25 metrelik Kur'an-ı Kerim'e büyük ilgi
Osmanlı eserleri arasında yer alan ve 19. yüzyılda 25 metre bez üzerine tamamı yazılan Kur'an-ı Kerim, ziyaretçilerin ilgi odağı oluyor.
Erzurum'daki Yakutiye Medresesi'nde açılan "Mukaddes Miras Mushaf-ı Şerif" sergisinde, Çin'den Fas, Tunus, Cezayir'e, Osmanlı coğrafyasının yayıldığı merkezlerden Mısır, Irak, İran, Hindistan topraklarına kadar dönemin hattatları tarafından yazılan eserler yer alıyor.
Bez, deri, kağıt gibi farklı malzemeler üzerine yazılan ve kufi, muhakkak, reyhani, sülüs, nesih hat çeşitleri olan Kur'an-ı Kerim'ler, ziyaretçilerin dikkatini çekiyor.
Sergide ilgi odağı olan ve Osmanlı eserleri arasında yer alan 25 metrelik Kur'an-ı Kerim'in 19. asırda yazıldığı ve Türkiye'de tek olduğu tahmin ediliyor. Hattatın ismi belli olmayan eserde, Kur'an-ı Kerim'in tamamının yazıldığı görülüyor.
Bezin üzerine rahat yazılması için özel bir işlem uygulanan eserin, kuru, havadar yerde korunarak, gelecek nesillere aktarılması sağlanıyor.
Sergi, kentte büyük ilgi gördü
Serginin sanat danışmanlığını üstlenen Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Rıza Özcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Mukaddes Miras Mushaf-ı Şerif" sergisinin yedinci ayağının Erzurum olduğunu belirterek, serginin kentte büyük ilgi gördüğünü söyledi.
Emeviler, Abbasiler, Osmanlılar ve Kaçarlar dönemlerinden günümüze kadar geniş bir zaman ve coğrafyada ortaya konan eserlerin sergide yer aldığını anlatan Özcan, "Ayrıca sergilenen küçük Kur'an-ı Kerim, sancak Kuran'ı'dır. Sancakların üzerine takıldığı için bu isimle anılıyor. Ebatları oldukça küçüktür. Mushafın tamamı yazılıdır. Müze ve özel koleksiyonlarda örneklerine rastlamak mümkündür" ifadelerini kullandı.
"Yaptığım incelemede eserin 19. yüzyılda yapıldığını tespit ettim"
Özcan, "25 metrelik Kuran da 19. asırda yazılmıştır. Hattat ismi yani yazanı belli değildir. Osmanlı eseridir. Burada da Kuran'ın tamamı yazılmıştır" dedi.
Bezin üzerine rahat yazılması için özel bir işlem uygulandığını anlatan Özcan, "Hattatlar kağıtları terbiye ediyor. Farklı teknikler var. Kağıtlar çok emicidir. Zemini oluşturmak için buğday nişastasını pişirip, şap katıyoruz. Yumurta akını şapla kestiriyoruz. Böcek gelmesin diye. 25 metre bez üzerine Kuran'ı yazarken böyle bir teknik uygulanmış. Çünkü bez üzerine yazmak kolay değil" diye konuştu.
Özcan, bu Kur'an-ı Kerim'in dünyada nadir eserler arasında yer aldığını vurgulayarak, "25 metre bez üzerine Fatiha'dan Nas suresine kadar Kuran'ın tamamı var. Süsleme özellikle Kuran'ın sonunda yok. Yaptığım incelemede eserin 19. yüzyılda yapıldığını tespit ettim. Bu eser, Osmanlı coğrafyasında nadir örneklerden biridir. Türkiye'de gördüğüm tek örnek, 25 metre olarak. Rulo şeklinde, sayfa mantığıyla da yapılmamış" dedi.
Sergiyi gezenlerden Erdal Sezginer ise Mukaddes Miras Mushaf-ı Şerif"in Erzurum'da sergilenmesinden büyük mutluluk duyduklarını belirterek, özellikle 25 metre bez üzerine yazılan Kur'an-ı Kerim'in dikkat çekici olduğunu söyledi.
Aynur Sıvacı da bu gibi nadide eserlerin gün yüzüne çıkarılması kadar sergilenmesinin de çok önemli olduğuna işaret ederek, "Bu sergilerin daha çok insana ulaşması gerektiğine inanıyorum. Çünkü artık bu gibi eserler maalesef günümüzde ortaya konulamıyor. Bu yüzden elden geldiğince sonraki nesillere aktarılması için korunması gerekiyor" şeklinde konuştu.