"Seyyah antikacı" yollarda

ARİF ASLAN - Çocukluğundan beri ilgi duyduğu baba mesleği antikacılığı şehir şehir dolaşarak devam ettiren genç, yurt içi ve yurt dışından topladığı eşyaları yaptığı seyyar arabasıyla satışa sunuyor.

İstanbul'un Kartal ilçesinde yaşayan 19 yaşındaki Özen Demiralp, baba mesleği antikacılığı diğer meslektaşlarından daha farklı bir yöntemle yapıyor. Müşterilerini beklemek yerine gezerek onlara ulaşmayı hedefleyen Demiralp, il il dolaşarak ilgi gören antika eşyaları hem topluyor hem satıyor.

Demiralp, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de 20'den fazla şehri gezerek antika sattığını ve hedefinin nadide eserler bulup dünyaya pazarlamak olduğunu söyledi.

Antikacılığın dünya piyasasını öğrenmek için Hindistan'ın Mumbai şehrine gittiğini belirten Demiralp, ''Antikacılık açısından Hindistan çok önemli bir ülke. Ben de 18 yaşında Hindistan'ın Mumbai şehrine gittim. Duyduklarımla yetinmedim. Dünya piyasasında antika satışını görüp yaşayarak anlamaya çalıştım. Orada aldığım ürünlerin burada satışını yaparak para kazandım. Özellikle gramofon konusunda Hindistan meşhur bir ülke. Satış açısından Türkiye ve Avrupa daha kazançlı. Doğudan toplayıp batıda satış yapan çok antikacı var." diye konuştu.

Yaptığı işten çok keyif aldığını, diğer meslektaşları gibi dükkan açıp müşteri beklemediğini ifade eden Demiralp, gezerek daha fazla müşteriye ulaştığını anlattı.

"Antikacılık, dükkan açıp beklemekle olmuyor.'' diyen Demiralp, ''Gezmek müşteriye ulaşmak gerekiyor. Babam ve abimle beraber bu işi yapıyoruz. Ben işimi yaparken keyif alıyorum. Gezdiğim şehirlerde otellerde konaklıyorum. Gezerek öğreniyorum. Ben yönümü bu şekilde çizdim. Hedefim bu alanda ilerlemek. Para kazanabildiğim sürece devam ettirmek istiyorum.'' ifadesini kullandı.

Demiralp, antika eşyalar arasında en çok ilgi gören eşyaların gramofon ve Osmanlı dönemine ait kahve takımları olduğunu belirtti.

Antikanın çok geniş bir alan olduğunu, satışa sunulan her eşyanın özelliklerini en iyi şekilde bilmek gerektiğini vurgulayan Demiralp, ''Sattığımız pazarda sebze meyve olmadığı için ince detaylarını bilmek, anlatmak, alıcısına hitap etmek gerekir." dedi.