Boğaziçi Üniversitesi'nin akademik birikimi YETEV'in saha tecrübesi ile birleşti
Boğaziçi Üniversitesi ile Yeni Türkiye Eğitim Vakfı (YETEV) arasında "Montessori Eğitmen Eğitimi Uygulamaları ve Eğitim İş Birliği Protokolü" imzalandı.
Üniversitenin Rektörlük Toplantı Salonu'ndaki imza töreninde konuşan YETEV Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, 2011'da Palet Okullarıyla Montessori metodunu anaokulu düzeyinde uygulamaya başladıkları söyledi.
Bu sistemi ilkokulda da Türkiye'de uygulayan ilk okul olarak devam ettiklerini belirten Erdoğan, "Bundan yaklaşık 5-6 yıllık bir süreçte de kendi İlkokul Palet Montessori eğitim programını hazırladık, Talim Terbiye Kurulumuzda da onaylattık, şu anda da uyguluyoruz." dedi.
Montessori metodunu insan fıtratını, insan doğasını en doğru değerlendiren, özellikle çocuğun nörolojik gelişiminin en aktif olduğu, en yoğun olduğu erken dönemlerde tahrip etmeden yetiştirmeye dayanan bir pedagojik yaklaşım olduğu için uyguladıklarını belirten Erdoğan, "Biz Montessori metodunun aynı zamanda eğitimin uygulandığı toplumların kültürel ve kimlik özelliklerine de çok saygılı bir metot olduğunu değerlendiriyoruz, görüyoruz. Aslında bir fıtrat pedagojisi olarak değerlendirip yorumlanan bir yaklaşım." diye konuştu.
2011'den bu yana dünya çapında uluslararası iş birlikleriyle Türkiye'de pedagojik yaklaşımı en başarıyla uygulayan okulların, vakıflarının bünyesinde bulunduğunun altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Türkiye'de uluslararası anaokulu öğretici sertifikasını da veren bir kurum hüviyetimiz var. Bunu Boğaziçi Üniversitemizle beraber sürekli eğitim merkezi bünyesinde paylaşmış olacağız. Dışarıdan bu eğitimlere katılmak isteyen öğretmen adaylarının Montessori öğretici sertifikası almasına vesile olmuş olacağız. Biz YETEV bünyesindeki okullarımıza Montessori metodunun dışında da yenilikçi uygulamalara imza atıyoruz. Özellikle bunların içerisinde çocuklar için felsefenin ilkokulda çok önemli bir uygulama sahası olduğunu görüyoruz. Çocukların analitik gelişimleri, analitik kabiliyetleri için çok faydalı erken dönem uygulama olarak felsefeyle ilgili ve Montessori ile olduğu gibi sempozyumlar düzenlemeye devam ediyoruz. Bir yandan başarılı öğretmen adaylarının Montessori metoduyla tanışmasını, kurumlarımızla tanışmasını arzu ediyoruz. Diğer taraftan da eğitim fakültesindeki hocalarımızın bizim okullarımızda ve benzer okullardaki özgün uygulamaları yayına çevirmesini, gözlemlemesini akademik olarak değerlendirmesini arzu ediyoruz. Bu iş birliği neticesinde bunları da başaracağımıza inanıyorum."
- "EĞİTİMİN KENDİSİNİN BÜTÜN HAYATTA OLMASI LAZIM"
Bilal Erdoğan, eğitimle ilgili kamuoyunda yapılan tartışmaların, konuşmaların eğitimin kendisini çok fazla ilgilendirmeyen meseleler olduğunu gördüklerini ifade etti.
Eğitimin kendisinin öğretmenle, sınıfta ve okulda olduğunu dile getiren Erdoğan, "Aslında sadece okulda da değil, eğitimin kendisinin bütün hayatta olması lazım. Bu işin merkezinde öğretmenimiz var. Dolayısıyla öğretmenlerimizin yetkinliklerini, motivasyonlarını arttıracak her türlü çalışmanın bütün kamuoyunun, bütün toplumun yoğun gündeminde olması gerektiğine inanan birisiyim." dedi.
Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci İnci ise Montessori Eğitmen Eğitimi Uygulamaları ve Eğitim İş Birliği Protokolü'nün hayırlı olmasını dileyerek "Bu anlaşmayla bizim Boğaziçi Üniversitemizin akademik birikimi ve YETEV'in saha tecrübesi birleşecek. Bunun çok faydalı, çok hayırlı olacağına gönülden inanıyoruz." diye konuştu.
Konuşmaların ardından "Montessori Eğitmen Eğitimi Uygulamaları ve Eğitim İş Birliği Protokolü" imzalandı.