Üniversiteler araştırma fakiri çıkınca...

YÖK, üniversitelerdeki bilimsel yayınları kullanma istatistiklerini yayınladı. Yakında üniversiteler araştırma üniversiteleri ve eğitim-öğretim yapan üniversiteler diye ikiye ayrılacak.

Üniversiteler araştırma fakiri çıkınca...
Üniversiteler araştırma fakiri çıkınca...
GİRİŞ 04.03.2009 11:43 GÜNCELLEME 04.03.2009 11:43
Bu Habere 9 Yorum Yapılmış

YÖK, Ortadoğu Teknik, Hacettepe, Boğaziçi, İstanbul, İstanbul Teknik, Galatasaray ve diğer bazı üniversitelerin ''araştırma üniversitelerine'' dönüştürülmesini planlıyor.

YÖK, TÜBİTAK ULAKBİM tarafından hazırlanan ve üniversitelerdeki öğretim elemanları ile lisans ve lisansüstü öğrencilerinin tümünün bilimsel yayınları kişi başına kullanma oranlarını gösteren istatistikleri yayınladı.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, ''Bu istatistikler bir üniversitenin araştırmayla ne kadar ilgilendiğini gösteriyor. Yakında üniversiteleri, araştırma üniversiteleri ve eğitim-öğretim yapan üniversiteler diye ayıracağız. Bunun için baz alınacak kriterlerden biri de bu istatistikler olacak'' dedi.

TÜBİTAK ULAKBİM'in hazırladığı istatistiklere göre, Türkiye'de bilimsel yayın sayısı için temel kabul edilen ve Science Citation Index, Social Sciences Citation Index ile Arts& Humanites Citation Index'i kapsayan Web of Science (WoS) isimli veri tabanını kişi başına en fazla kullanan yükseköğretim kurumları sırasıyla GATA, Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Koç Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, ODTÜ, Sabancı Üniversitesi, Bilkent Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi ve Akdeniz Üniversitesi olarak belirlendi.

Tıp ile ilgili bilimsel makalelerin yer aldığı BMJ veri tabanı kullanım grafiğinde sırasıyla GATA, Başkent Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Fatih Üniversitesi, Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Yeditepe Üniversitesi ve Adnan Menderes Üniversitesi yer aldı.

Dünyada çeşitli alanlarda yayımlanan bilimsel makalelerin tam metinlerinin yer aldığı EBSCO isimli veri tabanını kişi başına en fazla kullanan üniversiteler ise Koç Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi, İzmir Ekonomi Üniversitesi, ODTÜ, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Akdeniz Üniversitesi, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi ve Galatasaray Üniversitesi olarak sıralandı.

Uluslararası Elektrik Elektronik Mühendisleri Entitüsü'nün (IEEE) veri tabanındaki makaleleri kullanım oranları en yüksek üniversiteler sırasıyla Sabancı Üniversitesi, Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Bilkent Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, ODTÜ, TOBB ETÜ, Koç Üniversitesi ve Işık Üniversitesi olarak belirlendi.

Elsevier Yayınevi'ne ait çeşitli alanlardaki bilimsel dergilerin tam metinlerinin yer aldığı ScienceDirect veri tabanını ise kişi başına en fazla Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, GATA, ODTÜ, Başkent Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi ve Fırat Üniversitesi kullandı.

-''ARAŞTIRMA ÜNİVERSİTELERİ DÜŞÜNÜYORUZ''-

YÖK Başkanı Prof. Dr. Özcan, söz konusu istatistiklerin ''bir üniversitenin araştırmayla ne kadar ilgilendiğini gösterdiğini'' belirterek, ''Eğer o üniversitenin öğretim elemanları bu veri tabanlarını kullanıyorlarsa, daha önce çıkmış makalelere bakıyorlarsa, demek ki araştırmayla çok ilgililer. Bu, bir üniversitenin araştırmaya ne kadar dönük olduğunu gösterir. Eğer bakmıyorlarsa demek ki araştırma yapmıyorlar, ihtiyaç duymuyorlar'' diye konuştu.

Üniversiteleri ''araştırma üniversiteleri'' ve ''eğitim-öğretim üniversiteleri'' olarak ayıracaklarını ifade eden Özcan, ''Eğer üniversiteleri araştırma üniversiteleri ve eğitim-öğretim yapan üniversiteler diye ayırırsak, bunun için baz olacak kriterlerden biri de veri tabanlarının kullanımıyla ilgili bu istatistikler olacak'' dedi.

Bazı üniversitelerin ''lisans kontenjanlarının azaltılması'' talebini lisansüstü kontenjanlarını artırmaları koşuluyla kabul ettiklerini söyleyen Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Üniversitelerin kontenjanlarını belirlerken, bazı üniversitelerin kontenjanlarını lisans programlarında çok az artırdık. Mesela ODTÜ, Hacettepe, Galatasaray, İstanbul, İstanbul Teknik ve Boğaziçi üniversiteleri (bizim lisans kontenjanlarımızı çok artırmayın ama lisansüstü kontenjanlarımızı artırın) diye rica ettiler. Biz de dedik ki 'lisansüstü kontenjanını iki misli artırırsan lisans kontenjanını az artırırız.' Bu üniversiteleri ilerde araştırma üniversitelerine dönüşmesini, öğretim üyesi yetiştirecek üniversiteler olmasını istiyoruz. Araştırma üniversiteleri olsun ve öğretim üyesi yetiştirsinler. Diğer üniversitelerin, yeni açılan, ilerde açılacak olan ve vakıf üniversitelerinde ihtiyaç duyduğumuz öğretim üyelerini bu üniversiteler yetiştirsinler.

Diğer üniversiteler de hem normal fonksiyonlarını yapacaklar hem de araştırmalarını. Yani hem eğitim-öğretimi hem de araştırmayı birlikte götürecekler.''

Özcan, veri tabanlarının kullanımıyla ilgili istatistiklerin, üniversitelerin kütüphaneleri kullanım oranları konusunda da yapılacağını belirterek, ''Bu da araştırma üniversitelerini belirleyecek parametrelerden bir tanesi olacak. Bir okulda ne kadar çok kitap kullanılıyorsa, kütüphaneye ne kadar çok gidiliyorsa o kadar araştırmaya ilgililer demektir'' diye konuştu.

KAYNAK: AA
YORUMLAR 9
  • hilmi sarp 15 yıl önce Şikayet Et
    GÖRÜNEN KÖY. Ben 2005 te araş.gör sınavına girdim kazandım , yaş haddi diye almadılar , şimdi yaşı 2 kat artırdılar.ben ales denen ve geçilmesi mümkün olmayan 70 barajına takıldım ,geçemiyorum. benle girenler yan gel yat araş.gör.yapıyolar. adamlar işe gelmiyorlar ben her gün 1 saatlik yol çekip üniversiteye gidiyom master için . emekli maaşıyla geçiniyoruz. onlar solaryum , tatiller , kuaför , maaşlar buraya gidiyor . araştırmadığım kaynak , makale kalmadı. ve oturup matematik çalışıyorum . şimdi haklı kim ?
    Cevapla
  • SABRİ KARABULUT 15 yıl önce Şikayet Et
    VAKİTLERİ OLMUYOR. Maalesef üniversitelerimiz genel olarak yıllardan beri chp nin arka bahçesi gibi aynı eksende çalışmalar yaptıklarını görmekteyiz.islam ülkelerindeki üniversitelerden mezun olanlara denklik verilmezken israil ve yunanistan dan mezun öğrencilere denklik veriliyor.yıllardan beri başörtüsü manevi değerlerle uğraşan onlara yasak koyan rektörlerimizin ilme ayıracak zamnları olmamıştır nasıl olsa sırtlarını devlete dayamışlar altlarında süper imkanlar halkımız kuzu kuzu vergilerini ödesinler.
    Cevapla
  • Mustafa Kostak 15 yıl önce Şikayet Et
    sebeb?. üniversitelerimizin saçma sapan siyasi deklarasyon yayınlamak gibi görevleri olduğu için bilimsel araştırmalara vakit bulamıyorlar... birde hocalar yazokulunda kazanacakları paralardan biraz fazlasını düşünse oda bir nebze değişik işlerin çıkmasına vesile olur..
    Cevapla
  • ibrahim turki 15 yıl önce Şikayet Et
    gyte. gebze yuksek teknoloji enstitüsü arastırma üniversitesi olmaya devam etmeli görüldüğü üzre
    Cevapla
  • baran hocaoğlu 15 yıl önce Şikayet Et
    geç ama sevindirici. bence geç kalınmış bir girşim, ama gene kutlamak gerekiyor. Benim kitap, makale ve bildirilerim olmasına rağmen istediğim akademik kadroya giremiyorum. Amacım siyaset değil, bilimsel çalışmlar yapmaktır. Umarım ülkemize hayırlı olur.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Ülkeyi karalayacaktı! Avustralya İsrailli Bakana vize vermedi
İmamoğlu yurt dışı turlarına devam ettiği sıralarda İstanbul kabusu yaşadı