Dergilerin Haziran sayılarında neler var?

13.08.2010 13:37
33 / 37
Şehrengiz

Dergimiz gençlere edebiyat ortamında var olma imkânı verecek ve geliştirecek demiştik! Beraber yol almak gayesiyle edebiyatçı gençleri davet etmiştik her daim dergimiz bünyesine. Samimiyet, Heyecan ve amatör ruh ile edebiyat yolunda gecikerek de olsa yürümeye devam ediyor, Ortadoğu’daki halk direnişlerinin devamlılığını da selamlıyoruz…

‘Yazı yazmak büyük bir eylem, bunu muharrir ifa edebildiği takdirde şükrünü eda etmesi lazım gelir. Bir yazının şükrü ne olabilir?’ cevabını da içinde barındıran bir soru soruyor editörümüz giriş yazısıyla. Nurettin Durman’ın kelimelere yükledikleri karşısında anlam kaygımız da kayboluyor.

‘Dergi: Bulaşıcı, kronik bir hastalık hali… Devamlı bir hareketlilik sonucunda denizin kenarına inip bir nefes deniz almak gibi bir şey… Çilesi çok, uçuk kaçıkların vazgeçemedikleri bir sığınak… Kelimelerin serazat yürüyüşe geçtiği yolun başlama noktası… Sözü yoluna koymuşların tarassut kulesi. ‘Hür tefekkürün kalesi…’’

Derginin yayın ekibine dâhil olan Hatice Gökdere, Taare Zameen Par (Yeryüzü Yıldızları) filmine dair düşüncelerini dile getirdiği bir yazı ile ilk kez bizlere hitap ediyor. ‘Susamışsan eğer köşe başında bir yağmur bulutu seni bekliyor olacak’. Şahin Gürçay, ‘heybeden siyaset’; Emrah Tahiroğlu,‘kuş yarası geçmez’; Döndü Sağlık, ‘çevir tersine’; Bilal Şeraiti, ‘soğuk nostalji’ şiirleri ile, Abdullah şahin, ‘bozoğun kırmızı’, Görkem Evci, ‘Beklenen bir ışıktır çoğu zaman’ hikâyeleri ile, Osman Akyol, ‘közleme’ yazısı ile ilk defa dergimizde yer alıyorlar.
<b>Şehrengiz</b><br><br> Dergimiz gençlere edebiyat ortamında var olma imkânı verecek ve geliştirecek demiştik! Beraber yol almak gayesiyle edebiyatçı gençleri davet etmiştik her daim dergimiz bünyesine. Samimiyet, Heyecan ve amatör ruh ile edebiyat yolunda gecikerek de olsa yürümeye devam ediyor, Ortadoğu’daki halk direnişlerinin devamlılığını da selamlıyoruz…<br><br> ‘Yazı yazmak büyük bir eylem, bunu muharrir ifa edebildiği takdirde şükrünü eda etmesi lazım gelir. Bir yazının şükrü ne olabilir?’ cevabını da içinde barındıran bir soru soruyor editörümüz giriş yazısıyla. Nurettin Durman’ın kelimelere yükledikleri karşısında anlam kaygımız da kayboluyor.<br><br> ‘Dergi: Bulaşıcı, kronik bir hastalık hali… Devamlı bir hareketlilik sonucunda denizin kenarına inip bir nefes deniz almak gibi bir şey… Çilesi çok, uçuk kaçıkların vazgeçemedikleri bir sığınak… Kelimelerin serazat yürüyüşe geçtiği yolun başlama noktası… Sözü yoluna koymuşların tarassut kulesi. ‘Hür tefekkürün kalesi…’’<br><br> Derginin yayın ekibine dâhil olan Hatice Gökdere, Taare Zameen Par (Yeryüzü Yıldızları) filmine dair düşüncelerini dile getirdiği bir yazı ile ilk kez bizlere hitap ediyor. ‘Susamışsan eğer köşe başında bir yağmur bulutu seni bekliyor olacak’. Şahin Gürçay, ‘heybeden siyaset’; Emrah Tahiroğlu,‘kuş yarası geçmez’; Döndü Sağlık, ‘çevir tersine’; Bilal Şeraiti, ‘soğuk nostalji’ şiirleri ile, Abdullah şahin, ‘bozoğun kırmızı’, Görkem Evci, ‘Beklenen bir ışıktır çoğu zaman’ hikâyeleri ile, Osman Akyol, ‘közleme’ yazısı ile ilk defa dergimizde yer alıyorlar.