Teknoloji Bakanlığı ile MEB arasında mesleki ve teknik eğitimde iş birliği

Milli Eğitim Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı arasında, "Mesleki ve Teknik Eğitim İş Birliği Protokolü" imzalandı. Teknoloji Bakanı Varank sanayi sektöründe nitelikli iş gücü ihtiyacının karşılanacağını belirtti.

GİRİŞ 18.11.2021 18:41 GÜNCELLEME 18.11.2021 19:47
Bu Habere 5 Yorum Yapılmış

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında "Mesleki ve Teknik Eğitim İş Birliği Protokolü" imzalandı.

Protokolün imza töreni, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ve Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in katılımıyla Tuzla Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Binası'nda gerçekleştirildi.

Bakan Varank, törende yaptığı konuşmada, "Büyük ve Güçlü Türkiye" hedeflerinin asıl itici gücü olan insan kaynağına yönelik bu protokolle, sanayi ile milli eğitim arasındaki koordinasyonu daha da yukarılara taşımayı hedeflerini söyledi.

Böylelikle başta gençler olmak üzere her yaştan vatandaşların, imalat sanayi sektörlerinin talep ettiği niteliklerde eğitim almalarını temin edeceklerini ifade eden Varank, şunları kaydetti:

"Onları meslek sahibi yaparak istihdama ciddi bir katkı sağlayacağız. Ben bu vesileyle Mesleki ve Teknik Eğitim İş Birliği Protokolü'nün vatanımıza, milletimize hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum. Malumunuz imalat sanayi, ülkelerin ekonomik bağımsızlığının ve yaygın refahının teminatlarından biridir. Nitelikli insan kaynağı da güçlü sanayinin olmazsa olmazlarındandır. Bu bağlamda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak bir taraftan sanayi altyapımızı güçlendirirken, diğer taraftan nitelikli insan kaynağına yönelik politikalar tasarlıyoruz. Ortaya koyduğumuz 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi ile bu alanlarda kararlı adımlar atıyoruz. Bildiğiniz gibi ülkemizin üretim üsleri olan Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) sanayicilere yatırım hususunda çok büyük kolaylıklar sağlıyor."

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank.

OSB'LERDE 2,5 MİLYON İSTİHDAM HEDEFİ

Bakan Varank, sanayicinin ihtiyaç duyduğu altyapıları en sağlıklı şekilde OSB'ler aracılığıyla karşıladıklarını belirterek, "OSB'ler sadece sanayicilerin ihtiyaçlarını karşılamakla kalmıyor oluşturdukları kümelenme anlayışı ile ciddi bir verimlilik ve rekabet avantajı da sağlıyor. Bakanlık olarak üretimin kalbi olan bu bölgelerimize bedelsiz arsa tahsisinden düşük faizli uzun vadeli kredilere kadar çok ciddi destekler sağlıyoruz." dedi.

Bugün itibarıyla Türkiye'deki OSB sayısının 327'e çıktığını aktaran Varank, OSB'si olmayan ilin kalmadığını vurguladı.

Varank, altyapı inşaatlarını tamamlayarak üretime geçen OSB'lerde doluluk oranının yüzde 83'e ulaştığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"OSB'ler aynı zamanda büyük miktarda istihdama da ev sahipliği yapıyor. Şu an için 2,2 milyon vatandaşımıza doğrudan ekmek kapısı olan OSB'lerdeki istihdamın 2023 yılı sonuna kadar 2,5 milyona ulaşmasını öngörüyoruz. Bu bağlamda sanayicinin ihtiyaç duyduğu yetkinlikteki insan kaynağının yetiştirilmesi ülkemiz için büyük bir önem arz ediyor. Malumunuz dijital dönüşüm ile birlikte aranan iş gücü yetkinlikleri de hızla değişiyor. Yapılan araştırmalar, mevcut mesleklerin yüzde 30'unun önümüzdeki 15 yılda ya yok olacağını ya da büyük değişimler geçireceğini ortaya koyuyor. İşte bu sebeple günümüz iş gücü yetkinlikleri dinamik olmak durumunda.

Bakanlık olarak insan kaynağının adaptasyonu noktasında kararlı adımlar atıyoruz. Örneğin, insan kaynağımızı dijital dönüşüme hazırlamak için KOSGEB ve TÜBİTAK aracılığıyla destekler sunuyoruz. Kadın ve genç iş gücünün dinamizmini sağlamak üzere Kalkınma Ajanslarımız aracılığıyla farklı destekler veriyoruz. Deneyap Teknoloji Atölyeleri ve TEKNOFEST'le evlatlarımızı geleceğin teknoloji alanlarına hazırlıyoruz."

