Bakan Özer: Kimin haddine öğretmenin yeterliliğini ölçmek

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, öğretmenlik kariyer basamakları sınavına ilişkin açıklamada bulundu.

Bakan Özer: Kimin haddine öğretmenin yeterliliğini ölçmek
Bakan Özer: Kimin haddine öğretmenin yeterliliğini ölçmek
GİRİŞ 31.10.2022 20:27 GÜNCELLEME 31.10.2022 20:28
Bu Habere 25 Yorum Yapılmış

Kocaeli Kongre Merkezi'nde düzenlenen 2022-2023 eğitim öğretim yılı değerlendirme toplantısına katılan Özer, yaptığı konuşmada, Kocaeli'nin eğitimde Türkiye'nin farklı bölgelerindeki illere örnek gösterilecek noktada olduğunu belirterek, emeği geçen herkese teşekkür etti.

Bugün yaptıkları değerlendirmede kentin eğitim yatırımlarına ilaveler yaparak önemli destekler sağladıklarını aktaran Özer, "Geldiğimiz zaman Milli Eğitim Bakanlığının Kocaeli'de 960 milyonluk eğitim yatırımı vardı. Bugünkü il değerlendirme toplantısında buna 1 milyar 325 milyonluk yatırımı daha ilave ederek Kocaeli'nin eğitim yatırımını 2 milyar 285 milyona çıkartmış bulunuyoruz. Bu eğitim yatırımlarının Kocaeli'mize hayırlı olmasını diliyorum." ifadelerini kullandı.

"160 milyon yardımcı kaynak öğrencilere ulaştırdıklarıldı"

Yeni eğitim öğretim yılına ilişkin yapılan hazırlıklara değinen Özer, bu yıl ilk kez 153 milyon ders kitabına ilave olarak 160 milyon yardımcı kaynağı öğrencilere ulaştırdıklarını söyledi.

Özer, son 20 yılda eğitimin önündeki tüm antidemokratik uygulamaların kaldırıldığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Bu ülkede hepinizin malumu, eğitimin önünde başörtüsü engeli vardı. Bugün kadına şiddetle ilgili konuşanlar o gün başörtüsü yasakları olduğu zaman kadına şiddetle ilgili konuştular mı? Konuşmadılar. Bugün beyin göçüyle ilgili konuşanlar o kadınlarımız yurt dışına giderken konuştular mı? Yine konuşmadılar. Zaten onları kategori dışında tutuyorlardı. Başörtüsü yasağı son 20 yılda kaldırıldı."

Eğitimde fırsat eşitsizliğini gidermek için attıkları adımlara değinen Özer, "Bu ülkede kütüphanesi olmayan tek bir okul kalmadı. Kitap sayısını 28 milyondan 85 milyona çıkarttık. Yıl sonundaki hedefimiz 100 milyon. İnşallah onu da başaracağız" dedi.

Öğretmenlere ne kadar yatırım yapılırsa eğitim sisteminin kalitesinin de o kadar artacağını ve toplumun güçlü olacağını vurgulayan Özer, bunun için öğretmenlerin mesleki ve kişisel gelişimlerine özel önem verdiklerini kaydetti.

"Kimin haddine öğretmenin yeterliliğini ölçmek"

Öğretmenlik Kariyer Sistemine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Bakan Özer, şöyle devam etti:

"Burası problemlerin yaşandığı bir alan oldu. Bir kariyer sistemi inşa edildi ve bu kariyer sistemi de orijinal bir kariyer sistemi değildi; 2004'te Hüseyin Çelik Bakanımızın zamanında uygulanan bir kariyer sistemiydi. Biz sadece kotayı kaldırdık. 500 bin başvuru varsa 500 bini de geçiyorsa uzman öğretmen olsun, başöğretmen olsun istedik, hiçbir kota sınırlaması yapmadık. Ve 10 yıllık öğretmenin 180 saatlik eğitimden sonra sadece o almış olduğu eğitimi değerlendiren basit bir sınavla başarılı olması durumunda uzman öğretmen olduğu, 10 yıllık uzman öğretmenin 240 saatlik eğitimden sonra yapılan yine basit sınavla sadece o aldığı eğitimi değerlendirmeye yönelik bir sınavla başarılı olması durumunda başöğretmen olduğu bir kariyer sistemi inşa etmek istedik. Ve dedik ki eğer yüksek lisans yapmışsa öğretmenimiz, tezli tezsiz, eğitim alanında, eğitim alanı dışında hiç fark etmez, uzmanlık öğretmen sınavından muaftır, doktora eğitimi yapmışsa başöğretmenlik sınavından muaftır.

