Dünya Kadınlar Günü
Öz Büro İş Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Haydar Sayan, 8 Mart 1857 yılında New York’ta 16 saatlik çalışma süresi, düşük ücretler ve çalışma şartlarının iyileştirilmesi için kadınların verdiği mücadelenin başlangıcı olduğunu söyledi.
Sayan, düzenlediği basın toplantısında, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü, kadınların, eşitlik, adaletsizlik ve ekonomik haksızlıkların giderilmesi, cinsiyet ayrımcılığının sona erdirilmesi, kadınlara uygulanan her türlü şiddetin önlenmesi için verilen mücadelenin simgesi olarak görüldüğünü kaydetti.
Son yıllarda kadınlar adına kuşkusuz önemli adımlar atıldığını ifade eden Sayan, şunları söyledi:
"Bu adımlar çalışma hayatında ve sosyal yaşamda kadınlara cesaret ve güven vermiştir. Ancak tüm olumlu adım, teşvik ve düzenlemelere rağmen, bugün yine evini eşini, ailesini dünyayı şekillendiren kadınları yönetim kademelerinde yeterince göremiyoruz. Hala kadına şiddet haberlerini okuyoruz. İş hayatında baskı ve yıldırmalarla karşılaşıyoruz. İnsan onuruna yakışır bir iş ve saygın bir yaşam için mücadele etmek, çalışma hayatında kadınların hak ettiği yeri bulması için çaba sarf etmek, insan olarak da kurum olarak da sorumluluğumuzdur. 24 bin kadın üyesi olan Öz Büro İş sendikası bu sorumluluğun gereğini yerine getirebilmek için elinden geleni yapmaktadır. Öz Büro İş Sendikası olarak, kadınların çalışma hayatında varlığını önemsiyoruz. Karar alma mekanizmalarında kadınları daha fazla görmek istiyoruz, eşit işe eşit ücret alması ve kadının toplumda hak ettiği yeri bulması için çalışmalar gerçekleştiriyoruz."
Sayan, kadına kalkan elin iflah olmayacağı düşüncesinden hareketle kadına yönelik şiddet cezalarının ağırlaştırılmasını istediklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ülkemizde çalışma yaşamında yeni bir kavram olmasına karşın iş hayatında sıklıkla karşılaştığımız baskının ve yıldırmanın son bulmasını istiyoruz. Annesine, eşine, kız kardeşine, kızına şiddet uygulayan bir ruh, kuşkusuz hastadır ve tedaviye muhtaçtır. Türkiye’de önümüzdeki yıllarda kadına karşı ön yargı besleyen, ayrımcılık üreten zihni engelleri de tümüyle aşacağımıza inanıyoruz. Kadınların son yıllarda çalışma hayatında ve sosyal yaşamda elde ettiği tüm kazanımların artarak devam edeceğine inanıyoruz. Bu bağlamda hiç bir hukuki, vicdani, insani ve yasal niteliği bulunmayan ve kadın erkek tüm çalışanları köle gören taşeron uygulamasının derhal sonlandırılmasını istiyoruz. Ayrıca tüm çalışanların üzerindeki ağır vergi yükünün hafiflemesini, insan onuruna yaraşır bir ücretin insan hakkı olduğu gerçeğinden hareketle bu konuda meclisimizin gerekli düzenlemeyi yapmasını talep ediyoruz."
YORUMLAR