Uygur Devleti Tarihi! Uygurlar'ın özellikleri, hükümdarları, kuruluşu ve yıkılışı...
En eski Türk devletlerinden biri olan Uygurlar, Kutluğ Kül Bilge Kağan tarafından 745’te kurulmuş ve çeşitli sebepler ile 840 ta yıkılmıştır. Uygur Devletinin başkenti Karabalgasun’dur ve hükümdarları Kutluk Bilge Kül Kağan, Moyen- Çor Kağan, Bögü Kağan’dır.
Önceleri Ötüken’de (bugünkü Moğolistan), daha sonra Uluğ Türkistan denilen Orta Asya’nın değişik bölgelerinde devletler kuran Uygurlar, bugünkü Doğu Türkistan’da yaşamaktadır. Kaşgarlı Mahmud’un bu adla ilgili verdiği bilgi daha çok halk etimolojisine dayanır. Uygurlar’dan bahseden Çin kaynakları, onları Hunlar’ın soyundan kabul eder ve Huiho (uçan şahin) adıyla kaydeder. Akraba kavimlerle birlikte Dokuz Oğuz - On Uygur diye isimlendirilirler. IV-V. yüzyıllarda Toba Devleti zamanında Töles adını aldılar. Çinliler’e göre Uygurlar kalabalık bir topluluk değildi, fakat çok kabiliyetli ve cesurdu; yüksek tekerlekli (kao-chih) arabaları vardı, gerek göçlerde gerekse savaşlarda bu arabaları kullanırlardı. Selenga ve Orhon nehirlerinin kıyılarında oturan Töles oymakları Göktürk Devleti kurulunca onların egemenliğini tanıdı. Baykal gölünün güneyindeki bozkırlarda iç işlerinde serbest olarak yaşadılar. VII. yüzyılda Göktürkler Çinliler’e yenilince Töles birlikleri dağıtıldı.
UYGUR DEVLETİ KURULUŞ DÖNEMİ
Orhun Irmağı kıyısında başkenti Ordu-balık kentini kuran ilk Uygur Kağanı Kutluk Bilge Kül iki yıllık bir hükümdarlıktan sonra 747'de öldü. Yerine oğlu Moyen-çor (747-759) kağan oldu. Moyen-çor'un etkinliklerini Orhun-Selenga ırmakları arasındaki Şine-usu Gölü yakınında diktirdiği "bengü taş"'tan izlemek mümkündür. Buna göre öncelikle aralarında hep yakın ilişkiler olan Dokuz Oğuz boylarını derledi. Ardından Orhun-Ötüken bölgesinin etrafında konan göçen ve Türkçe konuşan boyları denetimi altına alma politikası gütmeye başladı. Bu çerçevede, kuzeyde Yenisey Nehri havalisindeki Kırgızlar'la, Altay Dağları ile Tanrı Dağları arasında bulunan Karluklar ve onlara yardım eden daha batıdaki Türgişler'le, Yenisey, Obi ve İrtiş ırmakları arasında bulunan Basmıl, Dokuz Tatar ve Çikler'le savaşmış, bunların tamamını kendi kağanlığına bağlamıştır. Bu arada savaştığı boylar arasında belirtilen Sekiz Oğuzlar'ın Göktürkler'in etrafa dağılma sürecine giren asal budunu olma olasılığı yüksektir. Böylece Türk soylu boy ve budunları denetimine alan Moyen-çor Uygur Kağanlığını sağlam temellere oturtmuş bulunuyordu.681-744 yıllar arasında faaliyet göstermiş bir Türk devletidir.
UYGUR DEVLETİ HÜKÜMDARLARI
1) Kutlug Bilge Kül Kağan (745 – 746)
2) İl-Etmiş Bilge Bayınçur (Moyunçur) Kağan (746 – 759)
3) İl-Tutmuş Alp Külüğ Bilge Kağan (759 – 780)
4) Alp-Kutluğ Bilge Kağan (780 – 789)
5) Taras Külüg Bilge Kağan (789 – 790)
6) Oçur Kutluğ Bilge Kağan (790 – 795)
7) Alp-Uluğ Kutluğ Bilge Kağan (795 – 805)
8) Ay-Tengri’de Kut-Bulmuş
9) Tengri’de Kut Bulmuş Küçlüg Bilge Kağan
10) Alp – Külüg Bilge Kağan
11) Üge Kağan (839 – 845)
12) Bilge Bayınçur (II.Yoyunçur) Kadır Han (845 – 885)
13) Tafgaç Oğulçak Kadır Han (885 – 940)
UYGUR DEVLETİNİN TÜM ÖZELLİKLERİ
-
Uygur Devleti'nin ilk hükümdarı Kutluk Bilge Kağan'dır.
-
Ötüken'de Ordu-Balıg (Kara-Balasagun) Selanga Irmağı çevresinde kurulmuştur. Karabalgasun Uygurların başkenti olmuştur.
-
Uygurlar yerleşik hayat düzenini benimsemiş olmaları dolayısıyla Hunlar ve Göktürklerden farktı bir özelliğe sahiptirler.
-
Uygurlar siyasi başarılarından çok kültürel ve medeni faaliyetleriyle tanınırlar.
-
Yerleşik hayata geçmeleri ile tarım, sanat ve ticarette ilerlemişlerdir.