"SANAYİDEKİ DÖNÜŞÜM TESPİT EDİLECEK, EĞİTİME ADAPTASYON SAĞLANACAK"

İş gücünü besleyen temel aracın eğitim kurumları olduğunun farkında olduklarını anlatan Varank, eğitim kurumlarının yeniliklere kolay adapte olabilir ve sanayiyle sürekli etkileşim halinde tasarlanmasının önemli olduğunu dile getirdi.

Varank, bunu başarmak için Milli Eğitim Bakanlığı ile aralarındaki istişare mekanizmalarını sürekli açık tuttuklarını belirterek, şu değerlendirmede bulundu:

"Bu diyalog sayesinde eğitim ve sanayide iş birliğine yönelik önemli aşamalar kaydettik. Bilhassa mavi yakanın etkin istihdamı için meslek liselerine özel ihtimam gösteriyoruz. OSB'lerde Teknik Liseler açılması hususunda devam eden bir uygulamamız var. Yine Bakanlığımız, Millî Eğitim Bakanlığı, İstanbul Teknik Üniversitesi, İstanbul Sanayi Odası ve İstanbul Ticaret Odası arasında Mesleki Eğitim İşbirliği Protokolü'nü de yakın bir zamanda imzaladık. Burada da meslek liselerinde eğitimi verilen alanların sektörle birlikte tasarlanmasının önünü açtık. Bu kapsamda İstanbul'daki mesleki ve teknik anadolu lisesi öğrencileri için çalışmalar sürdürüyoruz.

Şimdi de Milli Eğitim Bakanlığı ile yeni bir projeyi başlatmak için huzurlarınızdayız. Bu imza ile sanayi sektöründe yaşanan hızlı dönüşümleri yerinde tespit edecek, bunların eğitime hızla adaptasyonunu sağlayacağız. Eşgüdüm içerisinde, sanayi sektörünün nitelikli iş gücü ihtiyacını karşılayacak, verilecek ciddi teşviklerle de istihdamı geliştireceğiz. Mesleki Eğitim Merkezleri, Mesleki ve Teknik Ortaöğretim Kurumları olarak yeniden yapılandırıldı. Buradan meslek öğrenen öğrencilerimiz, aynı zamanda bir lise diplomasını da alabilecekler. Böylece, Mesleki Eğitim Merkezlerinin istihdam noktasındaki önemi bir kat daha arttı."

"ÖĞRETİM PROGRAMLARI VE EĞİTİM MATERYALLERİ SÜREKLİ GÜNCELLENECEK"

Mesleki Eğitim Merkezleri'ni OSB'ler içerisinde konumlandırarak eğitimle sanayi arasındaki koordinasyonu daha yakından temin etmiş olacaklarını aktaran Varank, sözlerini şöyle tamamladı:

"77 ildeki 251 Organize Sanayi Bölgesi ile 4 ildeki 4 sanayi sitesi, en az bir mesleki ve teknik Anadolu lisesi ya da mesleki eğitim merkeziyle eşleşecek. Bu sayede OSB'lerde Mesleki Eğitim Merkezi Programı uygulamaları yaygınlaştırılacak. Eğitim öğretim ve belgelendirme faaliyetlerine katılım artırılacak. Katılımcılar ağırlıklı olarak bizzat üretim alanında işbaşında eğitim alarak meslek öğrenecek. Öğretim programları ve eğitim materyalleri sürekli güncellenecek. Özetle daha dinamik eğitim müfredatı, daha dinamik eğitim materyalleri ve bizzat çalışarak öğrenen daha dinamik bir insan kaynağına kavuşacağız.

Yenilikçiliği ve sürekli değişimi önümüzdeki dönemin kodları olarak görüyoruz. Bu bağlamda ürünlerden, üretim süreçlerine insan kaynağı yetkinliklerinden girişimcilik ekosistemine kadar hiçbir alan tekdüzeliği kabul etmiyor. Ayakta kalmak için her konuda ve sürekli gelişime açık olmak zorundayız. Bu değişken ortamda sanayi ve teknolojiyi besleyen insan kaynağını her zaman odağa almaya devam edeceğiz. Devletin bütün kurumları bu konuda yakın iş birliği içerisinde çalışıyor. Şüphesiz bütün bu çalışmalar 2051 ve 2071 hedeflerimize doğru ilerlerken bize önemli katkılar sunacak. Bu projeyle inşallah sanayicimizin ihtiyaç duyduğu istihdamı çok daha rahat bir şekilde elde etmiş olacağız."

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer.

MİLLİ EĞİTİM BAKANI MAHMUT ÖZER'DEN DE AÇIKLAMA

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, protokolün imzalanmasının ardından açıklama yaptı. 

