YKS'de 500 tam puan aldılar: İşte birinciler ve yaşadıkları iller
ÖSYM Başkanı Aygün, Yükseköğretim Kurumları Sınavı sonuçlarının açıklandığını duyurdu. YKS Temel Yeterlilik Testi'nin oturumunda, Kocaeli'den katılan Zeynep Dila Kuyucu birinci oldu.
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Halis Aygün, Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nın (YKS) Temel Yeterlilik Testinin (TYT) oturumunda, Kocaeli'den katılan adayın birinci olduğunu bildirdi.
Aygün, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, bu sabah açıklanan 2022-YKS sonuçlarının ardından YKS birincilerinin illerini duyurdu.
YKS tercih kılavuzu 2022: Üniversite tercihleri ne zaman başlayacak? (ÖSYM)
TYT'DE BİRİNCİ KOCAELİ'NDEN ÇIKTI
Buna göre, 2022-YKS'de Temel Yeterlilik Testinin (TYT) oturumunda birinci Kocaeli'den çıktı.
Temel Yeterlilik, Alan Yeterlilik ve Yabancı Dil Testi olmak üzere üç farklı oturumda gerçekleştirilen sınavda TYT ve YDT İngilizce birincisi Kocaeli'den Zeynep Dila Kuyucu oldu. ENKA Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencisi olan Kuyucu TYT ve YDT'de birinci oldu.
AYT SAYISAL VE SÖZELDE KAYSERİ, EŞİT AĞIRLIKTA İZMİR ZİRVEDE
Alan Yeterlilik Testleri (AYT) oturumunda, sayısalda birincilik Kayseri, eşit ağırlıkta birincilik İzmir, sözelde birincilik yine Kayseri illerinden oldu.
Yabancı Dil Testinin (YDT) birincileri ise Almanca, Arapça, Rusça ve Fransızca, İstanbul; İngilizce, Kocaeli illerinden belirlendi.
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Halis Aygün, paylaşımında, adayları tebrik ederek, başarılarının devamını diledi.
BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ OKUMAK İSTİYOR
Kocaeli’nin Darıca ilçesinde yaşayan doktor Mehmet-Ümmü Gülsüm Kuyucu çiftinin 2 çocuklarından büyüğü Zeynep Dila Kuyucu (18), girdiği TYT ve yabancı dil sınavlarından 500 tam puan alarak Türkiye birincisi oldu. Lise boyunca düzenli olarak ders çalıştığını söyleyen Kuyucu, ailesinin bu süreçte hep arkasında olduğunu dile getirdi. Kuyucu şimdi ise ailesi gibi doktor olmak yerine bilgisayar mühendisliği bölümünde okumak istiyor.
“ÇOK FAZLA TYT DENEMELERİ ÇÖZDÜM”
Anne ve babasının kendisini her durumda desteklediklerini kaydeden Zeynep Dila Kuyucu, “Her zaman fedakarlıklarıyla, destekleriyle arkamda olduklarını hissettim. Hiçbir zaman bana ‘Ders çalış, şunu yap, bunu yap’ demediler. Onlara gerçekten çok minnettarım. Tüm ailem beni destekledi. 9. sınıftan itibaren düzenli olarak ders çalışıyordum. 12. sınıfın başına kadar her hafta öğretilenleri o hafta içinde çalışıp hallediyordum. Böylece son sınıfa çok fazla bir şey bırakmadım. 11. sınıfın başından itibaren çok fazla TYT denemeleri çözdüm. Her hafta ya da 2 haftada bir deneme sınavları çözdüm. 12. sınıfta eksilerime yönelerek tek seferde onları halletmeye çalıştım” dedi.
