105 yıllık hasret böyle sona erdi
Kuzey Kafkasya’da yaşayan Avukat Sultan Hamid, babasının vasiyetini yerine getirerek 105 yıllık hasrete Erzincan'daki akrabalarıyla buluşarak son verdi.
1914 yılına kadar Elazığ’ın Çemişgezek ilçesi, Ulukale köyü, Reşol mezrasında ikamet ederken Sarıkamış Harekâtı nedeniyle 17 yaşında seferberliğe katılan ve bir daha dönemeyen Türk askeri Yusuf Şavak, geride yürek burkan bir öykü bıraktı.
1914 yılında Osmanlı- Rus savaşı sırasında seferberliğe katılan Yusuf Şavak, Ruslar tarafından esir alınarak Rusya’ya götürüldükten sonra ülkesine bir daha dönemedi. 92 yaşında hayata veda eden Yusuf Şavak, son oğlu Sultan Hamid’e mektup bırakarak, akrabalarını bulması için vasiyette bulundu. Kuzey Kafkasya’da yaşayan ve avukat olan 51 yaşındaki Sultan Hamid ise babasının vasiyetini yerine getirerek, 105 yıllık hasrete son verdi, Erzincan’da akrabalarıyla bayramda buluştu.
Eşi ve 3 çocuğuyla birlikte Erzincan’a gelerek akrabalarıyla kucaklaşıp, yılların hasretini gideren Sultan Hamid, babasının yürek burkan yaşam hikayesini arkadaşının tercümanlığıyla İhlas Haber Ajansı muhabirine şöyle anlattı:
“Osmanlı İmparatorluğu 1914 yılında başlayan 1. Dünya Savaşı'nın ortasında kaldı. Osmanlı İmparatorluğu, Irak, Çanakkale, Filistin ve Sarıkamış cephelerinde 3,5 milyondan fazla askerini gönderdi. Bu askerlerin binlercesi hayatını kaybederken, 200 binden fazla asker de esir düştü. Sarıkamış Harekâtına katılan 17 yaşındaki babam Yusuf Şavak, esir alınan askerler arasında bulunuyordu. Silah arkadaşlarını, esir alındıktan sonra kaybeden Yusuf Şavak, yine savaşın ortasında bırakılarak soğuktan ayaklarını kaybetmiş ve daha sonra Ermenistan ile Azerbaycan arasında bir bölgede yaşamını sürdürmeye devam ederken ailesine ulaşmaya çalışmış ancak hiçbir sonuç alamamış. Bu bölgede bir süre kalan Yusuf Şavak daha sonra, Kuzey Kafkasya’ya taşınarak orada yaşamaya başlamış ve evlenerek 12 çocuk sahibi olmuş. 1989 yılında 92 yaşında hayatını kaybeden babam Yusuf Şavak, ikinci evliliğinden olan bana Sultan Hamid’e vasiyet ederek Türkiye’deki akrabalarını bulmasını istedi ve akrabalarının isimlerinin ve adreslerinin yazılı olduğu bir mektup bıraktı. Ben de bunun üzerine İstanbul’a gelerek akrabalarımızı bulmak için büyük çaba sarf ettim. Ancak adreslerde köylerin eski isimlerinin değişerek yenilerinin gelmesi ile akrabalarımızdan herhangi bir ize rastlayamadım. Daha sonra bir arkadaşıma durumu anlatarak bu konuda yardım etmesini istedim. Türkiye’de yaşayan arkadaşım Doktor İsmail, Erzincan’a gelerek babam Yusuf Şavak’ın akrabalarının izini sürmeye başladı. Elazığ’ın Çemişgezek ilçesine bağlı Ulukale köyü muhtarından ve Elazığ Şavak Derneği’nden yardım talep etmiş ancak herhangi bir konuda bilgi alamayınca çalışmalarını Erzincan’da yoğunlaştırdı. Uzun arayışlar sonucu Erzincan'daki akrabalarıma ulaştı.”
Akrabalarının bulunmasının sevincini yaşayan Sultan Hamid, eşi Fatıma ve üç çocuğu Resul, Demir ve Amine’yi de yanına alarak apar topar Erzincan’a geldi. İlk olarak Elazığ’ın Çemişgezek ilçesi Ulukale köyü Reşol mezrasına atalarının mezarlarını ziyaret eden Sultan Hamid, daha sonra Erzincan’a taşınan akrabalarına ziyarete geldi.
Akrabaları tarafından Erzincan’ın Akyazı Mahallesi’nde karşılanan Sultan Hamid ve ailesi büyük mutluluk yaşadı. Karşılaşma esnasında gözyaşlarına hakim olamayan aileler, birbirleriyle hasret giderdiler.
YORUMLAR
3 Yorum Var