Dergilerin temmuz sayılarında neler var?
Arifan Dergisi 46. Sayısına Ulaştı! Editörden Bu mübarek üç ayların manevi ikliminde yol almaya devam ediyoruz. Rabbimizin ayı olan Receb-i şerif ayını geride bıraktık ve Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)’in ayı olan Şa’ban-ı şerif ayına girdik elhamdülillah. Haklarında âyetler nazil olan, hadisi şerifler varid olan bu mübarek aylar ve içerisinde barındırdıkları kandil geceleri, bizim için çok büyük fırsatlardır. Evvelce deve kervanları aylar süren çöl yolculukları yaparlarmış. Kızgın güneş altında, kum fırtınaları arasında sefer yapan bu kafileler, çöllerde yer yer rastlanan vahalarda konaklayıp dinlenir ve oralarda yorgunluklarını, susuzluklarını giderirlermiş. Böylece güçlerini tazeleyip yollarına devam edebilme imkanı bulurlarmış. Şimdi de şehirlerarası yolculuklarda, bazı dinlenme istasyonlarında mola verip, daha dinç ve dinlenmiş olarak yola devam etme imkanı oluyor. İşte bu mübarek ayları ve geceleri de bir nevi böyle düşünebiliriz. Zira sene boyunca iş, güç ve dünya meşgalesi sebebiyle bunalan ruhlarımız, bu mübarek ayların manevi iklimine girince ferahlıyor, rahatlıyor, katılaşan kalplerimiz yumuşuyor, gönüllerimizin manevi kirini ve pasını temizleme imkanı ve fırsatı doğuyor. Yolculuk yaparken, yol üzerinde pek çok trafik işaret levhaları ve ikaz lambalarına rastlarız. Peki bunlar ne içindir?.. Yolculuğun kazasız ve belasız geçmesi içindir. Bu işaret levhalarına uyup riayet edenler, canını da malını da korur ve selametle gideceği yere ulaşırlar. Riayet etmeyenler feci kazalara maruz kalırlar. Nitekim; “filan yerde kaza oldu, şu kadar kişi yaralandı, şu kadar kişi de can verdi.” şeklindeki haberleri, hemen hemen her gün üzülerek iştiyoruz. İşte bu mübarek gün ve geceler de, bir nevi bizim hayat yolculuğumuzdaki, ahiret yolunun manevi birer ikaz lambaları, uyarı levhalarıdır. Bu ikazları ciddiye alanlar selametle yolculuklarına devam edip, Cennete ve Cemalullaha ulaşırlar. Şeytanın iğvasına kapılıp uyarı ve ikazlara kulak asmayan ve son sürat heva ve hevesleri peşinden koşanlar ise, manevi bir kaza ile hüsrana uğrayanlardan olurlar, Allah muhafaza... Bu ay Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)’e nispet edilmiş bir aydır. O’nun ayıdır. Öyleyse amellerimizde daha dikkatli olmalı, O güzeller güzeline bol bol salevat getirmeli, O’na layık bir ümmet olmaya gayret etmelidir. Mahlûkatın bir sene içindeki rızıkları, zengin veya fakir, aziz veya zelil olacakları, kim ölecek, kim doğacak, nerede yel, sel felaket olacaksa, tüm bunların takdir ve tespit edildiği bu mübarek aya, her kim kıymet verirse; güzel amellerde bulunup günahlardan sakınırsa; inşaallah bir sene boyunca bela ve musibetlerden muhafaza edilecektir. Nitekim Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) bir hadis-i şerifte şöyle buyurmaktadır: “Her kim Şa’ban-ı şerif ayına değer verip tazim eder, onda Allâh-u Teâlâ’dan sakınırsa; taatıyla amel eder, günahlara karşı nefsine hakim olup tutarsa; Allâh-u Teâlâ o kimsenin günahlarını affeder ve o sene vuku bulacak bütün bela ve hastalıklardan kendisini emin kılar.”