“ÜNİVERSİTEYE HAZIRLANIRKEN GECELERİ UMUTSUZLUĞA DÜŞTÜĞÜM OLUYORDU”
Ailesinin doktor olmasının zorlukları olduğunu söyleyen Kuyucu, “Bugün en mutlu günüm olmasına rağmen annem doktor olduğu için şu an hastanede hastalarıyla birlikte. Bugün onunla beraber olamadığım için üzgünüm ama birinci olduğum için mutluyum. Üniversiteye hazırlanırken geceleri umutsuzluğa düştüğüm oluyordu. ‘Ne yapacağım, bir sene daha mı hazırlansam’ diye düşünüyordum. O kadar çalışmama rağmen insanın kafasına böyle şeyler giriyor. Ama arkadaşlarımla konuşup veya biraz dinlenip yeniden ders çalışmaya başladığımda bu düşünceler geçiyordu. İlk annem baktı sınav sonuçlarıma. TYT’de birinci olduğumu söyledi. Sonucumun iyi geleceğini bekliyordum ama birinci olur muyum, olmaz mıyım emin değildim. Tabii ki çok mutlu oldum, çok gururlandım” diye konuştu.
“ÇALIŞIRLARSA OLMAYACAK BİR ŞEY YOKTUR”
Bilgisayar mühendisi olmak istediğini aktaran Kuyucu, “Hedefim her zaman bu oldu. İnşallah gerçekleşir. Üniversite sınavlarına girecek olanların öncelikle panik yapmamalarını tavsiye ediyorum. 1 ayları kalmışsa da önlerinde tüm lise hayatları varsa da panik yapmadan, sakince eksiklerini belirleyip onlara yönelerek çalışmalarını tavsiye ediyorum. Böylece hem zamandan tasarruf etmiş olacaklar hem de boşu boşuna ders çalışmamış olacaklar. Ben hiçbir zaman aşırı soru çözen birisi değildim ama özellikle çok fazla konu çalışıyordum. Her şeyin ayrıntılarını öğrenen birisiydim. Bunu yapmalarını tavsiye ederim. Zaten çalışırlarsa olmayacak bir şey yoktur diye düşünüyorum. Okuluma çok teşekkür etmek istiyorum. 4 sene boyunca beni hiçbir zaman yalnız bırakmadılar. Öğretmenlerimiz, müdürümüz, arkadaşlarım, okul görevlilerinin her zaman yanımda olduklarını hissettim. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
“KENDİ SORUMLULUĞUNUN BİLİNCİNDE OLAN BİR KIZDI”
Kızlarıyla hep gurur duyduklarını söyleyen baba Mehmet Kuyucu ise, “Çok mutlu olduk, çok sevindik. Sınavdan sonra iyi bir derece yapacağını tahmin ediyorduk ama birincilik beklemiyorduk. Birinci olduğu için çok mutlu olduk, gururlandık. Aynı zamanda dil sınavında da Türkiye birincisi oldu. O da ayrı bir gurur kaynağı bizim için. Kendisiyle her zaman gurur duyuyorduk zaten. Şu ana kadar hiçbir zaman bizi üzmedi. Derslerine hep düzenli bir şekilde çalıştı. Kendisine hiçbir zaman ‘Kızım ders çalış, derslerine dikkat et’ diye aramızda bir muhabbet geçmedi. Kendi sorumluluğunun bilincinde olan bir kızdı. Kendisiyle gurur duyuyoruz. İşin en zor kısmı psikolojik kısmı aslında. Bazen çocuklarda ‘Başaramayabilirim’ endişesi oluyor. Bu endişe ile ilgili biz elimizden geldiğince kendisine destek olmaya çalıştık. ‘Başaracağına inanıyoruz’ dedik. O da sağ olsun düzenli bir şekilde çalışarak istediği puanı elde etti. Kendisiyle gurur duyuyoruz. Aileler çocuklarının yanında olsunlar. Çünkü bu işin en zor kısmı psikolojiyi yönetebilmek. Rahat olurlarsa başarabileceklerine inanıyorum. Anne - babaların da aynı şekilde çocuklarına her türlü desteği vermeleri gerekiyor. Onları hiç bir şey için zorlamamaları gerekiyor. Sadece psikolojik destek vermelerinin yeterli olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
