Nüket Güz: En çarpıcı film insan hayatıdır
Yılın son dersinde meslektaşları ve öğrencilerine seslenen Beykoz Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nüket Güz 'İçinden sanat geçen en etkileyici film insan hayatıdır. Hayatınızın baş rolünü asla başkasının oynamasına izin vermeyin ve yönetmen koltuğunu sakın ama sakın kimselere kaptırmayın' dedi.
Bütün sanat yapıtları (şiir,roman, öykü ve filmler) felsefe dokuludur. Roland Barthes' dan yaptığı alıntı ile biraz bilmenin değil çokça bilmenin ve araştırmanın önemi vurgulayan Prof. Dr. Nüket Güz; bilgi varsılı olmanın eskiye dönüş yapıp, eskinin güzelliklerini yakalayarak ve önce düşünmeyi bilerek ilerlediğinin altını çizdi.
İnsanın kaç yaşına gelirse gelsin okumaya ve öğrenmeye asla ara vermemesi gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Nüket Güz; Roland Barthes'in''Hiçbir güç, biraz bilgi, biraz bilgelik ve biraz zevkle aşılamaz. Onun bolca bilgi, bilgelik ve sanat içermesi gerekir.'' Sözünü hatırlattı.
Sanatın estetik algılar ile kurgulanan bir arayış ve ulaşma çabası olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Nüket Güz, varsıl olmak için, bilgi birikiminin yanında estetik düşüncenin de gerekliliğinden söz ederek asıl başarının bütün bu düşüncelerin öncelikle insanın kendi hayatına uygulayabilmesi olduğunu söyledi.
Yeni zaman sanatını tüketiyoruz...
Prof. Dr. Nüket Güz konuşmasında, geçmiş dönem şiir anlayışının, sahip olduğu estetik yapısı ile, akılda kalıcı olduğundan söz ederken günümüz şiir anlayışının kulağa hoş gelen ancak akılda kalmayan yönüne getirdiği eleştirde, şiirin anımsanması gerektiğine ancak tüketim toplumu olmanın bir getirisi olarak şiiri de hızla tüketiğimize vurgu yaptı.
Tüm Dünyanın Ortak Sorunu, "Önyargılı Düşünce ve İltica"
Prof. Dr. Nüket Güz 2017-2018 Bahar Yarıyılı kapanış dersinde günümüz Dünyasının sorunlarına da değindi. Dünyada 225 milyon insanın evinden uzakta olduğundan ve bu durumun tüm ülkelerde yaşanığından söz ederken, önyargılı düşüncenin tüm dünyanın ortak sorunu olduğuna dikkat çekti. Bu bağlamda bazı ülkelerde yer alan ve yaşanan bu göçlerin nedenlerinin araştırıldığı Göç Enstitüleri'nin ülkemizde de kurulmasının gerekliliğini dile getirdi. Prof. Dr. Güz, önyargı ve cehaletle savaşın birincil silahının ise okumak ve araştırma ile elde edilen bilgelik olduğuna dikkat çekerek eğitimin bu süreçteki önemini vurguladı.
Hayatınızın Başrolünü ve Yönetmen Koltuğunu Sakın Kimselere Kaptırmayın.
İnsan hayatının doğumdan ölüme en iyi roman ve dolayısı ile en iyi film olduğuna da öne süren Prof. Dr. Nüket Güz; "İçinden sanat geçen en iyi film insan hayatıdır. Her hayat özenle ve emek verilerek ortaya çıkmış bir baş yapıttır. İşte tam da bu nedenle en büyük bir özeni hak etmektedir. Öncelikli olarak kendi hayatımızda sıradanlıktan ve adam sendecilikten kaçınmamız gerekir. İlmek ilmek işlenen insan hayatının hatalı tek bir desene bile tahammülü yoktur. İçinden sanat geçen en etkileyici filim insan hayatıdır. Hayatınızın başrolünü asla başkasının oynamasına izin vermeyin ve yönetmen koltuğunu sakın ama sakın kimselere kaptırmayın." Dedi.
İşte İçinden Sanat Geçen Filmlerden Bazıları
Çalışmanın, kendi hayatı için emek sarf etmemin, film izlemenin dünyaya eleştirel gözle bakabilmek için gerekli donamıma sahip olmanın en iyi ve birincil yolu olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Nüket Güz, dersin son bölümünde, öğrencilere sanatın ve estetiğin önemine vurgu yaparak "İçinden Sanat Geçen Filmler" başlığı altında film önerisinde bulundu.
Milos Forman, Amedeus (1984), Goya'nın Hayaletleri (2006), Rembrand, Dr. Nicolaes Tulp'un Anatomi Dersi (1632) Gece Nöbeti (1642), Peter Webber İnci Küpeli Kız (2003), Derek Jarman, Caravaggio (1986), Salome with The Head of John The Baptist , Carol Reed: The Agony and The Ecstasy (1965), Pieta (1500), Sistine Chapel The Creation of Adam (1508-1512)
Konuşmasını, Andrey Voznesenski'nin "Ben Goya'yım Şiiri" ile tamamlayan Prof. Dr. Nüket Güz, öğrencilere,"...hazırlanmadan, heyecanlanmadan bir yere gitmek yok." dedi. Ders bitiminde Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nüket Güz'e öğrencileri tarafından çiçek takdim edildi.