Gurbet rotasına "hüzün ve hasret" eşlik ediyor
Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının sevinç gözyaşları dökerek girdikleri anavatanlarından hüzün gözyaşlarıyla çıkıyorlar.
Türk Dil Kurumu'nun "gurbete çıkan, gurbette para kazanan kişi" tanımlamasına rağmen "gurbetçi" denilmesinden hoşlanmayan, yaşadıkları ülkelerde "yabancı" olarak görülmekten ve memleketlerinde "Alamancı" olarak anılmayı sevmeyen Avrupa'da yaşayan Türk vatandaşlarının yaşadıkları ülkelere dönüşleri devam ediyor.
Türk vatandaşları, temmuz ayı başında sevinçle geldikleri Türkiye'den hüzünle ayrılıyorlar.
Geçen ay başından itibaren memlekete, sevdiklerine hasretle yaşadıkları ülkelerden yola çıkarak Türkiye'ye gelen Türk vatandaşları, Türkiye sınırında sevinç gözyaşlarını silerek yola devam ederken, izin bitişinde aynı yerde bu kez de hasretlik gözyaşı döküyor.
- Gurbet yolu, hüzün dolu
Avrupa'ya geçmek üzere Edirne'den Yunanistan ve Bulgaristan'a çıkılan sınır kapılarına gelişlerini sürdüren Türk vatandaşları, her dönem olduğu gibi bu yıl da en çok Kapıkule Sınır Kapısı'nı tercih ediyor.
Bir yandan sevdiklerinden ayrılmanın hüznü bir yandan kuyrukta saatlerce beklemenin sonunda "acı vatan" diye de anılan gurbet ellere yol almak burukluğu da beraberinde getiriyor.
Giriş yaptıkları ülkelerin arama prosedürleri gereği kuyruklarda uzun saatler bekleyen gurbetçi vatandaşların bekleme anlarına hüzün dolu türküler eşlik ediyor.
Otomobilin birinden gelen Kırşehirli halk ozanı Neşet Ertaş'ın "Bulamadım şu dünyanın tadını, alamadım dünyada ben muradımı, kırdı felek kolum kanadımı, budadım da vermiyor kader" türküsü yükselirken, bir başka hüzne ise Zara'nın seslendirdiği "Gurbet eller" türküsü şahitlik ediyor.
Direksiyon başında gurbet türküleriyle Afyon'dan Fransa'ya dönen Şükrü Karakaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her yıl olduğu gibi bu yılda gurbet yoluna düştüklerini söyledi.
Hısım akrabasını, dostlarını şimdiden özlediğini belirten Karakaya, "Tam Türkiye'ye alışıyoruz, bir aylık izin bitiyor bir hüzünle mecbur geri dönüyoruz. Oraya varıyoruz, zor alışıyoruz, git gel gurbetin kahrını çekiyoruz. Yollar uzun açtık teybi türkü dinliyoruz. Türküde de 'gurbet' var ama ne yapacaksın. Türk sanatçılarımızı dinleyerek hasret gideriyoruz." diye konuştu.
-"Memleket hasreti bir başka"
Yozgat'tan Almanya'ya dönen İbrahim Şimşek de Avrupa'da yaşayan her Türk'ün memleketine özlem duyduğunu dile getirdi.
"Gitmek zor geliyor, insan gitmek istemiyor, ayaklarımız geri geri gidiyor" diyen Şimşek, "Gurbetin hasreti var, bende bu hasreti yol boyunca hem Türkiye'ye gelirken hem de dönerken Türk Halk Müziği dinleyerek gidermeye çalışıyorum. Gurbet, sıla türküleri dinliyorum. Memleket hasreti bir başka." dedi.
Adana'dan Almanya'ya giden Mehmet Kalkan da Türkiye'ye gelirken sevinçle, dönerken buruk ayrıldıklarını ifade etti.
Sınır kapısına yaklaştıkça hüznün arttığını belirten Kalkan, "Türkiye'den uzaklaştıkça üzüntümüz de artıyor. Bizde giderken müzik dinleyerek teselli olmaya çalışıyoruz." diye konuştu
YORUMLAR