-
Dr Fatih 2 yıl önce Şikayet EtBazı yorum yapan arkadaşlar sağlıktaki şiddet sorununu empati ile ilişkilendirmiş.Sorunun bir çok yönü var öncelikle bunu belirteyim.Avrupa ülkelerinde bir hekim günde kaç hasta bakıyor bizimle bir kıyaslasın.Ayrıca bizim sağlık sistemimizde ciddi sorunlar mevcut.isteyen herkes 3.basamak üniversite hastanelerinden dahi randevu alabiliyor. Tatmin olmayıp onlarca hekim dolaşan hastalar oluyor. Bu karmaşada gerçekten tedaviye ihtiyacı olanlar mağdur oluyor. Bu sağlık sorununun çözümü zor. Fakat bunun çözümü şiddet değil.soylenecek çok şey var ama uzatmicamBeğen
-
Murat 2 yıl önce Şikayet EtHerkes zeki olmayabilir! Herkes prestijli işlerde çalışmayabilir! Ama her insan saygıdeğerdir! Hiçbir meslek erbabı, diğerinden daha fazla saygıdeğer değildir. Elbette doktorların daha iyi şartlarda, daha yüksek maaşlarla çalışmasından yanayız. Elbette sağlık çalışanlarına uygulanan şiddetin karşısındayız. Sapla samanı karıştırmayalım. Beklentimiz çok basit: Doktorlar hastalara cahil muamelesi yapmasın, muayene odasına giren hastaların selamını alsın, hastalığı ile alakalı birkaç cümle kuran, bir şey sormak isteyenleri azarlamasın. İnsanlara kıyafetine ve dış görünüşüne göre davranmasın! Vesselam!Beğen Toplam 2 beğeni
-
Murat 2 yıl önce Şikayet EtSn... Kibir Abidesi! Her meslek sahibi saygıdeğerdir! Sana bir anımı anlatayım: Öğretmenlik yıllarımda bir veli toplantısına kaportacılık yapan bir velimiz gelmişti. Ellerindeki araba boyası lekeleri dolayısıyla mahcup bir vaziyette idi, ellerini saklamaya çalışıyordu. Çok duygulandım. İki eline atılıp sıkıca kavrayıp musafaha yaptım. "Muhterem kardeşim, siz gıpta edilecek derecede onurlu ve yiğit bir insansınız! Fedakarca çalışıp kızınızın en iyi eğitimi alması için uğraşıyorsunuz. Lütfen rahat olun." dedim. Doktorlardan beklediğimiz bu!Beğen Toplam 2 beğeni
-
Murat 2 yıl önce Şikayet EtBoğaziçi'ne girebiliyordum ama senin anlayamayacağın sebeplerle İstanbul Üniversitesine girdim. Sayın Kibir Abidesi! Şu an iki üniversite mezunu bir dil doktoruyum. LES, KPDS gibi onlarca sınavdan başarıyla geçtim. Birkaç yabancı dil biliyorum ve yayımlanmış çok sayıda makalem, analiz yazım var. Sayın Kibir Abidesi! Sen herkesi kendin gibi mi sanıyorsun?Beğen Toplam 2 beğeni
-
Murat 2 yıl önce Şikayet EtSayın Kibir Abidesi! İmam Hatip Mezunuyum. Bizim zamanımızda İmam Hatipler otomatikman sözel alan öğrencisi oluyordu. Fen ve sosyal alanlarından tercih yaptığımızda puanımız düşüyordu. Fena halde katsayı problemimiz vardı. Çok başarılı bir öğrenciydim. Binlerce öğrencinin başvurduğu bir okula, sınavla ve 6. olarak girdim. Ortaokulu dereceyle bitirdim. Kadıköy Atatürk Fen Lisesine sorunsuz girebiliyordum ama senin anlayamayacağın sebeplerle İmam Hatipte devam ettim. Liseyi de dereceyle bitirdim. Hukuk, İktisat rahatlıkla kazanabilirdim ama şair-yazar olma hayaliyle Türk Dili ve Edebiyatı bölümüne girdim.Beğen Toplam 2 beğeni