Kırgızistan'da yaşanan dehşet anları

Oş’ta olayların başlamasının ardından geri canlarını zor kurtardıklarını söyleyen Selçuk Ünversitesi öğretim görevlisi Onur Köksal, dehşet dolu anları anlattı.

Köksal, kendilerine bir Özbek’in eşlik ettiğini belirterek sabah saatlerinde başlayan olaylar sonrası havaalanına gitmek istediklerini ancak ilk uçağın 18.00’de olduğunu anlattı. Bu saate kadar bekleyebilecekleri bir yer aradıklarını aktaran Köksal, kendilerine eşlik eden Özbek’in iki sefer yaparak üçer kişi üçer kişi saklanacakları yere taşındıklarını söyledi.

KIRGIZLARIN ELİNDEN ZOR KURTULDUK

Bir grup Kırgız’ın kendilerine saldırdığını ve son anda saldırıdan kurtulabildiklerini aktaran Köksal, “Yani eğer orada yakalanmış olsaydık. Allah muhafaza biz orada linç edilirdik. Çünkü arabanı içinde bulunan şoförümüz ve bize yardımcı olanlar Özbek’ti. Belki Kırgız olsalardı bu seferde Özbeklerden kaçacaktık. Yani bu Kırgız ya da Özbek’le alakası yok kısaca ırkçılık. Bizi oradan inşaat halindeki bir eve götürdüler. Diğer arkadaşlarımızda getirdiler ve üzerimize kapıyı kirlediler ve siz burada güvendesiniz dediler.” şeklinde konuştu.

Özbeklerle Kırgızların çatıştığını ancak kendilerine yardım edenlerden birinin Özbek diğerinin Kırgız olduğunu anlatan Onur Köksal, ‘Özbeklerle Kırgızlar etle tırnak gibi’ olduğunu belirtti.

ELÇİLİK DURUMUN CİDDİYETİNİ ANLAMADI

Kendilerini saklayanlara gün içinde ulaşmakta zorlandıklarını söyleyen Köksal, “Elçiliği aramaya başladık. Elçiliği defalarca aramamıza rağmen olayın ciddiyetini anlatamadık. Çünkü elçilik Bişkek’te olduğu için Oş’da olan olayların ciddiyetini anlamıyorlardı. Çünkü olayların ne kadar ciddi olgunu bilmiyorlardı. Çünkü bir nedeni de başlangıç yerinin Oş olmasıydı. Bize ilginç öneriler sundular ama bizim durumuzu bilmedikleri için onların söylediklerini gerçekleştirmemiz mümkün değildi. Olay Cuma namazı sonrasından hızlanmaya başladı.”

İMDADA YETİŞEN AMBULANS

Herkesin can havliyle kaçmaya başladığı anlarda kendilerinin de kaçmak için araç durdurmaya çalıştığını söyleyen Köksal, “Ellerinde molotoflu, demirli, sopalı ve silahlı şekilde insanların gelmeye başladığını gördük. Ve oradan kendimizi sokağa attık. Ama o esnada ana baba günüydü. Kıyamet günü gibiydi. Arabaların biri geliyor biri gidiyor vaziyetteydi. Kimisi Özbek sınırına ailesini çocuklarını veya da arkadaşlarını bırakıyor. Biz para teklif etmemize rağmen kimseyi durduramadık. Çünkü herkes can havliyle kaçıyordu. Herkes telaş içerisindeydi. Yani ben bu tür sahnelerin filmlerde olacağını sanırdım. Yaşamadığımız için şok içindeydik bu olayları ancak yaşayanlar anlayabilir. Son anda bir ambulansa denk geldik. Ambulansın durması için el kaldırdı ve durdu ama Allah yardım etti. Çünkü 6 kişiydik 2 araba lazımdı ama böylece ayrılmamış olduk. Ayrılsak tekrar nasıl buluşacağımız bilmiyorduk.”

UÇAĞA 3 KAT FAZLA PARA ÖDEDİK

Ambulansa önce Özbek sınırına kadar giden grup, daha sonra yine ambulansla Oş’taki havaalanına ulaştı. Havaalanında yaşananları anlatırken yaşadığı korku gözlerine yaşayan Onur Köksal, “Takiben Oş hava alanına vardığımızda saat 17.30’du. Saat 18.00’de uçağa bindik ama herkes uçağa binmek için çabalıyordu ondan 2 katı 3 katı daha fazla para verdik. Uçak havalandığında bir şehrin yandığını gördük. Bizle birlikte hava alanında bekleyen 2 Pakistanlı öğrencinin öldüğü öğrendik. Eğer bizde hava alanında kalsaydık biz de ölebilirdik.”

 ZEDHABER-KONYA