Şimdi yazdan itibaren bir problem başladı sosyal medyada. 'Hepimiz uzman öğretmeniz, itibarımıza dokunmayın…' Sanki biz sınavla öğretmenin yeterliliğini ölçüyormuşuz gibi bir manipülasyon ortaya çıktı. Kimin haddine ki öğretmenin yeterliliğini ölçmek? Bu isteğe bağlı bir kariyer sistemi, zorunlu değil. İsteyen öğretmenimiz eğer başvurur, bu süreçleri tamamlarsa uzman veya başöğretmen olabilir ama istemiyorsa öğretmen olarak hiçbir hak kaybı olmadan çalışmasına devam edebilir. Gelinen noktada ne oldu? Hatta siyasi parti liderleri boykot çağrısı yaptı. Sanki bizden fazla öğretmeni düşünüyormuş gibi ama öğretmenlerimiz herkese dersini verdi. Şartları sağlayan öğretmenlerin yüzde 95'i bu eğitimlere başvurdular. Eğitimlere başvuran öğretmenlerin yüzde 99'u eğitimlerini tamamladı. Eğitimlerini tamamlayan öğretmenlerin yüzde 98'i de sınava başvurdu. Tüm öğretmenlerimize en içten şükranlarımı sunuyorum."

"Bizi sizden daha fazla seven hiç kimse olamaz"

Özer, son zamanlarda "eylem, kısmi eylem ve tam gün eylem" çağrılarını duyduklarını, yarınki ve ondan sonraki gün eylemlerde öğrencilerin mağdur olmaması için her türlü önlemi aldıklarını söyleyerek, o eyleme katılan öğretmenlerin ders ücretlerinin kesileceğini, velilerle temas kurup öğrencinin okula gelmesini engelleyen öğretmenler hakkında da yasal işlem başlatılacağını belirtti.

5377 Sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu'na göre inşa edilen sistematiğin zorunlu olmadığını vurgulayan Özer, "Zorunlu olmayan bir şeyin eylemi olmaz, rasyonel değildir. İstemiyorsan girmezsin. Zorunluysa eğer istenmediği zaman eylem yapılabilir ama isteğe bağlıysa bunun eylemi olmaz. İstemiyor musun kardeş? O zaman sınava girme. Bırak da yararlananlar yararlansın bu imkandan. Onun üzerinden bir manipülasyon, spekülasyon yapmaya hakkın yok. Ki her konuşmamızda ifade ettik, Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun bu hali sadece bir başlangıçtır. Her kanun çıktığı zaman bir başlangıçtır. Yeni ilavelerle yeni haklarla her zaman güncellenecektir, çok daha iyi noktalara getirilecektir." değerlendirmesinde bulundu.

Sınavlar bitip süreçler tamamlandıktan sonra 2-3 iyileştirme yapacaklarını bildiren Özer, şöyle devam etti:

"Bir tanesi kıdemli öğretmenlerimizle ilgili. Yıl tam netleşmedi, 20 veya 25-30, tam net değil, yıla sahip olan öğretmenlerimiz uzman öğretmen olduktan sonra 10 yıl daha başöğretmen olarak beklemesinler diye o şartı kaldıracağız. İkincisi eğer eğitim alanında veya atandığı alanda tezli yüksek lisans yapmışsa 10 yıl beklenen uzman öğretmenlikteki bekleme şartını 5 yıla düşüreceğiz. Eğer eğitim alanında, yine atandığı alanda doktora yapmışsa doğrudan başöğretmenliğe başvurma hakkı getireceğiz. Sahaya sürekli kulak veriyoruz, sürekli birlikte karar vererek süreçleri iyileştirmeye çalışıyoruz ama kimse gölge etmesin, başka ihsan istemiyoruz. Biz okul yöneticilerimizle öğretmenlerimizle bu eğitim sisteminin her türlü problemini çözeriz ve çözüldüğünü de bakın gösterdik. 1 yıl gibi kısa sürede koymuş olduğumuz hedeflerin her birini adım adım gerçekleştiriyoruz. Bundan sonra da gerçekleştireceğiz inşallah çünkü bu ülkenin problemlerini çözme sevdamız var bizim. Biz para için çalışmıyoruz, insanların yaşantısına güzellik katmak için çalışıyoruz."

AK Parti, MHP ve BBP il başkanlıklarını da ziyaret eden Bakan Özer, daha sonra kentten ayrıldı.

Mehmet Küçükkahveci . Haber7.com - Güncel / Siyaset Sorumlu Editörü
Haber 7 - Mehmet Küçükkahveci  .