Milli Eğitim Bakanlığı olarak en önemli önceliklerinden bir tanesinin mesleki eğitimi güçlendirmek olduğunu söyleyen Özer, 1999 yılındaki meslek liselerinin ve imam hatip liselerinin yükseköğretime erişimini kısıtlayan katsayı uygulamasını hatırlatarak şu değerlendirmede bulundu:

"Katsayı uygulaması 10 yılın üzerinde uygulandı. Daha önce akademik başarılı öğrencilerin tercih etmiş olduğu meslek liselerine artık akademik becerisi yüksek öğrenciler gitmek istemedi. Çünkü yükseköğretime gidebilme ihtimalleri çok sınırlıydı veya yoktu. Bu 10 yılın içerisinde mesleki liseler sanki hiçbir lise türüne yerleşemeyen öğrencilerin sanki zorunlu bir destinasyonu oldu. Öğretmenlerimizin de başarı beklentileri düştü ve iş dünyası yıllardır kulaklarımızda çınlayan 'Aradığım elemanı bulamıyorum' sözünü tekrar eder oldu. Bu söylemi ortaya çıkaran 1999'daki katsayı uygulamasının bu ülkeye bir mirasıdır. Sadece ekonomik kalkınma ile ilgili iş gücü piyasasının çok ciddi maliyetler ödemesine neden olmadı, ekonomik kalkınmayı geciktirdi, aynı zamanda bizim de liselerdeki okullar arası başarı farkının çok daha derinleşmesine yol açtı."

"İSTİHDAM GARANTİLİ EĞİTİM VERMEYE BAŞLADIK"

Sonrasında katsayı uygulamasının büyük mücadelelerle kaldırıldığını hatırlatan Bakan Özer, artık meslek liselerinin de başarılı öğrencilerin tercih ettiği bir alana dönüştüğünü dile getirdi.

Bakan Özer, Milli Eğitim Bakanlığı olarak mesleki eğitimde yeni bir paradigma değişimine gittiklerini belirterek, "İşverenin süreçlerde pasif bir şekilde mezunları beklemesine tahammülümüz yok. İşverenleri eğitim sürecinin tamamına dahil ediyoruz. Artık sektörün güçlü temsilcileriyle birlikte mesleki eğitim verdiğimiz tüm alanlarda müfredatı birlikte güncelliyoruz, öğrencilerimizin işletmedeki beceri eğitimlerini birlikte planlıyoruz. En kritik tamamlayıcı hamle artık bu iş birliklerimizde istihdam öncelikli, istihdam garantili eğitim vermeye başladık." diye konuştu.

Mesleki eğitimde yeni bir açılım yaptıklarını aktaran Özer, Milli Eğitim Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, İstanbul Sanayi Odası (İSO), İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile birlikte mesleki eğitimi ayağa kaldırmak için iş birliği yaptıklarını kaydetti.

Mesleki Eğitim Merkezlerinde geleneksel çıraklık, kalfalık ve ustalık eğitimlerinin de verildiği yerler olduğunu söyleyen Bakan Özer, Mesleki Eğitim Merkezleriyle ilgili şu bilgileri paylaştı:

"Mesleki Eğitim Merkezleri, Almanya'daki doğal mesleki eğitimin Türkiye'deki karşılığı. Öğrenci haftada bir gün okula gidiyor, 4 gün de işletmede beceri eğitimi alıyor. Oradaki öğrenci, 4 yıl boyunca asgari ücretin 3'te 1'i kadar ücret alıyor ve iş kazalarına karşı da sigortalanıyor. Mesleki Eğitim Merkezlerinin lise diploma hakkı yoktu, MEB olarak bu hakkı da verdik. Mesleki Teknik Anadolu Lisesi mezunlarının istihdam oranı yüzde 55 ile diğer lise türlerine göre çok yüksek. Ancak kritik bir problem var, Mesleki Teknik Anadolu Lisesinde mezunların eğitim aldıkları alanda istihdam oranları çok düşük. Ama Mesleki Eğitim Merkezlerindeki eğitim aldıkları alanda istihdam oranı yüzde 88. Almanya'daki oranın çok daha ötesinde potansiyele sahip. Mesleki Eğitim Merkezlerine devam eden mezunların, 4 yıllık eğitim aldıkları işletmedeki istihdam oranı ise yüzde 75. Bu, işverenin aktif olarak dahil olduğu mesleki eğitim türünde istihdam oranı çok yüksek olduğu gibi, işletmeler de sürece aktif olarak katıldıkları eğitim türündeki insanları istihdam etmek istiyor."

Bu hafta Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İstanbul'daki tüm otellerin insan kaynağı ihtiyacını gidermek için anlaşma imzaladıklarını anlatan Özer, artık otellerin içerisine Mesleki Eğitim Merkezi kuracaklarını söyledi.