-
Uygurlar ilk defa din değiştiren Türk koludur. (Böğü Kağan Çin'e yardım için gittiğinde ülkesine dönerken beraberinde dört Mani rahibi de getirmişti. Türkler arasında bundan sonra Mani dini yayılmaya başladı.
-
Manihizmin, hayvansal gıdalar yenmesini yasaklaması savaşçılık duygusunu zayıflatıp, Uygurların hayat anlayışında büyük değişiklikler (bilgi yelpazesi.net) meydana getirdi.
-
Ticaretle uğraşan Uygurlar, Hint, Tibet ve Mave-raünnehir halkı ile sıkı ilişkiler içinde bulunmuşlardır.
-
Mani ve Buda dinine ait tapınaklar yapmışlardır ve mimaride gelişme göstermişlerdir. Bu alanda Hint ve İran sanatı etkisinde kalmışlardır.
-
Kanallar açarak modern tarım yapmışlardır.
-
Moğolların Türkleşmesinde önemli rol oynamışlardır.
-
Kitap basma tekniğini ve kağıt yapımını bilen Uygurlar dünya kültür tarihinde önemli bir yere sahiptir.
-
Bilge Kağan'ın kendi adına diktirdiği Karabalgasun adlı anıtları bulunmaktadır.
-
Kırgızlar 840 yılında Uygur Devleti'ni yıktılar. Bu yenilginin ardından dağılan Uygur toplulukları güneye doğru hareket ederek Yeni Uygur devletlerini kurdular. Bu devletler; Kansu Uygur Devleti ve Turfan Uygurları’dır
-
Uygurlar yerleşik hayat düzenini benimsemiş olmaları dolayısıyla Hunlar ve Göktürklerden farktı bir özelliğe sahiptirler.
-
Uygurlar siyasi başarılarından çok kültürel ve medeni faaliyetleriyle tanınırlar.
-
Yerleşik hayata geçmeleri ile tarım, sanat ve ticarette ilerlemişlerdir.
-
Uygurlar ilk defa din değiştiren Türk koludur. (Böğü Kağan Çin'e yardım için gittiğinde ülkesine dönerken beraberinde dört Mani rahibi de getirmişti. Türkler arasında bundan sonra Mani dini yayılmaya başladı.)
-
Manihizmin, hayvansal gıdalar yenmesini yasaklaması savaşçılık duygusunu zayıflatıp, Uygurların hayat anlayışında büyük değişiklikler (bilgi yelpazesi.net) meydana getirdi.
-
Ticaretle uğraşan Uygurlar, Hint, Tibet ve Mave-raünnehir halkı ile sıkı ilişkiler içinde bulunmuşlardır.
-
Mani ve Buda dinine ait tapınaklar yapmışlardır ve mimaride gelişme göstermişlerdir. Bu alanda Hint ve İran sanatı etkisinde kalmışlardır.
-
Kanallar açarak modern tarım yapmışlardır.
-
Moğolların Türkleşmesinde önemli rol oynamışlardır.
-
Kitap basma tekniğini ve kağıt yapımını bilen Uygurtar dünya kültür tarihinde önemli bir yere sahiptir.
-
Bilge Kağan'ın kendi adına diktirdiği Karabalgasun adlı anıtları bulunmaktadır.
-
Kırgızlar 840 yılında Uygur Devleti'ni yıktılar. Bu yenilginin ardından dağılan Uygur toplulukları güneye doğru hareket ederek Yeni Uygur devletlerini kurdular. Bu devletler; Kansu Uygur Devleti ve Turfan Uygurları’dır
UYGUR ALFABELERİ
Uygurlar Rum,Brahma,Tibet,Süryani,Soğa,Uygur,Mani alfabelerini kullandılar. Hind harfleri ile Budizm dinine ait Türkçe metinler Avrupalı bilginler tarafından bulunmuştur. 629 yılında bu hurufati terkle milli Soğa alfabesi Budist Uygurlar tarafından kullanılmıştır. Daha sonra Mani dinine mensup olanlar Mani, Hristiyan Uygurlar da Süryani alfabesini kullandılar.
Soğal alfabesini Türkler ilkin Karabalgasun abidesinde kullanmıştır. Bu abide 825-832 yılına kadar egemenlik süren Uygur halkının onuruna kazınmıştır. Bu harfler önce Uygur hurufatı sayıldı. F.W.K. Müller ise Soğa alfabesi olduğunu ortaya koymuştur. Soğa harfleri Uygur harflerinin bir eşidir. Soğa alfabesinin olgunlaşması da Uygur hurufatıdır. Soğaların ticari hayatı etkili olmuştur.
UYGUR DEVLETİ YIKILIŞI
Uygur Devleti, Türk tarih sahnesinde yerleşik hayata geçerek şehir devleti kurma, ilim ve sanat alanında yaptıkları başarılı girişimlerle tanınsalar da Maniheizm dinini benimsemekle savaşçı kimliklerini kaybetmişler bu durum da onları dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı savunmasız bırakmıştır. Son hükümdarlarının ölümüyle otoritesiz ve başsız kalan Uygur Devleti, Kırgız saldırıları neticesinde zayıflayarak yıkılmıştır. Devletin yıkılmasının ardından Uygur halkının bir kısmı Moğol egemenliğine girmiştir.