Elazığ

Deprem gündemi İstanbul'a kitlenmişken gözden kaçan tehlike: O il gösterildi!

17:15 24 Nisan 2025 2 Yorum Var
Deprem gündemi İstanbul'a kitlenmişken gözden kaçan tehlike: O il gösterildi!

Fırat Üniversitesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Aksoy, "Büyük bir depremin kırılan faylar üzerine beklenmesi doğru değil. Esas tehlike Palu-Bingöl arasındaki bölgedir." diyerek, açıklamalarda bulundu.

Fırat Üniversitesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Aksoy, Doğu Anadolu ve Kuzey Anadolu fayları ile dün İstanbul'da yaşanan deprem hakkında açıklamalarda bulundu.

Fırat Üniversitesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Aksoy,

BENZER DURUM ELBİSTAN DEPREMİNDE YAŞANDI 

2020 yılında sismik aktivitenin başladığını söyleyen Prof. Dr. Ercan Aksoy, "2020'de sismik aktivite başladı. 2020 yılından önce de Elazığ çevresinde yaklaşık 5 yıl uzun bir deprem etkinliğini gördük ve 24 Ocak 2020'deki depremden birkaç ay önce 5 üzerinde iki deprem meydana geldi ve arkasından 2020 depremini yaşamıştık. Yaklaşık 1 yıl sonra 2020'nin sonlarında Uluova fayı dediğimiz yani mevcut ana kırığın biraz kuzeyinde havalimanı civarında 5.9 büyüklüğünde deprem yaşamıştık. Bunlar Doğu Anadolu fayında Elazığ depreminde ana kol çalıştı, arkasından kuzeydeki kolun deprem ürettiğini gördük. Benzer bir olay, 6 Şubat 2023 depremlerinde Pazarcık depremi diye adlandırdığımız depremin 9 saat sonrasında Elbistan merkezli kuzey kol üzerinde ikinci bir depremi yaşadık." ifadelerini kullandı. 

SAATLER YA DA YILLAR SONRA DEPREM OLABİLİYOR 

Yaşanılanların Doğu Anadolu fayının deprem üretme kapasitesi hakkında bilgi verdiğini dikkat çeken Ercan Aksoy, "Benzer olayları 1874 ve 1875 Elazığ çevresinde meydana gelen depremlerde görüyoruz. Benzer şekilde 1893 ve 1905 yıllarında Malatya'nın Kale ilçesinde gördük. Bu aralık en son 6 Şubat 2023 depremlerinde 9 saatti. Elazığ çevresinde 1 yıla yakınken, Kale çevresinde ise 10 yıla yakın olarak göze çarpıyor.'' diye konuştu.

KIRILAN FAYLARIN DEPREM ÜRETMESİ İÇİN ZAMAN GEÇMESİ GEREK 

6 Şubat depreminden sonra Doğu Anadolu fayının büyük bir kısmının, 400 kilometrenin üzerinde bir bölümün kırıldığını aktaran Aksoy, "Bu ana kırıklar üzerinde önemli bir enerji boşalmasına sebep oldu. Dolayısıyla kırılan fayların tekrar deprem üretebilmesi için belirli bir zaman geçmesi gerekiyor. Çünkü enerji birikmesi lazım. O yüzden kırılan fayların üzerinde büyük bir deprem beklemek doğru olmaz. Bölgede olan diğer depremler, faylar üzerinde tek bir kırık şeklinde değil birden fazla bölümü var. Her bir segmentin de pek çok kolu var. Dolayısıyla 6 Şubat depreminde kırılmayan bölümler üzerinde pek çok deprem meydana geldi. Bunları halen daha yaşıyoruz. Özellikle 6 Şubat 2023 depreminde meydana gelen kırılmaların uç noktalarında güneybatıda Göksun ve Hatay civarı, kuzeydoğuya geldiğimiz zaman Malatya Yeşilyurt ve Sincik çevresinde bunlar kırılan fayın uç bölümleridir. Burada depremlerin olması gayet normaldir." dedi. 

"ESAS TEHLİKE PALU-BİMGÖL ARASINDAKİ BÖLGEDEDİR"

Büyük bir depremin kırılan faylar üzerinde beklenmesi doğru olmadığını söyleyen Aksoy, "Esas tehlike Palu-Bingöl arasındaki bölgedir. Bu bölge uzun zamandır deprem üretmiyor. Bunlara sismik boşluk adı veriliyor. Depremin meydana gelme süresi dolmuş ama henüz deprem ortaya çıkmamış. Bu alan riskli görünüyor. Burada olacak bir deprem Elazığ, Bingöl ve çevre iller başta olmak üzere risk taşıyor. Depremin ne zaman meydana geleceğini de bilme şansımız yok. Nerede meydana geleceğini biliyoruz. Çünkü haritalarımızın yerleri belli. Özellikle 6 Şubat 2023 depreminden sonra çok yoğun bir saha çalışması gerçekleştirildi. Çok zengin bir veri kaynağına sahibiz. Yapılması gereken yüzey kırıklarının olduğu bölgelerde yapılaşma yapmamak ve diğer yerlerde yapılaşma yaparken de zemine uygun yapı tipini seçmeliyiz'.' şeklinde konuştu.

"PALU-BİNGÖL ARASI SİSMİK BOŞLUK OLARAK KABUL EDİLİYOR"

Yedisu'nun Erzincan ile Bingöl'ün Karlıova ilçesi arasında olduğunu hatırlatan Aksoy şunları söyledi: 

"Burada en son deprem 1784 yılında ürettiğine göre 250 yıl civarında bir zaman geçti. Bu fay üzerine yapılan çalışmalar, deprem tekrarlanma aralığına göre bu tarihin dolduğunu gösteriyor. Dolayısıyla burası da Palu-Bingöl arasındaki sismik boşluk gibi bir sismik boşluk olarak kabul ediliyor. Bunun üzerinde 75 kilometre fayın tamamının kırılacağını düşünürsek 7 ve üzerinde bir depremin meydana gelmesi ihtimal dahilindedir. Ancak şunu da belirtmekte yarar var. Fayın tamamının kırılacağını her zaman bilemeyiz. Biz en kötü senaryoya göre kendimizi ayarlayalım, eğer daha az bir bölümü kırılırsa bizim şansımız olacak."

DİLLENDİRİLEN MARMARA DEPREMİ FAYINIIN BİR KISMINDA YAŞANDI 

23 Nisan Çarşamba günü Marmara Denizi'nde yaşanan depreme ilişkin de açıklamalar yapan Aksoy, "Kuzey Anadolu fayına gelecek olursak 23 Nisan saat 12.49'da İstanbul'da 6.2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Bu dillendirilen Marmara depremi fayının bir bölümünde meydana geldi. Öncesinde küçük bir deprem, arkasından 6.2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. O depremlerin ardından 200'e yaklaşan artçı depremlerin olduğunu görüyoruz. Bu açıdan baktığımızda bağımsız bir deprem ve artçılar var. Çok sayıda artçıların olması, aynı zamanda o bölgedeki fayların da gerilim halinde olduğunu ve fay üzerinde kırılmalar meydana geldiğini gösteriyor. Literatürden takip ettiğimiz kadarıyla kırılmayan faylar da var. Bunların ne zaman deprem üreteceğini söylemek mümkün değil ama orada bir risk olarak durduğunu söyleyebiliriz." ifadelerine yer verdi. 

YORUMLAR

2 Yorum Var
  • 2025* 3 saat önce Şikayet Et
    Yedisu denilen fay hattı Bingöl ve çevre iller için büyük sıkıntı oluşturacak. Bingöl ün alt yapısı sağlamlaştırılmalı
    Cevapla İlk beğenen sen ol
  • Misafir 4 saat önce Şikayet Et
    batı varken bingöllü ölse kimin umrunda çoğu ağır hasarlı bina torpille hafif hasarlıya çevrilmişken
    Cevapla İlk beğenen sen ol
ETİKETLER
Haber7.com Yerel Haberler bölümünde yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haber kaynağı olan ajanslardır.