Editör Hakkında

Orta ve lise eğitimini Kayseri'de tamamladı. Üniversite öğrenimini İstanbul Üniversitesi Coğrafya bölümünde tamamladı. 2008 yılında Haber7.com'da gazetecilik mesleğine ilk adımını attı. 15 yıllık profesyonel editörlük kariyerinde tüm kategorilerde görev yaptı. Meslek hayatına Haber7.com'da 'Güncel/Siyaset Sorumlu Editörü' olarak devam etmektedir.
YORUMLAR 25
  • ismail 2 yıl önce Şikayet Et
    Öğrencilerin gündemlerinde Uzman Öğretmen -vasıfsız öğretmen ?? diye bir kavram yok , ayrım yapma gibi bir düşünce hiç yok. O öğrencinin "vasıfsız öğretmeni ?? daha çok seviyorum" demesi hiç inandırıcı değil.
    Cevapla
  • Abdullah 2 yıl önce Şikayet Et
    Öğrenci vasıfsız öğretmeni seviyorum demedi ki. Vasıfsız kelimesini ben ekledim. Ben biliyorum öğrenci bilmiyor. Onu bile anlamamışsın. Allah bilir seni de uzman yaparlar. Hakediyon...
    Cevapla
  • Bir vatandaş 2 yıl önce Şikayet Et
    bu iş sınavla yapılarak öğretmene etiket vurma işidir. Ayrıca yapılacak sınav konuları bıranşlara göre değil rehber öğretmenlere göre hazırlanmış. Nerde konusunda branşında uzman öğretmen.
    Cevapla
  • Abdullah 2 yıl önce Şikayet Et
    Sayın bakanım. Ben size yaşadığım bi tecrübeyi anlatayım. Öğretmenler odasında sonradan sınava giren bir öğrenci vardı. Öğrenciye sınav esnasında bi öğretmen arkadaş sohbet olsun diye "Hangi matematik öğretmenini seviyorsun." diye sordu. Çünkü matematik dersine başka, seçmeli mat. dersine başka öğretmen giriyordu. Bu öğretmenlerden biri uzman diğeri ise vasıfsız öğretmendi. Öğrenci vasıfsız olan öğretmeni seviyorum diye cevap vermişti o an bu soru aklıma geldi. Uzman olmak mı önemli yoksa öğrencinin gönlüne girmek mi? Bu canlı olarak müşahede ettiğim bi olaydı. Sizlerle paylaşmak istedim.
    Cevapla
  • Adalet 2 yıl önce Şikayet Et
    Kardes paraya ihtiyacin varsa gir bosvwr yoksa salla gitsin be neden dert ediyorsun Anadolu universite sinavlarinda gizetmen olarak 80 tl aliyirsun o sinavlarda siz bina sibav sirumlusu okabikiyirmusunuz yoksa bunlar bas ogretnenmi fark burada olacak takna girme
    Cevapla
  • ahmet 2 yıl önce Şikayet Et
    tek kriter öğrencinin sevmesi ise derse girip ders anlatmayan daha çok eğlence üzerine türbinlere oynayanları ne yapacağız
    Cevapla
  • Bursalı 2 yıl önce Şikayet Et
    Bir arkadaşım 10 saatlik dersinin 8 saatini koridorda telefonla konuşarak geçiriyor ama yüksek lisans yaptığı için uzman...
    Cevapla
  • Yado 2 yıl önce Şikayet Et
    Onun müdürü ne yapıyor bilgisayarda okey mi oynuyor.
    Cevapla
  • selami 2 yıl önce Şikayet Et
    Boşuna uzman olmamış akıllı adam.
    Cevapla
  • Remzioğlu 2 yıl önce Şikayet Et
    Sayın Bakanım bu sınavı iptal edin lütfen, seçim öncesi gereksiz tartışmaların önü kesilsin, bir 25 kuruşluk poşet tartışması sonucu yaşanmasın. Asıl sorun çocuklarımıza aşırı yüklenmemizde. Çocuklarımızı kilolarca kitaba boğduk, günde yedi saat ders yetmiyor destekleme kursu yetmiyor akşam dershanesi, raflar dolusu kitap kitap kitap. İki sayfalık konu için yüzlerce test sorusu çöz babam çöz. Harcanan milyarlarca lira. Ücretsiz ders kitabı dağıtıyoruz yetmiyor bin TL kaynak kitap parası verdim diyen veli var. Kitap matbaaları darphaneden fazla çalışır oldu. Gençlerimizi kaybediyoruz. Ne yazayım bilmem ki....
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
PKK'lı teröristleri tedavi ettiği iddia edilen 3 doktora gözaltı
Türkiye'den sonra Katar'dan da çarpıcı Suriye hamlesi