Gayrimenkul artık sadece yatırım değil, 'Güven Alanı’

Rapora göre; küresel ekonomik dalgalanmalar, toplumsal değişimler ve teknolojik dönüşüm, gayrimenkul sektörünü hızlı bir şekilde değiştiriyor. Bu anlamda 2025 raporu ‘güvenin inşası’ olarak isimlendirebileceğimiz, yeni bir kırılıma işaret ediyor.

YATIRIM DEĞİL, ‘GÜVEN ALANI’

Günümüzün ekonomik ve sosyal belirsizlikleri, bireylerin ve kurumların daha sağlam, öngörülebilir ve güvenilir yaşam alanlarına yönelmesine neden oluyor. Gayrimenkul, artık yalnızca yatırım getirisi değil, aynı zamanda geleceğe dair bir güven inşa etme aracı olarak konumlanıyor.

Alaaddin Genel Müdürü İsmail Bölükbaşı, 2025 Gayrimenkul Trendleri Raporu’nun bu dönüşümün tam merkezinde olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: "Gayrimenkul sektörü, insanların sadece ev veya ofis değil, aynı zamanda istikrar ve güven aradığı bir döneme girdi. 2025 yılında tüketiciler artık yalnızca fiyat ve lokasyona değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik, uzun vadeli yatırım güvenliği ve yaşam kalitesine odaklanıyor. Bu nedenle, sektörde güveni inşa edebilen markalar ve projeler öne çıkıyor."

Bölükbaşı, 2025’in gayrimenkul sektörü için yalnızca trendleri takip etme yılı değil, yeni stratejiler geliştirme yılı olduğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı: "Güven, yalnızca finansal bir istikrar meselesi değil, aynı zamanda markaların, geliştiricilerin ve şehir planlamacılarının inşa ettiği bir değer. 2025 yılı, gayrimenkul sektörünün bu değeri yeniden tanımladığı yıl olacak."

RAPORDA NELER VAR?

Bu yılın raporu, değişen yatırım trendlerinden, bireylerin ve kurumların beklentilerine kadar geniş bir perspektifle sektörün geleceğini inceliyor. Raporda öne çıkan bazı başlıklar şöyle:

Tüketici Güveni ve Gayrimenkul: İnsanların ekonomik kaygılar ve belirsizlikler karşısında daha dikkatli ve uzun vadeli yatırım kararları alması.

Teknolojik Dönüşüm ve PropTech: Yapay zeka, veri analitiği ve blockchain gibi teknolojilerin gayrimenkul sektöründe güven oluşturmadaki rolü.

Sürdürülebilirlik ve Yeşil Alanlara Talep: İnsanların yalnızca sağlam değil, aynı zamanda çevre dostu ve sürdürülebilir yaşam alanlarına yönelmesi.

Demografik Değişim ve Yeni Yaşam Modelleri: Yalnız yaşam oranlarının artışı, ortak yaşam alanlarına yönelim ve farklı nesillerin farklı güven anlayışları.

Kentsel Dönüşüm ve Deprem Riski: İnsanların güvenli konutlara erişim ihtiyacının nasıl şekillendiği.