrail'in Suriye'deki işgalini uç boyutlara taşıması mümkün değil. Hem kısa vadede mümkün değil. Hem de uzun vadede.

KAZANIMLARINI KORUMAK İSTEYECEKLER

Zira, İsrail'den ayrılan kalabalık bir Aşkenaz nüfus var. Aşkenazlar, beyaz yakalı iş adamlarıdır. Güvenli olmadığı için ülkeyi terk ettiler. Savaş ekonomisinden, normal bir döneme geçiş başlayacak önümüzdeki aylarda. Kurtarılamayan esirlerin, anlaşmayla geri alınması başarısızlığının gölgesinde...

Netanyahu, iktidarını korumak için milliyetçilerin ülkede kalmasından memnun. Fakat ekonomik kalkınma istiyorsa Aşkenazları ikna etmek zorunda. Bundan ötürü yeni bir maceraya atılmamak, onun için en akıllıcası olacaktır.

SURİYE HÜKÜMETİ NE YAPABİLİR?

Suriye'nin öncelikle yeni bir orduya ihtiyacı var. Disipline ve yapılanmaya. Bu noktada Türkiye'den geniş çaplı bir destek alacakları aşikar. Yüzyıllardır süren devlet aklı ve disiplin, Suriye'nin yeni ordusu için rehber olabilir. Yaptırımların kaldırılması ülkenin kalkınması ve savunma için oldukça önemli. Bu sebeple,iç reformlarla ilgili gerekli çalışmalar yapılıyor.

İsrail ordusuyla doğrudan karşı karşıya gelmeyecekleri belli. Peki ne yapabilirler? İşgal şu anki durumunu korumayı seçerse, uluslararası kamuoyunda durumu anlatabilirler. Yaşananların haksızlık olduğu, başarılı bir medya çalışmasıyla dünyaya duyurulabilir. Askeri güç dengelenene kadar yeni bir savaş başlatmamaksa, lehlerine olacaktır.

KUZEYDE SORUN ÇÖZÜLMEDEN GÜNEYDE ÇÖZÜM İMKANSIZ

Suriye'nin en büyük problemlerinden biri enerji. Üstelik yeraltı kaynakları güçlü olmasına rağmen. Neden? Çünkü enerji kaynaklarının büyük bir bölümü işgal altında. ABD ve desteklediği terör örgütü PKK/YPG'nin kontrolünde.

Yeni yönetimin lideri Ahmed eş Şara bu konuda acele etmiyor. Terörle mücadele konusunda net tabi, ancak topyekün bir çatışmanın sonuçlarının ne olacağını bilmiyor. Otoritenin sağlanmasının yanında halkın savaşlardan bıkmış olması, Şam'ı tedirgin ediyor. Dolayısıyla örgüt yöneticileriyle görüşmeyi tercih etti Şara.

Silahları teslim edin ve orduya katılın çağrısında bulundu. Teröristler bir takım ayrıcalıklar istedi. Talepleri kabul edilmedi. Fakat bu ayrıcalıklara ulaşamasalar da, kapıyı ardına kadar kapatmadılar. YPG/PKK'nın pazarlık gücünün kırılması için, Deyrizor kırsalı kontrol altına alınmalı. Kent merkezi Şam yönetiminde olsa da, teröristlerin ana gelir kaynağı o bölge. El Ömer Petrol Sahası başta olmak üzere birçok nokta potansiyel hedef.
Nitekim MİT daha önce bu bölgeyi vurarak ABD'ye de gerekli mesajı vermişti.

Suriye'de terör sorunu çözülmedikçe, İsrail'in işgalinin de sona ermesi gerçekçi değil. Tel Aviv yeni hamleler yapacak kadar akıl dışı davranmayacaktır. Ancak kazanımlarından bir hiç uğruna vazgeçtikleri de İsrail tarihi boyunca görülmemiş bir durumdur..

Bartu Eken / Haber7

Yorumlar8

  • Badeci şeyh 5 saat önce Şikayet Et
    Sen masalı bırakta asıl tehditten bahsetsene ! Sıradaki hede iran ve Türkiye diye açıklasana!!
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • doğrusu 7 saat önce Şikayet Et
    güçleneceksin bileğinin hakkıyla kaybedilen yerleri alacaksın başka bir alternatif yok karşı tarafın anladığı dil bu savaş
    Cevapla
  • Reis 7 saat önce Şikayet Et
    Bizim ajandamızda ne var,yine Emevi camisinde namaz kılmak mı.
    Cevapla
  • Ali Ekber Haşimi 8 saat önce Şikayet Et
    Zalim ve ilgalci israil büyük israil devletini kurmadan asla durmayacaktır ellerinde onlarca atom bombası bu amaca hizmet ediyor israil sürekli işgal edecektir sonunda Türkiyeninde kapılarına gelecekler tabi bunu durduracak gücünüz varsa durdurursunuz yoksa işgal gerçekleşir...
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Siyah/Beyaz 9 saat önce Şikayet Et
    İsrail Suriyenin kuzeyine çöktü bile. Daha fazlasınada çökecek... İki tarafla aynı anda uğraşmamak, tüm enerjileriyle Suriyeye yüklenebilmek için Gazze ile şimdilik barış imzalamak zorunda kaldı. Bakalım zaman neyi getirecek.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat