Bakan Fidan'dan Trump'a 'Gazze' tepkisi! 'Ciddiye alınmamalı'
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD Başkanı Donald Trump’ın 'Gazze’de sürgün' önerisine tepkisini sürdürerek, 'Bu türden tekliflerin ciddiye alınması gerektiğini düşünmüyoruz. Bu biraz tarihi bilmemek manasına gelir' dedi.
![Bakan Fidan'dan Trump'a 'Gazze' tepkisi! 'Ciddiye alınmamalı'](https://i20.haber7.net/resize/1280x720/haber/haber7/bigmanset/2025/06/bakan_fidandan_trumpa_gazze_tepkisi_ciddiye_alinmamali_1739127353_2754.jpg)
Fidan, Gazze'deki ateşkes ve İsrail-Filistin meselesine ilişkin Filistin Televizyonu'na değerlendirmede bulundu.
BAKAN FİDAN'DAN TRUMP'A TEPKİ
ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'deki Filistinlilerin başka ülkelere gitmesine dair söylemlerine ve uluslararası toplumun tepkilerine ilişkin Fidan, "Filistin tehciri kabul edilemez. Bu türden tekliflerin biz ciddiye alınması gerektiğini düşünmüyoruz. Bu biraz tarihi bilmemek, anlamamak manasına gelir." ifadelerini kullandı.
Fidan, 1948'de Filistinlilerin tehcir edildiğini ve sonrasında bu sorunun ortadan kalkması için uluslararası toplumun, 1967 sınırları temeline dayalı, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe haiz, İsrail'le yan yana yaşayabilecek bir Filistin devletinin kurulmasıyla iki devletli bir çözümü ortaya koyduğunu ifade etti.
"BİZ TEKRAR EDECEK BİR TEHCİRİ KABUL ETMİYORUZ"
İslam ve Arap dünyasının, Türkiye'nin ve uluslararası toplumun çoğunluğunun bu görüşün arkasında olduğunu ve Birleşmiş Milletler'de (BM) yapılan son oylamada bunun görüldüğünü kaydeden Fidan, "Dünyada bu görüşün desteklenmesinden daha fazla desteklenen başka bir siyasi proje yok. Fakat ne acıdır ki bu kadar büyük bir genel kabule sahip iki devletli çözüm projesi pratikte hayata geçirilemiyor." diye konuştu.
Fidan, bu çözümün hayata geçirilmemesinin çeşitli sebepleri olduğuna işaret ederek, "Biz tekrar edecek bir tehciri kabul etmiyoruz. Bunun olmaması gerektiğini düşünüyoruz. Uluslararası toplum olarak, bölge ülkeleri olarak, Arap dünyası, İslam dünyası, Avrupa Birliği, Afrika, Güney Amerika, Asya Pasifik; herkes bu konuya kendi muhalefetini yapmaya diplomatik yollardan devam edecek." ifadelerini kullandı.
Gazze'de sağlanan ateşkesin geleceğine ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun tekrar Gazze'ye saldırma kararı alma olasılığına ilişkin Fidan, bu senaryonun geçerliliğini koruduğunu ama gerçekleşmeyeceğini umduğunu dile getirdi.
Fidan, Türkiye'nin 7 Ekim 2023'ten bu yana devam eden soykırımın durmasını, ulaşılan ateşkesin devam etmesini, Gazzelilerin tekrar yurtlarına dönmesini ve normal hayata başlamasını dilediğini kaydederek, bunun için uluslararası toplum olarak ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.
Öte yandan Netanyahu'nun "zihninin" ortada olduğuna ve bunu göstermekten çekinmediğine işaret eden Fidan, "Rehineleri kurtardıktan sonra onu tutacak başka hiçbir şey yok. Tutacak sadece uluslararası toplumun gerçekçi bir tavır koyması, yani İsrail'i tamamıyla izolasyon altına alan bir tavır koyması." dedi.
"NETANYAHU BİR SAVAŞ BAŞLATIRSA, AMERİKA'NIN KREDİSİ DAHA FAZLA DİBE VURACAK"
Fidan, ateşkes anlaşmasına Mısır, Katar ve ABD'nin garantör olduğunu hatırlatarak, ABD'nin İsrail'i bu anlaşmanın hükümlerine tabi tutacak bir zorlama yapması gerektiğini vurguladı.
Fidan, böyle bir zorlamanın olmadığı olasılığına ilişkin, "Tekrar Amerika desteğiyle Netanyahu bir savaş başlatırsa, Amerika'nın zaten diplere vurmuş olan kredisi daha da fazla dibe vuracak ve uluslararası sistemdeki bu çarpıklık bir krizin devam etmesini sağlayacak." ifadesini kullandı.
Netanyahu'nun "Trump ile yeni Orta Doğu haritası çizmek" için ABD'ye gidebileceğine dair söylemlerine ilişkin Fidan, Orta Doğu'daki halkların onurlu olduğunu ve "problemli tiplerin" bu tür projelerini çok gördüklerini ancak bunların tarihin "çöplüğüne" gittiğini söyledi.
Fidan, bu tür kişilerin belli süre etkilerini koruduklarını ama en sonunda tarihin "çöplüğüne gömüldüklerini" vurgulayarak, bölge halkının uzun vadede bu projenin de üstesinden geleceğini belirtti.
TÜRKİYE'NİN İSRAİL'E KARŞI DİPLOMATİK GİRİŞİMLERİ DEVAM EDİYOR
Türkiye'nin İsrail'in yargılanmasını sağlamak için yeni diplomatik girişimi olup olmayacağına ilişkin Fidan, diplomatik girişimlerin devam ettiğine işaret ederek, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği'nin oluşturduğu 7 ülkenin bulunduğu Temas Grubu'nun çalışmalarına ve istişarelerine devam ettiğini ifade etti.
Fidan, ateşkes bir aşamaya getirilmişken bundan sonra iki devletli çözümün gündemden düşmemesi gerektiğini belirterek, bölge halkları olarak Filistin meselesinin nasıl bir istikrarsızlık ve çatışma kaynağı olduğunu iyi şekilde bildiklerini söyledi.
Buna kalıcı bir çözüm getirmenin yolunun hem İsraillilerin hem Filistinlilerin güven içinde yaşayacağı iki devletli çözümün hayata geçmesi olduğunun altını çizen Fidan, uluslararası toplum ve bölge ülkeleri olarak buna gerekli her türlü desteği vermeye hazır olduklarını defaatle ifade ettiklerini aktardı.
Fidan, bu yöndeki çalışmaların devam edeceğini vurgulayarak, bu konuda çeşitli istişareler ve projeler olduğunu, ilerleyen haftalarda ve aylarda bunların tek tek hayata geçeceğini anlattı.
"SOYKIRIM NETİCESİNDE FİLİSTİN DAVASINA ULUSLARARASI DESTEK EN YÜKSEK DÜZEYDE"
Gazze'de yaşanan insani trajedinin uluslararası toplumun Filistin davasını daha çok desteklemesini sağlayıp sağlamadığına ilişkin soruya Fidan, şöyle cevap verdi:
"Birincisi bu kadar şehit, mazlum kadın ve çocuğun şehadeti iki şeyi ortaya çıkardı: Filistin davasına yönelik uluslararası destek ve farkındalık, modern zamanlarda ulaşabileceği en yüksek düzeye ulaştı. Maalesef bu bir soykırım neticesinde oldu. Diğer taraftan, üzülerek söylüyorum ki, uluslararası toplumun kendi yüreklerinde, kafalarında bu kadar karşı çıktığı bir konunun önlenememesi de uluslararası sistemin bozukluğunu ve uluslararası toplumun da acizliğini gösterdi."
Fidan, uluslararası toplumun ve sistemin, kendi zayıflığını, bozukluğunu ve acizliğini gidermek için bazı adımlar atması gerektiğini vurgulayarak, bunun için Filistin meselesinde bundan sonra atılacak adımların iyi bir fırsat olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin bu meselenin adil ve kalıcı bir şekilde çözülmesi için uluslararası topluma gereken çağrıları yaptığını aktaran Fidan, alınması gereken inisiyatif varsa siyasi, diplomatik ve insani yardım alanlarında açık ya da kapalı şekilde inisiyatif almaya devam ettiklerini dile getirdi.
Fidan, defaatle bunun dile getirildiğini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da bu konuda çok hassas olduğunu kaydederek, "Bölgede 67 sınırlarına dayalı iki devletli bir çözümün hayata geçmesi, hem bölge ülkelerini rahatlatacak hem Filistinlilerin onurlu bir devlet kurma hakkını iade edecek hem de küresel çatışma riskini azaltacak. Şimdi bu türden bir kalıcı iyiliğin karşısında olan zihin, şeytani bir zihindir, ona çok dikkatle bakmak lazım." diye konuştu.
İnsanlığın tamamını tehdit eden bir zihinle karşı karşıya olunduğunu vurgulayan Fidan, insanlık vicdanının bu zihni gördüğünü ve okuduğunu, neyi amaçladığını anladığını ve ona göre karşı bir duruş oluşturduğunu anlattı.
Fidan, BM'de Filistin'le ilgili yapılan son oylamada 145'ten fazla oy alındığını hatırlatarak, bunun muazzam bir destek olduğunu ve bu desteğin fiiliyatta da hayata geçeceğini umduğunu ifade etti.
"İNSANLIK DAHA İYİYE EVRİLSE DE MAALESEF ORMAN KANUNLARI GEÇERLİ"
Uluslararası toplumun bir buçuk sene boyunca İsrail'i neden durduramadığına ilişkin Fidan, İsrail'e kayıtsız şartsız ABD ve Batı desteği verildiğine dikkati çekerek, bu meselesinin adalet, hak ve hukuktan çok bir matematiğe dönüştüğünü bildirdi.
Fidan, gücü daha fazla olanın yanlış veya doğru olduğuna bakmaksızın kan dökülmeye yol açtığına işaret ederek, "Buna orman kanunu diyoruz biliyorsunuz. İnsanlık binlerce yıl ahlaken, hukuken, sistem ve anlayış olarak daha iyiye doğru evrilirken günün sonunda yine orman kanununun geçerli olduğunu görüyorsunuz." dedi.
Kudüs'ün kimliğin korunması için Türkiye'nin çabalarına dair Fidan, Kudüs konusunun Filistin meselesinin önemli bir sembolü olduğunun altını çizdi.
KUDÜS'ÜN KİMLİĞİNİ DEĞİŞTİRME GİRİŞİMLERİ KABUL EDİLEMEZ
Fidan, Kudüs'ün durumuna ilişkin, "Buranın üzerinde oynanan oyunlar, Kudüs'ün tamamıyla Yahudileştirilmesi, uluslararası kimliğinden, Müslüman kimliğinden, Hristiyan kimliğinden çıkartılması ve buraya tek dinli bir yaklaşımın getirilmesi tabii ki kabul edilemez." ifadesini kullandı.
Ürdün ile yakından çalıştıklarını ve Türkiye'nin Amman'ın duruşuna destek verdiğini anlatan Fidan, İslam ülkeleriyle bu konuda yakınlaşma ve ciddi çalışma olduğunu söyledi.
Fidan, İsrail'in kendisine sağlanan destekle Kudüs'te de her türlü provoke edici adımı atmaya devam ettiğine dikkati çekti. Kudüs'ün uluslararası tevhidi dinlerin temsil edildiği bir barış ve buluşma şehri olabileceğini belirten Fidan, ancak İsrail'in hem Müslümanlara hem Hristiyanlara ait bütün sembolleri silme ve orayı domine etme konusunda ısrarcı olduğunu vurguladı.
Bunun böyle gitmeyeceğini söyleyen Fidan, "Bu zulüm döngüsü bir yerden kırılacak." dedi.
FİLİSTİN DEVLET BAŞKANI ABBAS'IN TBMM'DEKİ KONUŞMASI
Bakan Fidan, Ağustos 2024'te Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın Türkiye ziyaretini ve TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmayı tarihi bir an olarak niteledi.
Kendisinin de TBMM'de bulunduğunu ve Abbas'ın konuşmasını dinlediğini hatırlatan Fidan, Abbas'ın konuşmasının tüm vekiller tarafından ayakta alkışlandığını ve bunun ona verilen desteğin göstergesi olduğunu aktardı.
Bakan Fidan, "Ülkem kendi içinde birçok konuda bölünürken, Filistin meselesinde tek yürek olması, tek vücut olması ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin şahsında bunu Sayın Abbas'a göstermesi bence tarihi bir andı. Bu sembolizm açısından önemliydi. Bu ateş sönmeyecek, bu destek bitmeyecek. Önümüzdeki günlerde yeni görüşmelerimiz olacak, yeni bir araya gelmelerimiz olacak." dedi.
Türkiye'nin Filistin yönetimine desteğinin kesintisiz olarak devam ettiğini vurgulayan Fidan, ileride de Filistinlilere elden geldiğince her türlü desteğin verilmeye devam edileceğini kaydetti.
Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu konuda hassas olduğunun altını çizdi ve diğer İslam ülkeleriyle beraber işbirliği çalışmaları olduğunu anlattı.
"Elimizden ne geliyorsa Filistinlilerin acısını hafifletecek, yükünü biraz da olsun alacak, bunu yapmaya devam edeceğiz." ifadesini kullanan Fidan, "Yakında bir ziyaret beklemeli miyiz Filistin Devleti’ne ya da Filistin topraklarına?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Filistin Devleti'ne ben açıkçası gelmek istiyorum. Yani şartlar müsait olursa benim gelmemde bir sıkıntı yok."
"KALICI ÇÖZÜM GETİRİLMEDİĞİ SÜRECE SÜREKLİ DAHA BÜYÜK BİR SAVAŞLA KARŞILAŞACAĞIZ"
Fidan, savaşın ilk gününden itibaren arabuluculuk ve müzakere çalışmaları olduğunu hatırlattı.
Ateşkesin yanı sıra iki devletli çözüm için de çalışılması gerektiğini vurguladıklarını aktaran Fidan, şunları söyledi:
"Biz ateşkes için arabulucu olduk. Hemen bu çatışma dursun, ateşkes olsun, ölüm dursun diye. Ama şunu gördük; kalıcı bir çözüm getirilmediği sürece sürekli biz daha büyük bir savaşla karşılaşacağız. Dolayısıyla bu savaş başlar başlamaz ateşkesin yanına hemen iki devletli çözümü de koyduk ki bir daha bu savaşı görmeyelim. Bakın bizim bu soruna bir siyasi çözüm bulmamız lazım. İsraillilerin de barış içerisinde uzun yıllar bölgede eman içerisinde yaşamasının yolu, Filistinlilerin de yaşamasının yolu, bölgenin daha fazla provoke edilmemesinin yolu buradan geçiyor."
Fidan, aklı, mantığı, sağduyusu ve vicdanı olan herkesin bunda hemfikir olduğunu vurgulayarak, "Ama siz bırakın Filistinlileri, Mısır'ın elindeki, Ürdün'ün elindeki, Suriye’nin elindeki, Lübnan'ın elindeki toprağı da almak isteyen, İsrail'i daha da toprak olarak büyütüp yaygınlaştırmak isteyen bir projenin sahibiyseniz, tabii ki iki devletli çözüm istemezsiniz, oyalarsınız onu. Oslo'da yaptığınız gibi 93'ten beri, beklersiniz uygun zamanları. Her uygun zamanda biraz daha toprak büyütürsünüz, her uygun zamanda biraz daha toprak büyütürsünüz." diye konuştu.
Bu riskin beraberinde, toprak büyütenlerin (İsrail) hiçbir şekilde barışa yönelmiyorsa, kendi toprağını küçültme ve kaybetme riskiyle de muhakkak karşı karşıya olduğunu kaydeden Fidan, şunları aktardı:
"Onun için söylüyorum, tarih bu tarihtir, an bu andır. Hem İsrail için, hem Filistinliler için, hem bölge halkları için hazır İslam dünyası, Arap dünyası iki devletli çözümün arkasındayken, böyle bir çözümden sonra İsrail'i de tanımaya ve işbirliği yapmaya herkes hazırken, bunun kullanılması lazım. Ben İsrail'in içerisindeki aklıselim insanların bu konunun arkasında olduğunu biliyorum."
Fidan, şu anki hakim stratejik kültürün, yayılmacılıktan yana ve barış müzakerelerini, ateşkes müzakerelerini ve her türlü konuyu sadece yayılmacılığın bir aracı olarak kullandığını anlattı.
Hiçbir konuda samimi olunmadığına dikkati çeken Fidan, bölge halklarının da bunu gördüğünü, ABD'nin kayıtsız şartsız desteğinden dolayı kimsenin bir şey söylemediğini ve olayın özetinin bu olduğunu söyledi.
Fidan, bunun herkes tarafından bilindiğini, bu gerçeklikle yaşandığını ancak bu gerçekliği dünyanın ve bölgenin ne kadar kaldıracağı konusunda bir şey söyleyemediğini dile getirdi.
"FİLİSTİN HALKI ÜMİTVAR OLSUN"
Bakan Fidan, "Filistin halkı ümitvar olsun. İnşallah bütün dünyanın desteğiyle, sadece Arapların, Müslümanların değil, bütün ezilenlerin, bütün aklıselim, vicdan sahibi ülkelerin desteği Filistin halkıyla beraber." dedi.
Bu zülme karşı gelinmesi gerektiğinin altını çizen Fidan, herkesin gönlünde ve dilinde bu zulme karşı olduğunu aktardı.
Fidan, Filistin meselesinde bütün dünyanın birleştiğini vurgulayarak, bu zulmün bu şekilde devam ettirilemeyeceğini, bunun çok farklı sonuçlarının dünyada etki yaratacağının görüleceğini anlattı.
Filistinlilerin yaşadığı acının tamamen hissedilmesinin mümkün olmadığını ancak onlarla beraber aynı sıkıntı, problem ve kasvetin yaşandığını dile getiren Fidan, bunun hem Müslüman olarak hem de insan olarak bir görev olduğunun altını çizdi.
Fidan, "Bizim gibi hisseden çok fazla ülke ve çok fazla insan var. Bunların bu hissiyatı, bu görüşleri yerinde olduğu sürece, ellerine imkan geçtikçe Filistin davasına her türlü desteği vermeye devam edecekler. Filistin davası üzerinden dünyadaki siyasi olayların yeni bir şekil almaya başladığını da görebiliriz. Uluslararası ilişkilerin bir de şöyle bir tabiatı var. Bir yerde olan bir olay belki orada bir netice üretmeyebiliyor ama etkileri başka yerde başka olayları tetikleyebiliyor. Ben inşallah şehit olan, katledilen binlerce masum kadın ve çocuğun, sivilin kanının dünyanın başka yerlerinde de büyük hayırlara vesile olacağına inanıyorum ve şimdiden o hayrı da görüyorum." diye konuştu.
-
Veto 7 saat önce Şikayet EtSayın Fidan, Trump ne dediğini bilen birisi. Ben böyle yapacağım, gücünüz ve yüreğiniz varsa durdurun diyor. Net soruyorum var mı?Beğen
-
Kılıçarslan 7 saat önce Şikayet Etyani, kısaca Sayın Fidan ' Trump sen cahilin tekisin'! demiş..Bravo, gerekirse yüzüne bile söyleyecektir.. ABD Dünya'da Siyasette sadece kendilerini balon gibi şişirdi, fakat o balon bir iğne ile patlar..İngilizlere çok dikkat etsinler..Bize gerek yok, zaten gömeriz..Beğen
-
Analiz 9 saat önce Şikayet EtSuriye'ye TSK tüm gücüyle yığınak yapmalı .Hatta Mısır a da üs kurmali.Kafir nefes alacak yer bulamayacak.Beğen
-
İşte Bu ! 10 saat önce Şikayet Et'Gazze' tepkisi! 'Ciddiye alınmamalı'... Derhal uygulanmalı...Beğen
-
Misafir 13 saat önce Şikayet EtBiden Hava ile El Sıkışıyordu, Tramb ise Hava gazı üretiyor.Bu Abd heb böylemi.Tabi bunlar çoban bir milletti degilmi.Sakın bu çobanları bizim Kıymetli çobanlarımız ile karıştırmayın haBeğen