BU PROTOKOLLE 25 BİN ÖĞRENCİ DAHA DAHİL EDİLECEK

Bakan Özer, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Şu anda Mesleki Eğitim Merkezlerinde 160 bin öğrencimiz var. İstanbul'daki bu protokolle 25 bin öğrencimizi daha dahil edeceğiz. Öğrencimiz derken, sadece ortaöğretim çağındakilerden bahsetmiyorum. Mesleki Eğitim Merkezlerinin bir güzelliği de sadece ortaokul mezunu olmak yeterli, yaş sınırlaması yok. Türkiye'de genç işsizliği azaltmak için en iyi enstrümanlarından bir tanesi de Mesleki Eğitim Merkezi. Mesleki Eğitim Merkezi'ne devam eden öğrenciye işletme en az 3'te 1'i kadar ücret veriyor. Bunun tamamını artık devlet üstlenecek. İşveren artık bu asgari ücretin 3'te 1'iyle ilgili hiçbir yükümlülüğe sahip olmayacak. Ayrıca üçüncü yılın sonunda kalfa olan Mesleki Eğitim Merkezleri öğrencileri asgari ücretin yarısını alacak. İnşallah Meclis'te bu 3308 sayılı yasada bu değişiklik yapıldığı zaman Mesleki Eğitim Merkezlerinde inanılmaz bir devrim yaşanacak."

İşletmelerin 'Aradığım elemanı bulamıyorum' sözlerinin artık tarih olacağını bildiren Özer, bu alanda en son dün Turkcell ile iş birliği yaptıklarını, bu kapsamda eğitim alıp başarılı olanların tamamının istihdam edileceğini ifade etti.

Bakan Özer, sözlerini şöyle tamamladı:

"Artık sektör nerede 'Aradığım elemanı bulamıyorum' derse Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı olarak oraya gideceğiz ve gerekirse 4 yıllık mesleki eğitim programı gerekirse de 6 aylık kısa süreli meslek eğitim merkezini tamamlama programını açarak iş gücü piyasamızın ihtiyaç duyduğu tüm sektördeki insan kaynaklarını hızlı bir şekilde yetiştireceğiz. İş dünyasının elindeki bu mazereti el birliğiyle kaldırmış olacağız."

Konuşmaların ardından Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank iş birliği protokolünü imzaladı.

Bakan Özer ve Bakan Varank'a İstanbul Tuzla OSB adına 250'şer hatıra fidan dikimi gerçekleştirilmesiyle ilgili plaket takdim edildi.

Ardından Bakan Özer ve Bakan Varank, OSB'de yer alan İTOSB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Metal Teknolojileri Atölyeleri'ni ziyaret ederek, öğrencilerle birlikte kaynak yaptı.

İki Bakan, son olarak İTOSB Mesleki Eğitim Merkezi irtibat bürosunun açılışını gerçekleştirdi.

KAYNAK: AA
YORUMLAR 5
  • Zihni 3 yıl önce Şikayet Et
    Üniversite ye direk geçiş saçmalığı kalkmalı
    Cevapla
  • Duyarlı 3 yıl önce Şikayet Et
    Çok çok güzel bir protokol. Vasıflı ara eleman yetiştirme konusunda örnek ve ileriye dönük cazip bir proje olur inşallah. İki bakan beyleri tebrik ediyorum. Üretici ve tasarrufu bilen bir toplum olmaktan başka bir çıkar yolumuz yok. Sayın ME Bakanımız 12 yıllık zorunlu eğitimin sıkıntılarını ciddi araştırıp çözüm yollarını tesbit etmeli ve uygulamaya koymalıdır.
    Cevapla
  • Dede 3 yıl önce Şikayet Et
    Yurt şart osebeler de geliştirilmeli buyutulmeli 1 usta 5 çırak kalfa çırak eğitime önem verilmeli sabreden kazanır çalıştırın kimse işsiz kalmasin
    Cevapla
  • Özkan 3 yıl önce Şikayet Et
    Oğlum metalurji malzeme mühendisiliği bölümünü bitirdi işssiz başvuru yapıyor tecrübe istiyorlar bu ne saçmalık çalışmazsa nasıl tecrübe kazanacak bu çocuklar yazık o kadar oku sonuç sıfır birde dayın varsa işe girersin
    Cevapla
  • öneri 3 yıl önce Şikayet Et
    OSBlere yakın yerlere işçi yurtları yapılsın. Tek kişilik odalar ortak tuvalet banyo mutfak olan. Temizlik için bir şirketle anlaşılabilir. Ancak o zaman asgari ücrete kırsaldan çalışmaya gelir gençler. Ev kiraları çok yüksek.
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Brezilya'da uçak düştü: 10 kişi öldü
Kızıldeniz'de gerilim had safhada: ABD uçağı havada imha edildi!